Uluslararası Güç Ajansı (IEA) Lideri Fatih Birol, dünyada değişen güç jeopolitiği, Türkiye’nin pozisyonu ve nükleer güç üzere birtakım şimdiki hususları kıymetlendirdi.
Birol,2025 prestijiyle dünya genelinde sıvılaştırılmış (LNG) üretimi ve ticaretinde beklenen güçlü artıştan Türkiye’nin kârlı çıkabileceğini söyledi.
Türkiye’nin değerli bir doğalgaz ithalatçısı olduğunu anımsatan Birol, ülkenin cari açığının büyük bir kısmının güç ithalatından kaynaklandığını belirtti.
“Türkiye, 2025’te başlayacak yeni LNG dalgasını en yeterli formda kullanmalı”
Birol, 2025 prestijiyle birçok ülkede yeni LNG tesislerinin devreye alınmasıyla doğalgaz piyasalarında bugüne kadar görülmemiş güçlü bir LNG artışının yaşanacağının altını çizerek, şöyle konuştu:
Türkiye, 2025’te başlayacak yeni LNG dalgasını en düzgün formda kullanmalı. Birincisi, muahedeleri bu bilgiler ışığında yapması lazım. 2025’ten sonra alıcı ülkelerin eli güçlenecek. Bu nedenle mutabakatların da buna nazaran yapılması gerekebilir. Türkiye’nin, mevcut kontratlarda da kimi iyileştirilmeler için bu devirde masaya oturması gerekebilir.
Türkiye’nin doğalgaz ve nükleer güç hedefleri
Türkiye, 7 memleketler arası doğalgaz boru sınırı, 3’ü yüzer depolama ve gazlaştırma ünitesi (FSRU) olmak üzere 5 LNG tesisi ve 2 yer altı doğalgaz depolama tesisi ile güçlü bir altyapıya sahip.
Bu yıl Bulgaristan, Macaristan, Romanya ve Moldova ile gaz tedarik muahedeleri imzalayan Türkiye, yalnızca gaz ticaretinde transit ülke değil tedarik ettiği gazın ihracatını yapan ve bunu yöneten bir ülke olmayı da hedefliyor.
Mersin’de imali devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nden sonra Sinop ve Trakya’da da nükleer güç santralleri planlayan için nükleer güç, 2053 net sıfır emisyon gayesine ulaşmada kıymetli rol üstleniyor.
Türkiye, Ulusal Güç Planı çerçevesinde 2035’e kadar güç portföyüne 7,2 gigavat, 2050 sonuna kadar 20 gigavatın üzerinde nükleer güç kapasitesi eklemeyi hedefliyor.
“Türkiye mevcut imkanlarıyla Avrupa’ya doğalğaz ihraç etme altyapısına sahip”
Birol, Türkiye’nin güçlü doğalgaz altyapısına da dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
Türkiye mevcut imkanlarıyla daha fazla gaz ithal ederek bunu Avrupa’ya ihraç etme altyapısına sahip. Bunu da en güzel formda kullanabilir. 2025’ten itibaren LNG’de yeni bir sayfa açılıyor. Bundan umarım Türkiye üzere gaz ithalatçısı ülkeler en âlâ biçimde faydalanabilirler.
“Kızıldeniz’deki aksamaların tesiri kısıtlı kaldı”
Birol, Kızıldeniz’de artan bölgesel riskler nedeniyle oluşan milletlerarası lojistik aksamalarına da değinerek, şöyle konuştu:
Denizdeki petrol ticaretinin yüzde 10’u, LNG ticaretinin ise yüzde 9’u Kızıldeniz’den yapılıyor. Bu nedenle tesiri şimdilik kısıtlı kaldı. İddialarımıza nazaran, Kızıldeniz yerine Güney Afrika’dan dolaşıldığında nakliyede iki haftalık bir uzama oluyor. Bu da maliyet artışına neden oluyor. Bu artış petrol fiyatlarında 1-2 dolar civarında oldu.
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)
