Son haberlere göre, 23 Ekim’de Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ’nin (TUSAŞ) Ankara Kahramankazan’daki genel merkezine düzenlenen saldırı sonucunda 5 kişi hayatını kaybetti ve 22 kişi yaralandı. Henüz saldırıyı üstlenen bir grup bulunmamaktadır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, saldırının Türkiye’nin savunma sanayisini hedef aldığını belirterek TUSAŞ’ı Türk savunma sanayisinin önemli bir kuruluşu olarak nitelendirdi. Türkiye’de savunma sanayinde dışa bağımlılığın azaltılması amacıyla önemli adımlar atan TUSAŞ, 2000’lerin başında yüzde 20’lerde olan yerlilik oranını 2024 itibarıyla yüzde 80’lerin üzerine çıkarmayı başardı.
Bugün savunma sanayi eko-sisteminde 3 bin 500’den fazla firma 90 binden fazla çalışanı istihdam etmektedir. TUSAŞ ise 15 binden fazla çalışanıyla Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde kurulan ilk üretici şirketlerden biridir. Şirketin Akıncı-Ankara’daki tesisinde modern uçak üretiminde kullanılan yüksek teknoloji ürünü makine ve teçhizat bulunmaktadır.
TUSAŞ, Türk Hava Kuvvetleri’nin savaş uçağı için F-16’ları kullanılması kararının ardından Türkiye’nin ilk milli muharip uçağı KAAN projesini hayata geçirmiştir. KAAN, 21 Şubat 2024’te ilk uçuşunu gerçekleştirmiş ve Türkiye’nin beşinci nesil savaş uçağı üretme yolunda önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Ancak KAAN’ın test uçuşları için Amerikan yapımı F110 motoru kullanması eleştirilere neden olmuştur.
TUSAŞ, onlarca yerel ve uluslararası projeye imza atarak Türkiye’nin başlıca savunma ihracatçılarından biri olmuştur. Türkiye İhracatçılar Meclisi’ne göre TUSAŞ, savunma ve havacılık kategorisinde en çok ihracat yapan şirketler arasında yer almaktadır. Ayrıca, TUSAŞ’ın HÜRKUŞ, HÜRJET, GÖKTÜRK uyduları ve ANKA markalı İnsansız Hava Aracı (İHA) projeleriyle de tanındığı bilinmektedir.
TUSAŞ’ın KAAN projesi 2028 yılında Türk Hava Kuvvetleri envanterine girmesi planlanmaktadır. Türk savunma sanayisindeki yerlileşme sürecinde önemli bir rol oynayan TUSAŞ, Türkiye’nin savunma sanayisindeki gücünü artırmaya devam etmektedir.
