SGK Uzmanı Dilek Ete bilhassa son haftaların gündemi olan taban fiyat ve emekli maaşlarıyla ilgili kritik açıklamalarda bulundu.
Ete’nin açıklaması ise şu formda:
“Türkiye’ de 2023 yılında yaklaşık 32 milyon istihdam edilen sigortalı var. Bunun yarısından fazlası yaklaşık %57 si minimum fiyatla çalışıyor. O denli olunca taban fiyat yılın bitmesine hakikat kamuoyunu en çok meşgul eden mevzulardan biri oluyor. Minimum fiyat görüşmeleri 11 Aralık günü başlayacak, bu kere Taban Fiyat Tespit Komitesinin yapacağı görüşmelerde dört minimum fiyatlı çalışan da vazife alacak. Bu sevindirici inşallah taleplerinin karşılığını alabilirler. Minimum Fiyat Kurulun da Türk-İş kıymetli bir role sahip, ancak Sendika üyesi çalışanların hiçbiri minimum fiyatlı değil. Durum bu türlü olunca da beklentiyi yüksek tutamıyoruz.
Bu yıl enflasyonu ağır olarak iliklerimize kadar hissettik. Durum bu türlü olunca da en son Temmuz 2023 tarihinde minimum ücretlinin aldığı artırım enflasyon karşısında eridi. Satın alma gücünün enflasyonla düşmesi en çok da sabit gelirli, minimum fiyatlı, emekli ve memuru etkiledi.
Önümüzdeki yılında enflasyon oranları çok düşük olmayacak. Gerek orta vadeli plan, gerekse açıklamalar 2024 yılından da övgü ile bahsetmiyor. Düzlüğe çıkmamız en âlâ ihtimalle 2025 yılını işaret ediyor. Bu durum bilinmesine karşın taban fiyatın yılda bir kez belirleneceği açıklandı. Minimum fiyat son iki yıldır yılda iki kez 6 aylık periyotlar için belirlendi. 2024 yılında bu kuralın bozulup bozulmayacağı konusunda yürütülen kestirimlere Cumhurbaşkanı ERDOĞAN son noktayı koydu.2024 yılı için taban fiyatın 2024 yılında bir defa belirleneceğini açıkladı. Taban fiyat fiyatının, emekçi ve patron temsilcilerinin görüşmelerini bitirdikten sonra önerilen ölçüye nazaran değerlendirmenin yapılarak kararın verileceğini ve çalışanların enflasyona ezdirilmeyeceğini söz etti.
Asgari fiyat 2024 yılı lokal seçimleri, enflasyonu ve yıl içinde bir kez düzenleneceği düşünüldüğünde en az %100 artırım alması gerekiyor. Bunu yapabilirler mi? Gerçek açıklama ve izah ile yapılması gerekir. Ancak geçmiş taban fiyat kurulu görüşmelerini göz önünde tutunca gelecek artırımı da kestirim edebiliyorsunuz.
Örneğin bir yıl evvel Türk İş Sendika Lideri görüşmelere açlık hududu sayıları ile başlayacağız derken, bugün yaptığı açıklama ile açlık hududunda görüşmeler başlarsa masadan kalkarız dedi. Büsbütün Show dünyasını hatırlatan bu restler sonunda tüm çalışanlar için ehemmiyet arz eden minimum fiyat 2022 yılı alım gücüne kavuşur. Aksi durumda taban fiyat düşük olursa birebir biçimde domino tesiri ile emekli aylıklarına da tıpkı orana yakın artırım yapılır.
Benim bu husustaki beklentim net 17.000 Lira civarında bir minimum fiyatın kararlaştırılacağı istikametinde olmakla birlikte yılda iki sefer düzenleme yapılmaya bana nazaran 2024 yılında da devam edileceğidir.”
Asgari fiyat düzenlemesi ile birçok şeyin de fiyatı değişeceğinden hepimiz için değerli bir düzenleme olacaktır.
Asgari fiyat sonrası 3/01/2024 tarihinde TÜİK dataları ile Aralık 2023 TÜFE açıklaması yapılacaktır. Sonrasında ise emekli aylıklarına yapılacak enflasyon farkı ile birlikte SSK ve BAĞ-KUR emeklileri için %40 civarında bir artış olmasını bekliyorum. Devlet memuru emeklilerinin ise kontrat farkı ile birlikte %48 civarında bir emekli aylığı artışını alacaklarını düşünüyorum.
Ülkemizde emekli aylığı alanların yaklaşık 9 milyonu en düşük aylık olan 7500 Lira aylığa mahkûm ediliyor. Onların tüm emeklilere yapılan artırımı alacaklarını lakin Mart 2024 tarihinde seçim öncesi en düşük aylıklara SSK ve BAĞ-KUR emeklilerine yeni bir düzenleme ile ek artırım verileceğini düşünüyorum. Biliyorsunuz emekli aylığı 7500 lira altında olanların emekli aylık farkları Hazineden karşılanıyor. Bu bahiste Mehmet Şimşek ‘in Hazineden yardım ile emekli aylıklarına ek ödeme yapılmasına karşı olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu nedenle Hazine yardımı gerektirecek hiçbir düzenlemeye evet diyeceğini düşünmüyorum.
İnşallah düşündüğüm üzere olmaz. Yoksa 2024 yılı tüm emekliler için en çok da kök aylığı 7500 Lira altında olan emekliler için çok güç geçecek.
Hepimizin tüm emeklilerin emekliliğin tadını çıkaracağı refah günlere kavuşabilmesi için tasarruf önlemlerinin tüm kamu harcamalarına gelmesi gerekiyor.
Aksi durumda Kamunun masraflarını karşılamak için vergiler harçları daima artıracaklar ve enflasyonun yarattığı tahribatı gidermek için faturayı sabit gelirliye çıkaracaklar.”
