Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’nin himayesinde bölgedeki üniversitelerin katıldığı Kuzeydoğu Anadolu Meslek Fuarı Recep Tayyip Erdoğan Fuar Merkezi’nde başladı.
Bakanlıklar, Aselsan, Havelsan üzere kuruluşların yanı sıra özel sektürün de yer aldığı fuarın açılış merasiminde konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, “Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin “Yetenek Her Yerde” sloganıyla başlattığı bölgesel meslek fuarları coğrafik farklılık gözetilmeksizin üniversite öğrencilerine, ülkemizin ve dünyanın geleceği için kıymetli birer yetenek olduklarının hissettirilmesi ve istihdam konusunda fırsat eşitliği sağlanması açısından hayli kıymetlidir. 2019 yılından itibaren öğrencilerin iş hayatını tanımaları ve istihdam edilebilirliklerinin artırılması emeliyle başlatılan bölgesel meslek fuarları üniversitelerimizin meslek merkezlerinin aktive edilmesi, kesim temsilcileri ile ikili ilgilerinin güçlendirilmesi, üniversitelerimizin nitelikli mezunlarının kamu kurumlarına kazandırılmasında büyük rol oynamaktadır. Bunun yanında küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin farkındalık ve kapasitelerinin artırılması açısından da değerlidir. Bu bağlamda paydaş üniversitelerimiz ve 120’si kamu 259’u özel olmak üzere toplamda 379 bedelli katılımcılarımızla bugün ve yarın gerçekleştireceğimiz KUDAKAF23’ün, hem öğrencilerimiz ve mezunlarımıza hem de kamu ve özel dal temsilcilerine verimli bir fuar deneyim etme imkanı sunacağına gönülden inanıyoruz” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’NİN ARADIĞI BİREYLER’
Erzurum Büyükşehir Belediye Lideri Mehmet Sekmen, Kamu Başdenetçisi Erdem Malkoç’un konuşma yaptığı programda kürsüye gelen Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofis Lideri Doç.Dr. Salim Atay, yapılan çalışmanın erken periyot meslek rehberliği olduğunu söyledi.
Üniversite birinci sınıfa başlayan bir öğrencinin evvel meslek merkezine akabinde yetenek kapısına kaydolduğunu anlatan Doç.Dr. Atay, “Yetenek kapısında 10 binden fazla şirket var. Bu şirketler, talimatla “gelip kaydolun” dediğimiz şirketler değil. “Benim nitelikli beşere, nitelikli çalışana gereksinimim var” diyen yerli ve yabancı şirketler gelip kaydoluyor ve öğrencilerle buluşuyor. Yetenek kapısına kaydolan öğrenciye daima buradan mailler, bildiriler geliyor, etkinlikler hakkında bilgiler veriliyor. Üniversite birinci sınıf öğrencisine meslek planlama dersi veriliyor bütün dallarla ilgili. Gelecekte ne yapabileceğinin dersini alıyor. Sonra bugün olduğu üzere düzenlediğimiz bölgesel meslek fuarına geliyor. Burada katılan kuruluşlarla buluşuyor. 2’nci sınıfın sonuna geldiğinde ulusal staj programına başvuruyor. Burada ismi yazmıyor, okuduğu üniversite, cinsiyeti yazmıyor. Orada bir öğrencinin akademik maharetleri, toplumsal marifetleri, sanatsal maharetleri ve sportif marifetlerini içeren havuz var. Bu havuzu bütün kamu ve özel dala açıyoruz. Sonrada sizin isminizin, üniversitenizin ismi olmadan, hiçbir referans olmadan, torpilsiz, adaletsiz bir şey olmadan sahip olduğunuz yetkinliklere nazaran kurumlar teklif gönderiyor. 2’nci sınıfın sonunda yapılan stajın akabinde 3’üncü sınıfta da bir staj yapılıyor. Bu memleketin evladı saydığım bu eserlere hiçbir kuruş ödemeden devletin kendine sunduğu imkanı kullansın, 4 yıl sonra işsiz kalma diye bir ihtimali kelam konusu değil. Bu araçları olması gerektiği üzere kullanan her bir Türk genci Türkiye’nin aradığı, istediği nitelikte bir bireye dönüşüyor. Bakın dünyanın her yerinde genç işsizliği, bir ülkenin ortalama işsizlik oranından daha yüksektir. Son 3 yıldır bizim genç işsizliğimiz 8 puan birden düşmüştür. Bu son üç yılda var olanın üzerine bu kadar fark yaratacak yatırım, sanayi gelişimi, iş fırsatı olmadı aslında. Şimdiye kadar üretici işe muhtaçlığı olan kesim birbiriyle buluşamazken, biraz evvel saydığım erken devir meslek araçlarını kullanan gençler bu şirketlerle öğrenciyken buluşma ve teklif almaya başladılar” diye konuştu.
‘KENDİ İNSAN KAYNAĞINA GEREKSİNİMİ VAR’
Yaptıkları işin ismine “yetenek yönetimi” dendiğini söz eden Atay, şunları söyledi:
“Bu tertibin ismi “Yetenek Her Yerde’. Zira yetenek yalnızca büyük kentlerde değildir. Erzurum, Kars, Diyarbakır’dadır. Biz kâfi ki onlara fırsat götürelim. Gençler bize yetenek olduklarını ispatlıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin üniversitelerinde eğitim gören öğrenciler, bu araçları tamamladıklarında dünyanın farklı yerlerinde de kendilerini ispatlıyor, aranan beşerler oluyorlar. Covid devrinde yalnızca tabiplere, sıhhat çalışanına ve yazılımcılara muhtaçlık olmuştu. Şu anda batılı ülkeler bizim her meslek alanından gençlerimize kapılarını sonuna kadar açtılar. Dünyanın çok bilinen Avrupa’nın hava yolu şirketlerinden bir tanesi 2 bin kişi işe almak üzere ilana çıktı. Kendilerinden çok emindiler, “Türkiye’den alırız” diyorlardı. Buraya hiç kimse başvurmadı. 2 bin kişi kapasiteye 200 kişi başvurdu, aldıkları 3-5 kişiyi geçmiyor. Türkiye, artık hiçbir gelişmiş iktisadın insan kaynağı deposu değildir. Zira ülkenin kendi insan kaynağına kendisinin muhtaçlığı var.”
