Kocaeli’nin Derince ilçesinde viyadük altında cansız vücudu bulunan 13 yaşındaki Gökçe Ergen’in vefatına ait soruşturma tamamlandı. İncelemede Ergen’in viyadükten atlayarak intihar ettiği ve vefatının genel vücut travması sonrası çoklu kemik ve kafatası kırıklarına bağlı beyin kanaması, iç organ yaralanması ve iç kanama sonucu meydana geldiği tespit edildi. Savcılık, olayın kesin olarak intihar olduğu gerekçesiyle “takipsizlik” kararı vererek soruşturmayı kapattı.
Olay, 21 Aralık 2022’de Çenedağ Mahallesi Cımbızdere Viyadüğü altında meydana geldi. Viyadük altında hareketsiz yatan bir kişiyi görenler, durumu 112 Acil Davet Merkezine bildirdi. İncelemede hayatını kaybettiği belirlenen kişinin Gökçe Ergen olduğu tespit edildi. Olayla ilgili Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma başlattı. Soruşturma, kanıtların toplanmasıyla tamamlandı. Soruşturma kapsamında yapılan incelemede, Ergen’in vefatının intihar olduğu belirlendi.
KANINDA RASTGELE BİR UYARICI UNSURA RASTLANMADI
Soruşturma belgesinde İsimli Tıp Kurumu (ATK) Başkanlığı’nın raporu da yer aldı. Raporda, Ergen’in olay anında kanında uyuşturucu, uyarıcı unsur ya da ilaca dair unsura rastlanmadığı belirtildi. Otopside de Ergen’in vefatının genel vücut travması sonrası çoklu kemik ve kafatası kırıklarına bağlı beyin kanaması, iç organ yaralanması ve iç kanama sonucu mevtin meydana geldiği tespit edildi.
‘KISA BİR MÜHLET BEKLEDİKTEN SONRA KORKULUĞA TIRMANDI’
Olay anı ile ilgili ilçe polis merkezi amirliğinin kamera incelemeleri tutanağı da belgede yer aldı. Buna nazaran, Gökçe Ergen’in köprü üzerinden imaja girdiği ve yalnız olduğu belirtildi. Ergen’in köprünün orta kısmına kadar yürüdüğü, bir mühlet sonra durduğu, kısa bir müddet bekledikten sonra korkuluğa tırmanıp, kendini aşağıya bıraktığı sözleri tutanakta yer aldı.
‘NE YAPIYORSUN DEMEYE KALMADAN KENDİNİ AŞAĞI BIRAKTI’
Tanıkların sözünün de yer aldığı soruşturma evrakında olayı gören, bölgede bulunan futbol alanında arkadaşları ile top oynadıktan sonra meskene yanlışsız gittiğini söyleyen A.O., “Çenedağ Mahallesi’ndeki köprünün altına hakikat geldiğim sırada bir kızın köprünün korkuluklarına tırmandığını gördüm. Sonrasında yürümeye devam ettim. Yeniden baktığımda kızın korkulukları aşıp, ayaklarını aşağı gerçek sarkıttığını gördüm. “Ne yapıyorsun” demeye kalmadan kız kendini aşağı bıraktı ve başı üzerine düştü. Benim yanımda telefon olmadığı için oradaki 2 bayandan ambulansı aramasını söyledim ve olay yerine ambulans geldi. Köprüden atlayan kızın etrafında ve yanında kimseyi görmedim. Yalnızca atlamadan evvel geriye, sağa gerçek baktı ve atladı. Rastgele bir arbede görmedim” dedi.
‘İNTİHAR EDECEĞİM DEMEYE BAŞLADI’
Gökçe Ergen’in arkadaşı E.A. (14) verdiği tabirde Ergen’in sık sık intihar edeceğini söylediğini belirterek, şunları anlattı:
“Gökçe tanıştığımızdan beri gerek benimle konuşurken gerekse öteki arkadaşlarla konuşurken daima intihar edeceğini söylemekte idi. Lakin bunu latife yollu ve daima söylediğinden ötürü kendisini ciddiye almıyorduk. “İntihar edeceğim” yahut “Kendimi öldüreceğim” derken bunu neden yapacağına dair rastgele bir şey söylemedi. Son 10-15 gündür de “İntihar edeceğim” demeye başladı. Lakin yeniden kendisini ciddiye almadık. Sene başında bir kere koluna kesik atmıştı fakat bu olayı okul dışında gerçekleştirmişti. Bu kolundaki kesi izini sınıf öğretmenimiz görmüş ve onunla konuşmuştu.”
‘İNTİHAR ETMENİN TAHLİLİ OLMADIĞINI SÖYLEDİK’
Aile ile daha evvel tıpkı binada oturan T.A., tabirinde, “Gökçe’nin babası bir husustan ötürü cezaevinde bulunmaktadır. Lakin Gökçe babasının bu durumunu bilmemekteydi. Annesi, babasının iş için yurt dışında olduğunu söylemişti. Gökçe, daha evvel birkaç sefer çocuklarıma intihar edeceği istikametinde telaffuzlarda bulunmuş. Bu durumu öğrenince daha evvel bir sefer Gökçe’nin annesi ile birlikte konuşarak uyardık. Lakin Gökçe latifeye vurarak o denli bir niyetinin olmadığını söyledi. Yeniden emsal şeyleri çocuklarımdan duyunca yeniden Gökçe’nin annesi ile bundan 3 gün kadar evvel bize oturmaya geldiklerinde konuştum ve birlikte tekrar Gökçe’ye intihar etmenin hiçbir şeyin tahlili olmadığını ve gerçek olmadığını, bir sorunu derdi varsa bizimle paylaşabileceğini söyledik. Lakin Gökçe yeniden latifeye vurdu ve o denli bir niyeti olmadığını söyledi. Gökçe, çok akıllı ve zeki bir kızdı. Kendisini intihara neyin sürüklemiş olabileceğini bilmiyorum” dedi.
‘İNTİHARINA YÖNELİK RASTGELE BİR SÖYLEMİ FARK ETMEDİK’
Olayla ilgili tabiri alınan rehber öğretmen S.S. daha evvel Gökçe ile konuştuklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Gökçe’nin intihar etmesine yönelik rastgele bir söylemi yahut davranışı, buna dair davranış bozukluklarını ne ben ne de sınıf öğretmeni duymadık ve fark etmedik.” Sınıf öğretmeni Ö.A. ise Gökçe’nin derslerinde başarılı, İngilizcesi çok güzel, arkadaşıyla ise ortasının uygun olduğunu söyledi. Ö.A., “İntiharın akabinde kimi öğrenciler, Gökçe’nin kendi ortalarında daima olarak intihar edeceğini söylediğini lakin kendilerinin bunu ciddiye almadıklarını söylemeye başladılar. Lakin ne ben ne de öteki öğretmenlerin bu bahse dair rastgele bir şey duymadık. Bu çocukların kuruntuları da olabilir, gerçek de olabilir fakat benim bu duruma dair rastgele bir bilgim yoktur” dedi. Soruşturma evrakında Gökçe’nin yanında bulunan cep telefonunun kilidinin açılmadığı belirtilirken, olay ile ilgili Gökçe’nin intihara yönlendirildiğine yahut azmettirildiğine yahut teşvik edildiğine dair evrakta rastgele bir kanıtın bulunmadığı vurgulanarak kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
