Geçtiğimiz akşam Rahmi Koç Müzesi’nde düzenlenen etkileyici serginin açılışına katıldım. Müze, 30. yılını kutlarken büyük bir sergi düzenlemişti. Serginin adı “Horse Power…” yani “Beygir Gücü” olarak belirlenmişti. Sergiyi tanımlayan ifade ise şu şekildeydi: “At ile otomobil, sanat ile mühendislik buluştuğu müthiş bir tarihsel yolculuk…” Gerçekten de sergi, müzeyi ve konsepti çok iyi yansıtan bir ifadeydi.
Rahmi Koç, açılış konuşmasında müzenin kuruluş hikayesini anlattı ve Koç ailesinin diğer müzeleri hakkında bilgi veren bir belgesel gösterildi. İki konu dikkatimi çekti: Bir müze yaratmanın ne kadar zor bir iş olduğu ve Koç ailesinin Ayvalık’ta gerçekleştirdiği sanat mekanı yatırımları. Rahmi Koç’un müzecilikle ilgili sözleri de insanı düşündürmeye sevk ediyordu.
Konuşmaların yapıldığı bölümde eski ve yeni Türkiye’nin şöhretleri bir aradaydı. VIP bölümüne gelenler arasında Bülent Ecevit hükümetinin başbakan yardımcısı Hüsamettin Özkan, iş insanları Aydın Doğan ve Cengiz Yalçın gibi önemli isimler vardı. Ayrıca Koç ailesinin yaşayan en yaşlı üyesi Semahat Arsel ve eski TÜSİAD Başkanı Arzuhan Yalçındağ da oradaydı.
İstanbul Valisi Davut Gül ve Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu bölümde siyasi ve bürokratik ağırlık hissediliyordu. Eski Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin’in de konuşmaları dikkat çekiciydi. İmamoğlu’nun Çetin’e hitap şekli ve gelecekte yapacakları toplantı hakkındaki bilgiler de önemliydi.
Rahmi Koç Caddesi’nin açılışının yapıldığı gece, İstanbul’un kültür ve sanat alanındaki önemine vurgu yapıldı. Ayrıca Feshane’de gerçekleştirilecek olan Ahmet Güneştekin sergisine dair bilgiler de paylaşıldı. İstanbul’un önemli bir kültür ve sanat merkezi haline gelmesi, şehre olan ilgiyi artırıyordu.
Rahmi Koç Müzesi’ndeki sergiler ve etkinlikler hakkında bilgi verilirken, ayrıca Divan’ın açık büfesindeki lezzetlerden ve Tersane Rixos’ta düzenlenen Tarkan konserinden bahsedildi. Konserin atmosferi ve katılımcıların izlenimleri detaylı bir şekilde aktarıldı. Ayrıca viski sektöründeki gelişmeler ve Pernod Ricard’ın Türkiye’deki yatırımları hakkında bilgiler verildi.
Sonuç olarak, Rahmi Koç Müzesi’ndeki etkinliklerin ve sergilerin İstanbul’un kültürel ve sanatsal zenginliğine katkı sağladığı ve şehirdeki önemli isimleri bir araya getirdiği görüldü. Gece boyunca yaşanan deneyimler, müze ziyaretçilerinin ve konuklarının unutulmaz anılar biriktirmesine olanak sağladı.