Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ortasında 19 Temmuz’da Abu Dabi’de imzalanan Güç ve Doğal Kaynaklar Alanında Stratejik Paydaşlık Çerçeve Anlaşması’nın onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun teklifi, TBMM Lideri Numan Kurtulmuş’un imzasıyla Meclis’e sunuldu. 29,7 milyar dolarlık muahede kapsamda taraflar, güç ve doğal kaynaklar alanında her iki ülkede ve üçüncü ülkelerde stratejik iştirakin tesis edilmesi, karşılıklı yatırımların artırılması emeliyle Türkiye’de yenilenebilir ve pak güç, şebeke ve iletim, termik santraller, olağan kaynaklar ve yeni teknolojiler ve güç verimliliği üzere çeşitli alanlarda iş birliği yapacak.
2 BİN 500 MEGAVATA KADAR DENİZ ÜSTÜ RÜZGÂR PROJESİ
Anlaşmaya nazaran; iki ülke, yenilenebilir güçte 2 bin 500 megavata kadar deniz üstü rüzgar projeleri, 3 bin megavata kadar optimize batarya depolamalı karasal rüzgar ve güneş gücü projeleri, yeşil hidrojen yahut yeşil amonyak üretmek için 5 bin megavata kadar yenilenebilir ve pak güç projeleri ile 2 bin megavata kadar pompaj depolamalı hidroelektrik santral projesi geliştirecek. Ayrıyeten taraflar bin megavata kadar batarya depolama projesi ile üçüncü ülkelerde enterkonneksiyon projeleri üzerinde çalışacak.
AMBARLI’YA ÇEVRİM GÜÇ SANTRALİ
Türkiye Gazetesi’nden Cevdet Fırat Aydoğmuş’un haberine nazaran, Türkiye ile BAE, termik santraller kurmak için de mutabık kaldı. Bu çerçevede, İstanbul Ambarlı’da yer alacak 1.200 megavat-1.800 megavat kombine çevrim güç santrali de dahil olmak üzere 3 bin megavata kadar kombine çevrim gaz türbini güç santrali projesi ve yeniden 3 bin megavata kadar pak ve yerli kömür yakıtlı güç santrali projesi gerçekleştirilecek.
NÜKLEER GÜÇTE DE İŞ BİRLİĞİ
İki ülke, Türkiye’de nükleer güç projelerine ait ise 6 bin megavata kadar nükleer güç santrali projesi, nükleer yakıt imalatı, ileri nükleer reaktörler ve nükleer iş gücü ve tedarik zincirinin geliştirilmesi için iş birliği yapacak. Bu doğrultuda üçüncü tarafların iştirakiyle çok taraflı görüşmeler gerçekleştirilecek. Öbür yandan taraflar, Türkiye’de yahut üçüncü ülkelerde petrol ve gaz projelerine ait yatırım fırsatları konusunda da iş birliğine gidecek. Bu çerçevede, upstream projelerinde yahut gaz upstream projelerinde iş birliği, petrokimya fırsatları ve gaz altyapı varlıkları mercek altına alınacak.
BAE tarafı, yenilenebilir ve pak güç, şebeke ve iletim, termik santraller, natürel kaynaklar ve yeni teknolojiler ve güç verimliliği alanlarındaki projelerin uygulanmasından sorumlu olacak kuruluşlarına, proje muahedeleri kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeleri için gerekli olabilecek finansmanı sağlayacak. BAE ayrıyeten, nükleer güç ile ilgili projeleri kıymetlendirecek ve uygun olması hâlinde, kabul edilebilir gördüğü kaidelerde finansman sağlayabilecek.
YERLİ ÜRETİME ÖNCELİK
İki ülke, projelerin uygulanması için Türkiye’de üretilen ekipmanların kullanılmasının Türk tarafı için yüksek öncelikli olduğunu kabul edecek. Türk tarafı da projeler için gerekli saha yahut alanları belirleyecek ve tahsis edecek. Mutabakat yürürlüğe girdikten sonra mümkün olan en kısa müddette, tarafların ilgili yetkili makamları yahut tayin edilmiş kuruluşları, bu muahede ile ilgili faaliyetleri izlemek ve yönetim etmek üzere bir idari komite ve alt komiteler kuracak. Muahede 10 yıllık bir müddet için yürürlükte kalacak. Taraflardan biri öteki tarafa bu muahedeyi sona erdirme niyetini muahedenin sona ermesinden en az üç ay evvel diplomatik kanallardan yazılı olarak bildirmediği takdirde birbirini takip eden üç yıllık müddetler için otomatik olarak uzatılacak.
NADİR ELEMENTLER MASADA
Türkiye ile BAE, olağan kaynaklar ve yeni teknolojiler üzerinde de iş birliğine gidecek. Bu kapsamda, az toprak elementleri, öteki hidrojenler ve karbon yakalama kullanımı ve depolama üzerine çalışmalar yapılacak. Ayrıyeten atık ısı ve yenilenebilir ısı kullanımı, bölgesel ısıtma ve soğutma, en son kullanım kesimlerinde güç verimliliği yatırımı ve ESCO projelerinde her iki ülke birlikte hareket edecek.
patronlardunyasi.com
