Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 2024 yılında uygulanacak minimum fiyatın 17 bin 2 TL olarak belirlendiğini duyurdu. İş dünyasından temsilciler de toplumsal medya hesaplarında yeni taban fiyatla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
“REEL BÖLÜME TAKVİYELER ARTMALI”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Lideri Rifat Hisarcıklıoğlu, “17 bin 2 lira net taban fiyat ülkemize ve milletimize güzel olsun. Gelir vergisi dilimleri de üste yanlışsız güncellenerek çalışanların alım gücü artırılmalı. Bizim gündemimiz; üretim, yatırım, istihdam ve ihracat. Ülkemizin üretim gücünün korunması ve firmaların sürdürülebilirliğinin ziyan görmemesi için enflasyonla gayret kararlı bir formda sürmeli, gerçek kesime takviyeler artırılarak devam ettirilmeli” diye yazdı.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Lideri Gürsel Baran da şu sözleri kullandı:
“Asgari Fiyat Tespit Komitesi’nin toplantılarını tamamlamasının akabinde, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın açıklamalarıyla yeni sayısı öğrendik. Minimum fiyatın, yüzde 49 oranında yükseltilerek net 17 bin 2 liraya, minimum fiyata sağlanan patron dayanağının de 500 liradan 700 liraya yükseltilmesi kararı hem çalışanlarımız hem de patronlarımız için iyi uğurlu olsun.”
“ÜRETMEYE VE İSTİHDAM YARATMA DEVAM”
Ankara Sanayi Odası (ASO) Lideri Seyit Ardıç da, “Üretimde sürdürülebilirlik için yatırım kredileri ve teşviklerin gayeye ulaşana kadar süreklilik arz etmesi gerekiyor. Her fabrika bir kaledir şiarıyla çalışmaya, üretmeye ve istihdam yaratmaya devam edeceğiz” bildirisini paylaştı.
“DEĞERLİ BULUYORUZ”
Dış Ekonomik Bağlar Konseyi (DEİK) Lideri Nail Olpak, yaptığı yazılı açıklamada, yeni minimum fiyatın başta çalışanlar olmak üzere, patronlara ve ülkeye güzel olmasını dileyerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Bir taraftan toplumsal istikametiyle hayat şartlarına ve gelir dağılımına, bir taraftan da patronun maliyetlerine, milletlerarası ticaretteki rekabetine ve üretime tesir eden böylesi kıymetli bir bilginin oy çokluğuyla ortaya çıkması elbette sevindirici. Yapılan yüzde 49 oranında artış ile minimum fiyatın 17 bin 2 TL’ye çıkmasını, emeğin ulusal gelirden aldığı hissenin hak ettiği düzeylere gelecek olması ve büyümenin kapsayıcılığını artırması bakımından da bedelli buluyoruz.
Diğer taraftan, patron üzerinde oluşacak yükün devlet tarafından karşılanan kısmının, çalışan başına 500 TL’den 700 TL’ye yükseltilmesi de bilhassa ihracatçımızın memleketler arası piyasalardaki rekabetçiliğini olumsuz etkilememesi bakımından kıymetli bir takviye.”
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Lideri Şekib Avdagiç de X toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada, “2024 yılına ait minimum fiyatın çalışanlarımızın refahına, firmalarımıza ve ülkemizin kalkınmasına olumlu katkılar vermesini diliyorum. Güzel olsun.” sözlerini kullandı.
“BEKLEDİĞİMİZ, MAKUL KARŞILADIĞIMIZ BİR ORAN”
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Lideri Orhan Aydın da patron ve personel tarafının ortak bir mutabakatla anlaşmış olmasının son derece memnuniyet verici olduğunu belirtti.
Aydın, 700 TL devlet dayanağı ile yüzde 49 artışla net 17 bin 2 TL olan minimum fiyatın, enflasyonist bir ortamda iş insanları olarak bekledikleri, makul karşıladıkları bir oran olduğunu aktararak, şunları kaydetti:
“Bu artışla birlikte enflasyonla olan uğraşımızın devam ederek vatandaşlarımızın enflasyona karşı ezdirilmemesi temennimizdir. Bu mevzuda odunsuz verilecek olan uğraş hem vatandaşlarımızın alım gücünü güçlendirecektir hem de iktisatta olağanlaşma sağlanacaktır. Bilhassa enflasyona karşı vatandaşlarımızın ezdirilmemesi üzerine fedakarca alınan yeni minimum fiyat kararını suiistimal ederek vatandaşın cebine göz dikenlere göz açtırılmamalı bunu suiistimal edenler en ağır mali cezalara çarptırılmalıdır.”
“BEKLENTİMİZ FİYAT İSTİKRARI”
İstanbul Ticaret Borsası Lideri Ali Kopuz da 2024 yılı taban fiyat düzeyinin temmuz ayında açıklanan sayıya nazaran yüzde 49 artışla 17 bin 2 liraya yükseltilmesinin çalışma hayatının tüm paydaşları tarafından memnuniyetle karşılandığını aktardı.
Bu noktadan sonra beklentilerinin fiyat istikrarının sağlanması ve istihdamın güçlü kaldığı, ekonomik aktivitenin de bunu koruyacak düzeyde devam ettiği hassas bir sürecin yönetilmesi olacağını vurgulayan Kopuz, şu tabirleri kullandı:
“Özellikle pandemiden bu yana besin fiyatları başta olmak üzere global iktisatta tartı kazanan enflasyonist konjonktür, gerçek gelirler üzerinde de büyük bir baskı ögesi oldu. Halihazırda uygulanmakta olan sıkı para siyaseti önlemlerinin iç talebi dengeleyici tesirlerini görmeye başladık. Bununla birlikte şu durumu da belirtmeden geçemeyiz. Daha sayı bile aşikâr değilken taban fiyata gelecek artırımı speküle etmekte hiçbir beis görmeyenler, son eser fiyatının tüm maliyetleri, fiyatlardan kaynaklanıyormuş üzere önden fiyatlayanlar, en hafif tabirle hakkaniyetli davranmamaktadırlar. Hem fiyatlı çalışanların refahını hem de ekonomik aktiviteyi destekleyecek bir sayı açıklandı. Öteki taraftan 500 lira olarak uygulanan minimum fiyat takviyesinin 700 liraya yükseltilmesini, patronların üzerindeki yükün hafiflemesine takviye olma noktasında manalı buluyorum.”
