Ekonomim gazetesi muharriri Gurur Oğuz, bu yılın rekorlar yılı olacağı konusunda uyardı.
Oğuz “Dolarda, faizde, enflasyonda en yüksek sayıları göreceğiz. Mahallî seçim öncesinde frenlenen bütün maliyet kalemleri seçim sonrasında canlanmaya hazırlanıyor. Fiyatlandırma davranış bozukluğu; histeriye varabilecek” diye yazdı.
Ekonomim muharriri Gurur Oğuz, yeni yılla birlikte açıklanan ekonomik bilgileri değerlendirdiği yazısında bu yılın rekorlar yılı olacağı konusunda uyardı.
Şeref Oğuz, “Dolarda, faizde, enflasyonda en yüksek sayıları göreceğiz. Lokal seçim öncesinde frenlenen bütün maliyet kalemleri seçim sonrasında canlanmaya hazırlanıyor. Fiyatlandırma davranış bozukluğu; histeriye varabilecek” değerlendirmesini yaptı.
Oğuz, faizlerde artışın devam edeceğine ve konuta erişimin de hayal olduğuna dikkat çekti.
“Fırtına öncesi sessizlik, denizde olduğu üzere iktisatta de sakinliğin habercisidir; dalgalar yükselmeden evvel suyun duruluğu, değişimin ayak sesleridir. İktisadın gerçek yüzü bilgilerle ortaya çıkarken seçimlerin gölgesinde gizlenenleri; mart sonrasında sahnede göreceğiz.
Dolar 30 liranın üzerine çıkıverdi bile; 30,18 TL. Euro’ya bakarsanız 32,75 TL. Artık dövizde 30 lira üzeri faizde %40 üzeri sayıları konuşuyoruz. Bütçe mi? Açık 1,4 trilyon TL ile geçen yılın başında öngörülen 659 milyar TL’den epey uzağa düşmüş durumda… Kısaca rekor üzerine rekor yağıyor.
Sosyal medyada dolaştırılan lüks olmayan restoran yemek fiyatları; kimi şeylerin şirazesinden çıktığını gösteriyor bize. Kişi başı kahvaltının 1.500 lira, çorbanın 500 lira, ızgara etin tek kişilik porsiyon fiyatının 3.500 lira, pilavın tabağının 1.200 lira ve minik kâse salatanın 750 lira olduğunu görebiliyoruz.
‘FAİZ BURADA DURMAYACAK’
Faiz bu düzeylerde durur mu?
Faiz burada durmayacak. Dövize gereksinimimiz var. Bu döviz; yüksek faiz talep ediyor. Faizler olduğu yerde de duramayacak. Dünya indirim tartışmalarını sürdüredursun biz faizleri nasıl yüksek tutarız kederinde olacağız. Burada tek kaygım, dışarının faiz indirme sürecinin gazına gelinerek bizim “NAS 2.0” yanılgısına düşmektir. Şimdi faiz artışından umduğumuz yararları temin etmeden böylesi bir “siyasi tercih” üzerinden Heterodoks 2.0’ı ve muhtemel ekonomik faciaları yaşama riskimiz artacaktır.
‘KONUT ALMANIN HAYALİ BİLE KURULMAYACAK’
Konut satmak isteyenler için de konut almak isteyenler için de kolay olmayacak bir süreç yaşıyoruz. Hayalinin bile kurulmayacağı bir periyot. Toplumsal konut projesi mi? Unutun gitsin. Ne böylesi konut üretecek müteahhit var, ne de TOKİ’de bunu gerçekleştirecek ekonomik kapasite… Kısaca konut fiyatları, erişilemez seviyelerini korumakla kalmayıp, yenisinin üretilmemesi halinde daha artabilir.”
