Özkök, Ankara’da basın mensuplarıyla düzenlediği sohbet toplantısında bölüme ait gelişmeleri kıymetlendirdi.

Yatırımların önünü açmak için öncelikle ekonomik şartların değişimine uygun finansman imkanlarına erişimin sağlanması gerektiğini vurgulayan Özkök, “Enerji ve Natürel Kaynaklar Bakanlığımızın bu mevzulara hassasiyet göstermeye devam edeceğine inanıyoruz. Türkiye 2035-2053 Ulusal Güç Planı da bunu mecburî kıldı.” sözlerini kullandı.

Finansman, iletim çizgileri ve daha fazla yatırım için kapasite açılması gerektiğini belirten Özkök, fiyat öngörülebilirliği ve tüm paydaşları kapsayan tam rekabetçi ortamla şeffaflığın sağlanmasının piyasaya itimadı artıracağını lisana getirdi.

Özkök, Türkiye’nin güç dönüşümüyle projeksiyonların fiiliyata dönüşebilmesi için tüketicilerin odak noktası olduğu daha dağıtık ve etkileşimli bir sisteme geçiş yapılması gerektiğinin altını çizdi.

Mevcut durumda dağıtık güç sisteminin Türkiye’de yaygın kullanımının olmadığına dikkati çeken Özkök, şunları kaydetti:

“TEİAŞ’ın iletim ile ilgili yatırımları hızlandırmak için Dünya Bankası ile görüşmelerinin olduğunu basından takip ediyoruz. Dağıtık gücün yaygınlaştırılması dahil sisteme yüksek kapasitelerde yenilenebilir güç kaynaklarının entegre edilebilmesi için çeşitli uygulamalarda esnekliğe gidilmesine ve yenilikçi yaklaşımlar getirilmesine gereksinim var. Örneğin Güç Satın Alma Mutabakatı bazlı yatırımların gelişmesi için gerekli mevzuat altyapısının oluşturulması kural. Ayrıyeten finansman konusunda da GÜYAD olarak önümüzdeki günlerde düzenleyeceğimiz finans doruğu ile dalı bir ortaya getirecek ve mevzuyu makro olarak her düzeyde tartışacak bir platforma mesken sahipliği yapacağız.”

Enerji bölümünde süratli ilerleme kaydetmek için şu an kullanılan güç verimliliği odaklı mutabakatların kâfi olmadığını aktaran Özkök, “Büyük kişisel tüketicilerde lisanssız üretimde ikili alım satım mutabakatlarının hayat bulacağı tüzel altyapının sağlanması gerekiyor. Bu biçimde uzun vadeli kontratlar hayat bulacak, birebir vakitte finansman sağlanması daha kolaylaşacaktır. Öbür taraftan bu tip mukaveleler fiyat garantisi sağlayarak sanayi için güç maliyetlerinde öngörülebilirlik de getirecektir.” diye konuştu.

Özkök, yenilenebilir güç yatırımlarının “sermaye yoğun” yatırımlar olduğunu vurgulayarak, “Bu yatırımlar direkt ülke iktisadına yarar sağlayan ve enflasyonla gayrette direkt katkı yapan yatırımlardır. Bu nedenle ABD’de yapıldığı üzere bir enflasyonla uğraş yasası çıkartılıp, bu yasa çerçevesine giren yatırımların desteklenmesi yerinde olacaktır.” sözlerini kullandı.

patronlardunyasi.com