“`html
İmamoğlu’na Terör Suçlaması: İstanbul’da Fırtınalar Kopuyor!
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında çarpıcı bir tutuklama talebiyle gündemin merkezine yerleşti. İddialara göre, İmamoğlu, terör örgütü PKK’ya yardım etmekle suçlanıyor. Başsavcılık, sevk yazısında, İBB ve ilçelerdeki 18 belediye meclis üyesinin PKK ile bağlantılı olduğunu öne sürdü. Bu meclis üyelerinin, “Kent Uzlaşısı” adı altında İmamoğlu’nu desteklemesi için CHP’ye üye kaydı yaptırdığı ifade ediliyor. İçeride yer alan bir meclis üyesinin, PKK’nın Kandil kampına giderek, terör örgütü üyesi olan kızıyla fotoğraf çektirdiği bilgisi de dikkat çekici.
Kent Uzlaşısı: Terörle İlişkili Faaliyetler
Sevk yazısında, PKK/KCK terör örgütünün İstanbul ve diğer büyük şehirlerde etkinliğini artırmak için “Kent Uzlaşısı” adı altında bir strateji geliştirdiği iddia ediliyor. Bu strateji çerçevesinde, terör örgütü yöneticilerinin yerel seçimlerdeki etkilerini artırmak için çeşitli talimatlar verdiği belirtiliyor. CHP’nin 27. Dönem Milletvekili Yıldırım Kaya’nın, “Cumhuriyet Halk Partisi ile DEM, HDK ittifak yaparak İstanbul’da açık ara seçimleri kazandı.” şeklindeki açıklamaları, bu çabaların kanıtı olarak gösteriliyor.
Soruşturmanın Kapsamı ve Tutuklamalar
Sevk yazısında, İmamoğlu’nun yanı sıra Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Reform Vakfı Başkanı Mehmet Ali Çalışkan ve İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın da tutuklanması talep ediliyor. İlgili belgelerde, bu kişilerin terör örgütüyle irtibatlarının bulunduğu ve yerel seçimlerden kısa süre önce CHP’ye kayıt yaptırdıkları bilgisi yer alıyor. Ayrıca, 18 belediye meclis üyesinin terörle bağlantılı olduğu ve bu kişilerin tutuklandığı belirtiliyor.
Sancaktepe Örneği: Terörle Bağlantılı İsimler
Sevk yazısında, Sancaktepe Belediye Meclis Üyesi Elif Gül’ün durumu da dikkat çekiyor. Gül’ün, terör örgütünün kırsal alanında faaliyet gösteren kızını örgüte teslim ettiği ve Kandil bölgesinde fotoğraf çektirdiğine dair kanıtların bulunduğu ifade ediliyor. Bu durum, söz konusu suçlamaların ciddiyetini artırıyor.
Soruşturmanın Derinliği: Daha Fazla İsim Bekleniyor
Yazıda, şüpheli olan kişilerin, PKK/KCK’nın metropol belediyelerine sızdırılması talimatına uygun hareket ettiği ve bu süreçte terör örgütünün mali yapısının desteklenmesine yönelik planlar yaptıkları öne sürülüyor. Soruşturmanın derinleştirileceği ve diğer şüphelilerin deşifre edilmesi için çalışmaların süreceği bildiriliyor.
Azad Barış ve Diğer İddialar
Sevk yazısında firari durumda olan Azad Barış’ın PKK’nın siyasal alan sorumlusuyla ilişkisi de dikkat çekiyor. Barış’ın, resmi geliri olmamasına rağmen, adına kayıtlı lüks araçlar ve gayrimenkullere sahip olduğu iddia ediliyor. Bu durum, terör örgütüyle olan bağlantılarını sorgulatıyor.
İmamoğlu’nun Savunması: Cevapsız Sorular
İmamoğlu, kendisine yöneltilen suçlamalara yanıt vererek, “İlçe seçim kurulu ve YSK neden bu isimlere onay verdi?” şeklinde bir savunma yaptı. Ancak, bu savunmaya yönelik bir değerlendirme yapılmadığı sevk yazısında yer aldı. İmamoğlu, “Kul hakkı yiyenler, milletin iradesini gasbetmeye devam ediyor!” diyerek karşılıklı suçlamalara dikkat çekti.
Hukuki Mücadele: İmamoğlu’nun İfadesi
İmamoğlu, yolsuzlukla ilgili de sert ifadeler kullandı: “Namusuma, haysiyetime leke getirecek uygulamaları yapanlarla mücadelemi hukuki zeminde sonuna kadar arayacağıma yemin ettim!” Bu sözleri, onun duruşunu ve yaşadığı hukuki süreci daha da dikkat çekici hale getiriyor.
Sonuç: Soruşturmanın Seyri
Sevk yazısında belirtilen tüm iddialar, İstanbul gündemini sarsmaya devam edecek. İmamoğlu ve diğer şüpheliler hakkında yürütülen soruşturmanın sonucu, hem siyaset hem de toplum için büyük bir önem taşıyor. “Kent Uzlaşısı” konseptinin ardındaki gerçeklerin açığa çıkması, Türkiye’nin geleceği için kritik bir dönüm noktası olabilir. Tutuklama talepleri ve terörle bağlantılı suçlamalar, İstanbul siyasetinde ciddi bir devrim yaratabilir.
“`