Yılmaz Tunç, Samsun’da çeşitli ziyaretlerde bulundu.
Bakan tunç, İlkadım ilçesi Kuşçulu Mahallesi’nde 500 gün sonra tamamlanacak olan İsimli Tıp Küme Başkanlığı Hizmet Binası temel atma merasimine katıldı.
Törende konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Samsun’da da İsimli Tıp Bölge Başkanlığımız, vatandaşlarımıza burada hizmet edecek inşallah. Bugün temelini attığımız bu yatırımın kurdelesini kesmekte daima bir arada bizlere nasip olur” dedi.
“Terörün kökünü kazıyıncaya kadar uğraşımız devam edecek”
Sakarya’daki kazada ölenler için rahmet, yaralılar içinse şifalar dileyen Bakan Tunç, terörle uğraşa de değinerek şöyle konuştu:
5 gün evvel de hain terör atağında PKK’nın hain taarruzunda 12 askerimizi şehit verdik. Buradan bir sefer daha kahraman askerlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Yerleri cennet olsun ve milletimize baş sıhhati diliyorum. Terörle çabadaki kararlılığımızdan hiçbir vakit taviz vermeyeceğiz. Terörün kökünü kazıyıncaya kadar bu çaba askerimizle, polisimizle, güvenlik güçlerimizle, tüm milletimizle birlikte topyekun devam edecek. Hem terör örgütleriyle hem de onları destekleyenlerle de kararlı çabadan hiçbir vakit taviz vermeyeceğiz.
“Adalet mülkün temelidir”
“Adalet mülkün temelidir. Adalet haklıya hakkını vermektir” diyen Bakan Tunç, adaletin tam manasıyla tesis edildiği yerde insanın da güçlü olduğuna vurgu yaptı.
İnsanın güçlü olduğu yerde de ailenin zahmeti olduğunu belirten Bakan Tunç şu sözleri kullandı:
Ailenin güçlü olduğu yerde toplum güçlüdür. Toplumun güçlü olması devleti güçlü yapar. O nedenle adalet devletin temelidir, Tabi adaletin tesisi de hukuk devletiyle mümkündür. Hukuk devletinin de bağımsız ve tarafsız yargıyla mümkün olduğu tartışmasızdır. O nedenle yargımızın bağımsız ve tarafsızlığı noktasındaki güçlü yapısını sürdürmeye devam edeceğiz. Bu manada olağan ki yargımızı bilhassa vatandaşlarımızın adalet hizmetlerinden en hoş formda faydalanabilmeleri adil, aktif işleyen bir yargı sistemi içinde 21 yıldan bu yana kıymetli aralıklar aldık. Yargımızın değişik vakitlerde nasıl imtihanlar verdiğini ya da veremediğini, yargının geçmişte nerelerde durduğunu 12 Eylüllerde, 27 Mayıslarda, 28 Şubatlarda yargı bağımsızlığından, tarafsızlığından bahsedilip, bahsedilemeyeceğini şöyle bir vicdanı olan herkes takdir eder.
“21 yılda yargı birliğini sağladık”
21 yılda yargı birliğini sağladıklarını tabir eden Bakan Tunç şöyle devam etti:
21 yıldan bu yana da çok değerli aralıklar aldık. Bilhassa anayasamızda gerçekleştirilen değerli ıslahatlarla aslında biz sessiz ihtilal sağladık. Natürel ki anayasamız bizim darbe sonrası yapılan darbe ruhunu taşıyan vesayetçi anlayışı taşıyan bir anayasa. Lakin bu anayasada o vesayetçi ruhu azaltmaya yönelik kıymetli ıslahatları da geçtiğimiz süreçlerde bu 21 yıl içerisinde hayata geçirdik. Bu anayasada bayan hakları yoktu, çocuk hakları yoktu. Bunların hepsi son yapılan değişikliklerle girdi. Engelli hakları, gazi şehitlerimizin hakları, yaşlıların hakları, bunların hepsi son yaptığımız değişikliklerle yeniden anayasamızda bilgi edinme hakkından tutun da vatandaşlarımızın yönetimin iş ve süreçleriyle ilgili başvurabilecekleri kamu denetçiliği kurumunun kurulmasına varıncaya kadar özel hayatın korunmasıyla ilgili ferdî bilgilerin korunmasına varıncaya kadar tüm bunlar anayasamıza son periyotta Recep Tayyip Erdoğan hükümetlerinde anayasamızda yerini alan temel hak ve özgürlükleri genişleten düzenlemeler. Askeri yargı vardı. Siviller askeri yargıda yargılanırdı. Bu türlü bir demokrasi bu türlü bir hukuk devletiydi. Askeri yargıyı kapattık. Askeri yüksek yönetim mahkemeleri, devlet güvenlik mahkemeleri, özel yetkili mahkemeler tüm bunlar tarihe karıştı. Yargı birliğini sağladık. Anayasa mahkememizin yapısını yargıçlar, savcılar konseyinin yapısını, ulusal güvenlik heyetinin yapısını, Yüksek askeri şuranın yapısını, tüm bunlar demokratik hukuk devleti unsuruna uyarlandı, uygun hale getirildi.
