Abdurrahman Hasançebi, şunları söyledi:
“Benim şahsi fikrim, beklentim; en az 20 bin lira olmalı. Nizamı görüyoruz. Pazarı görüyoruz. Gelişi görüyoruz. Gidişi görüyoruz. En az 20 bin lira olmalı ki beşerler rahat nefes alabilsin. Öteki türlü mümkünatı yok. Gidişat âlâ değil. Çarşı pazar güzel değil yani bu türlü bir süreçten geçiyoruz. Ne yapacağımızı da bilmiyoruz. Vatandaş olarak nerelere gideceğimiz bilgimiz de yok. Önümüz açık değil, kapalı. Yani karanlık, karanlıkta yürüyoruz. Nereye yürüdüğümüz aşikâr değil. Gidişat, ülkenin durumu hali belirli. Git herkese sor artık; bak tek tek sor bu vatandaşlara hepsi belirli az çok. Fakat buna bir reaksiyon vermek lazım. Bu hükümete bir reaksiyon verme zorundayız. Öteki türlü bunun altından vatandaş olarak kalkamayız, gür bir sesle birlikte mahallî seçimlerde reaksiyon verme durumundayız. Gür bir formda. Herkes birlik beraberlik, doğruyu hoşu görmeli ki bir şeyler rayına otursun, öteki türlü olmaz. Perişan olur.”
“ZAMMA DUR DESİNLER”
Her gün gelen artırımların durdurulması gerektiğini belirten Saliha Uzun, şöyle konuştu:
“Beklentim yok fakat beklentim artırımlara dur desinler. Artırıma dur demedikten sonra sen benim maaşımı yükseltsen ne olur? Yükseltmesen ne o olur ya. Her gün etiket değiştirilir mi? Her gün insanlara bakıyorum. Nereye giriyorsan çalışanların elinde etiket değiştiriyor. Buna dur desinler ya. Evvel buna dur demedikten sonra taban fiyatı 25 bin lira yapsalar ne olur? Yetmiyor. Hiçbir şey yetmiyor, yetmeyecek de. Ben ne diyeyim size de hani? Tamam yükseltsinler fakat fiyatlara dur demedikten sonra hiçbir manası yok. Bunu da bilsin bütün Türkiye, Cumhurbaşkanımız. Kim ilgilenecekse vallahi bilsinler yani. İnsanların ta burasına kadar geldi. Ne ağlayanlar görüyorum. Ben bunu bu türlü konuşuyorsam bir diğeri neler konuşuyor, olağan. Benim elim başıma yetiyor sayılır. Lakin her yumurtanın, bir yumurtanın, on beşli yumurtanın fiyatı, her gün iki buçuk, iki buçuk değişirse 10 günde ne yapar ya? İlgimi çekecek kadar artık ileri gittiğiniz insan mı gidiyor? Devlet mi gidiyor? Vallahi bilmiyorum. Buna bir dur deyin. Bütün sokağı da konuşturun. Herkesin en büyük acı sorunu. Her gün yükselen fiyatlar. Emeklilikte yok bilmem neydi. Onları düşüneceğine yükselen fiyatlara bir dur deseler o vakit devletten biz fazla bir şey de istemeyiz.”
“16 BİN LİRA MİNİMUM FİYAT YETMEYEBİLİR”
Asgari fiyatın enflasyon sayılarına nazaran yılda tekrardan 2 defa artırım yapılabileceğini söyleyen İsmail yılmaz, şu sözleri kullandı:
“Vallahi varsayım ediyorum 16 bin civarı olur. O denli düşünüyorum. Bugünkü ekonomik koşullarda 16 bin lira tahminen taban ücretliye yetmeyebilir lakin bir de ülkenin konumunu kıymetlendirmek lazım. Bence 16 civarışimdilik yönetim eder. Lakin bir şöyle bir durum var zira yılda bir minimum fiyat yapılacak düşünüldüğüne nazaran tahminen biraz düşük oluyor olabilir fakat ben ileride onun düzeltileceği kanaatindeyim. Yani şayet enflasyonu düşüremezlerse 2024’ün ikinci yarısında yeni bir düzenleme yapılabilir diye düşünüyorum.”
Kutay Karanis ise şunları söyledi:
“Gözüken şu anda büyük ihtimal 17 bin 500 üzere gözüküyor lakin hani vatandaş olarak olmayacağını bile 20- 25 bin olması gerekir diye düşünüyorum. Ancak gözüken 17 bin 500 yaparlar üzere gözüküyor. Çok düşük gözüküyor şayet iki sefer yapılsaydı 25 – 30 civarına çıkması gerekirdi. Tek seferde hani iki sefer birleştireceklerse hani 20 – 25’e çıkması lazım alışılmış ki de. O gözükmüyor, onu yapacakları gözükmüyor.”
