Deprem uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, yaşanan son zelzelelerin akabinde CNN Türk’te katıldığı bir programda açıklamalarda bulundu. Türkiye’de hiçbir yerin pak olmadığını ve yüzde 100’ünün sarsıntı bölgesi olduğunu aktaran Ersoy “Kaçmak göçmek yerine, bulunduğumuz yerde inançlı binalarda ve kentlerde kalmak en olumlu yaklaşım olur” sözlerini kullandı.
Ersoy’un konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
“Depremi evvelden tarihini söyleyemiyoruz. Pekala nasıl söylüyoruz? Geçmişteki sarsıntıları dikkate alarak bir dönem biçilebiliyor. Marmara Denizi’nin içerisinde en son 1766’da ikili sarsıntı var. Bundan sonra 250 yıllık devrin dolduğu tabir edilerek zelzelenin çok yaklaştığı söylenebiliyor. Tarih vermemekle birlikte çok uzun bir dönem olmayacaktır. Yaklaşıyor demek hakikat.
Bir yandan hazırlığımızın yapılması gerekiyor. İstanbul ve Marmara bölgesindeki potansiyelin neden tehlikeli olduğunu çok detaylı olarak konuştuk. Nüfus açısından yapı stoğundaki zaafiyet açısından, buna pek çok şey eklenebilir. Üstelik ulusal bütçenin değerli bir kısmının buradan geldiğini düşünürsek, Marmara sarsıntısı çok değerli, beklediğimiz bir zelzele.
(Kahramanmaraş Depremi) Öncelikle bir yandan artçı zelzeleler sürüyor. Artçı zelzelelerin sayısı da fazla. Mesela Malatya civarında 5 üzerinde sarsıntı oldu. Bütün beşerler sokağa çıktı. Bu artçılar yaşanacak. Vakit zaman da artçıların büyüklükleri 5’e 6’ya kadar bile çıkabilir. Zelzele aktivitesi yalnızca burayla hudutlu değil Türkiye’nin her yanına yayılmış durumda.
MARMARA’NIN GÜNEYİ
Marmara zelzelesinin büyüğünü kuzey kolda bekliyoruz, daima bunu konuşuyoruz lakin Güney’de bir sarsıntı aktivitesi başladı. Güney’in de çok pak olmadığnı söyleyelim. Bu kol üzerinde de örnekler vermiştik. 1953’te Yenice Gönen sarsıntısı vardı. 1964’te Manyas sarsıntısı vardı. 1967 Adapazarı sarsıntısı üzere sarsıntıları örnek olarak göstermiştik.
KONYA HAVZASI YORUMU
(Konya) Elbette görece olarak uygun ancak Türkiye’nin hiçbir yeri pak değil. Yani o yüzden diyorum ki Türkiye’nin yüzde 100’ü zelzele bölgesi bunun için kaçmak göçmek yerine, bulunduğumuz yerde inançlı binalarda ve kentlerde kalmak en olumlu yaklaşım olur.
OLASI BİR SARSINTIDA İSTANBUL’DA EN ÇOK NERELER ETKİLENECEK?
En fazla etkilenecek kısım kıyı kısımları. Bakın hem Anadolu Yakası’nda hem de Avrupa Yakası’nda Küçükçekmece ve Büyükçekmece koylarına kadar giden kısımlardaki koylar daha çok etkilenecek. İçeriye hakikat gitgide, azalacak. En kuzeyde Sarıyer, Eyüp’ün kuzeyi, Arnavutköy’ün kuzeyi ve Çatalça’nın olduğu kısımlara gerçek bu tesir azalacak.”
patronlardunyasi.com