“Türkiye’nin yeni bir anayasaya gereksinimi var”
Türkiye’nin yeni bir anayasaya gereksinimi olduğunu ve her partinin kürsüye çıktığında yeni anayasanın kural olduğunu söylediğini tabir eden Bakan Tunç şöyle konuştu:
Tüm bu yaptığımız değişiklikler Anayasamızdaki vesayetçi ruhu azalttı ancak büsbütün ortadan kaldırmaya da yetmedi. Anayasamızda bugüne kadar yapılan değişiklikler unsur sayısından daha fazla. Hasebiyle çok sayıdaki değişiklik hem son 21 yılda yapılan hem onun öncesinde yapılan değişiklikler unsurlar ortasındaki yeknesaklığı da bozdu. İşte bu bozukluk, bu yeknesaklığın ortadan kalkmış olması yargı kurumlarımız ortasında da birtakım tartışmalara neden olan kararlara sebebiyet verdi. O nedenle Türkiye’nin yeni bir anayasaya muhtaçlığı olduğu açık. Siyasi niyeti ne olursa olsun herkes bunda mutabık. Her parti kürsüye çıktığında yeni anayasa koşul diyor. O vakit daima bir arada birlikte 28’ici devir parlamentosunda bir ortaya gelelim. Daima bir arada milletimize olan bu borcu yerine getirelim. Geniş bölümlerin görüşünü alarak demokratik kuşatıcı, temel hak ve özgürlükleri öne alan hukuk devleti prensibini güçlendiren yeni bir anayasayı inşallah daima bir arada yapalım ve 28’inci devir parlamentosu da Cumhuriyetimizin ikinci asrına girdiğimiz şu başlangıç devrinde tarihi bir adım atsın. İnşallah milletimize olan bu borcu daima bir arada siyasetçiler olarak milletvekilleri olarak yerine getirmeyi, gerçekleştirmeyi sağlarız.
“Hakim-savcı adaylığı müessesini kaldırdık”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 21 yıldır, yargıdaki insan ögesini hakim, savcı sayısını ve adliye işçisi sayısını artırdıklarını tabir etti.
2002 yılında 9 bin 349 olan hakim-savcı sayısını bugün 23 bin 826’ya çıkardıklarını kaydeden Bakan Tunç açıklamasını şu biçimde sürdürdü:
Hukuk mesleklerine giriş imtihanı 2024 yılından itibaren uygulanacak. Artık avukat, hakim, savcı olmak isteyen kardeşlerimiz hukuk fakültesi bittikten sonra hukuk mesleklerine giriş imtihanını kazandıktan sonra avukatlık stajına başlayabilecekler. Hakimlik, savcılık imtihanına girebilecekler. Bir öteki uygulamamız geçen hafta imtihanını yaptık. Bin hakim ve savcı yardımcılığı alımıyla ilgili imtihan gerçekleşti. Bundan sonra da artık hakim savcı adaylığı kurumunu kaldırdık. Hakim-savcı adaylığı 2 yıl sürüyordu. Onun yerine artık 3 yıl süren, bir yılı adalet akademisinde eğitim, 2 yılı deneyimli hakim ve savcılarımızın yanında 2 yıl bir çalışma ve orada uygulamayı özümseme ve tüm derecelerde sulh cezadan başlayarak istinafına yargıtayına varıncaya kadar deneyim kazanabilecek bir sistemi 3 yıl süren hakim-savcı yardımcılığı sistemine geçtik. Birinci imtihanını da geçen hafta cumartesi pazar gerçekleştirdik. Bundan sonra inşallah bu uygulamayla bilhassa kürsüye çıkmadan evvel hakim ve savcılarımızın daha güçlü, daha donanımlı olmalarının yolunu açmış olacağız.
Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)
