NASA, önümüzdeki yıllarda evvel Ay’a daha sonra da Mars’a astronot göndermek istiyor.
NASA’nın Artemis projesi kapsamında birinci yapmak istediği şey, Ay’ın Güney Kutbu’na inmek olacak.
NASA, Artemis’i uzun vadede Ay‘da kalıcı yapılar için temel atmak, yerleşmek ve en sonunda Mars‘a insan göndermek için bir adım olarak görüyor.
NASA, Ay’a insan gönderme planlarını yeniden erteledi
NASA, bilimsel incelemelerde bulunmak üzere Ay’a astronot gönderilmesini öngören Artemis misyonunda, mürettebatın Ay’a inişinin 2026’ya ertelendiğini açıklamıştı.
NASA’dan yapılan yazılı açıklamada, aracıyla ilgili güvenlik kaygılarının yanı sıra astronotların giysisi ve iniş araçlarıyla ilgili sıkıntılar yaşandığı belirtildi.
NASA bizi kandırıyor mu?
İnsanlığın Ay’a birinci ayak basmasının üzerinden 50 yıldan fazla vakit geçti. Yıllar evvel Ay’a ayak bastığını söyleyen NASA, neden günümüzde daha çok gelişmiş teknolojilerle bunu yapamıyor? İşte bu soru, komplo teorisyenlerini tekrar harekete geçirdi.
Yeni misyonun Eylül 2026 tarihine ertelenmesi, X’te (eski ismiyle Twitter) bir komplo teorisi dalgasını ateşledi.
Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda, NASA’nın daha evvel Ay’a hiç gitmediği tezleri paylaşıldı. O paylaşımlardan kimileri şöyle:
Sizler Ay’a yine inmeye hazırlanırken, güya birinci kez Ay gezisi planlıyormuşsunuz üzere görünüyor.
Görünüşe nazaran bunu birinci seferde nasıl yaptıklarını çözemiyorlar.
Yıllar evvel Ay’a gittiyseniz neden artık beceremiyorsunuz?
Komplo teorisyenleri, Amerika’nın 1969’da Apollo 11’in Ay’a hiçbir vakit ayak basmadığını argüman ediyor.
Komploculara nazaran NASA, Ay’a iniş manzaralarını dünyadaki bir stüdyoda çekti ve daha sonra tüm dünyaya yaydı.
Bazılarına nazaran, NASA’nın bunu yapmasının nedeni, o vakitler uzay yarışında kendini dorukta olarak göstermek istemedi.
Bu teoriler hakikat mu
Elbette bu teorilerin hiçbirinin doğruluk hissesi yok. Apollo 11 misyonu Ay’a indiğinde mürettebat yalnızca etrafta dolaşıp fotoğraf çekmekten fazlasını yaptı.
Ayrıca astronotlar, Ay’ın yüzeyine dev bir ayna misyonu gören 100 cam prizmadan oluşan bir retroreflektör dizisi yerleştirdiler.
Bu, Dünya’daki gözlemevlerinin Ay üzerindeki lazerleri yansıtmasına ve ikisi ortasındaki arayı gerçek bir biçimde belirlemesine imkan tanıyor.
Bunun yanı sıra, iniş aslında Dünya’daki gök bilimciler tarafından da canlı olarak gözlemlendi.
Cheshire’daki Jodrell Bank radyo teleskopunda Sir Bernard Lovell ve grubu, Ay’a iniş aracının tam yolunu hakikat bir halde kaydetti.
Halen Jodrell Bank arşivlerinde bulunan radyo sinyallerinin kayıtlarında, Neil Armstrong’un geminin denetimini manuel olarak eline aldığı anı bile görebilirsiniz.
Komplo teorisyenlerinin öne sürdüğü bir öteki yaygın tez ise Buzz Aldrin’in Amerikan Bayrağı’nı selamladığı imajına odaklanıyor.
Fotoğrafta bayrağın dalgalandığı görülüyor, lakin Ay’da rüzgarın olmadığı biliniyor? Pekala bayrak nasıl dalgalanıyor?
Fotoğraftaki bayrağa daha yakından bakıldığında onu ayakta tutan metal bir direk olduğu açıkça görülüyor.
Bayrak yolda dört gün saklandıktan sonra buruşuyor ve Ay’da rüzgar olmadığı ve yer çekimi az olduğu için buruşmuş durumda kalıyor.
Son olarak komplo teorisyenleri, Ay’a ilişkin hiçbir fotoğrafta gökyüzünde rastgele bir yıldızın olmadığını söylüyor. Pekala yıldızlar nereye gitti?
Gece gökyüzünün fotoğrafını çekmeyi deneyen herkes durumun bu türlü olmadığını bilir.
Astronotların ve araçların ay gününde çekilmiş olması nedeniyle Güneş tarafından parlak bir biçimde aydınlatıldığını fark edeceksiniz.
Ay yüzeyinin net manzaralarını yakalamak için kameranın düşük diyafram açıklığına ve yüksek deklanşör suratına gereksinimi vardı; bu da yıldızların fotoğraflarda görünmeyeceği manasına geliyor. Aslında kolay bir akıllı telefon kamerasıyla bunu test edebilirsiniz.
İnsanlar neden Ay’a inişin bir aldatmaca olduğunu düşünüyor
Aya iniş sahtekarlığı teorisinin kökeni, çoklukla Bill Kaysing’in 1976’da yazdığı “Ay’a Hiç Gitmedik: Amerika’nın Otuz Milyar Dolarlık Dolandırıcılığı” başlıklı kitabına kadar uzanıyor.
Kitap, hükümete olan inancın azaldığı bir devirde yayınlandı ve süratle yayıldı.
Teorisyenler, Amerika’nın 1960’larda Ay’a inme kabiliyetine sahip olmadığını ve bu yüzden uzay yarışını kazanmak için bunu taklit ettiğini argüman ediyor.
