İstanbul’da Dehşet Anları: Avukat Kadın Eşinin Şiddetinden Kaçtı!
İstanbul’da yaşanan bir olay, yürekleri ağızlara getirdi. Genç bir avukat, altı aylık eşi tarafından ölümle tehdit edildiğini ve şiddet gördüğünü iddia ederek Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Olay, 31 Ocak 2025 tarihinde meydana geldi ve avukat kadın, eşinin kendisine karşı uyguladığı şiddeti detaylı bir şekilde anlattı.
Yağmur Ş. ve İlbay Ş. Arasındaki Çatışma
Yağmur Ş. adlı avukat, eşinin kendisine karşı gösterdiği agresif tavrı kabul edemeyerek hukuki yollara başvurdu. İddialara göre, olayın sebebi eve yeni bir kedi getirilmesiydi. Bu durumu kabullenemeyen İlbay Ş., eşine karşı şiddet uygulamaya başladı. Olayın ardından Yağmur Ş., eşi tarafından boğulma teşebbüsüne maruz kaldığını ve kendisine yumruk atıldığını belirtti.
Şiddet dolu anların başlangıcı, İlbay Ş.’nin, kediyi eve getirirken yaşadığı öfke patlamasıyla başladı. Yağmur Ş., bu durumu kabullenmediğini belirttiğinde eşinin tepkisi son derece sert oldu. “Bu gece ikimizden birisi ölecek, bu evden ikimizden biri sağ çıkmayacak” diyerek eşini tehdit eden İlbay Ş., olayın korkunç boyutlara ulaşmasına neden oldu.
Şiddet ve Korkunun Pençesindeki Bir Kadın
Yağmur Ş., yaşadığı dehşet dolu anları şöyle anlattı: “Eve yeni bir kedi getirildiğinde, bu durumu kabul etmeyince İlbay sinirlendi. Kendimi tuvalete kapatmak zorunda kaldım, ama o kapıyı zorla açarak içeri girdi ve beni boğmaya çalıştı.” Bu süreçte eşi tarafından defalarca darp edilen Yağmur Ş., o an yaşadığı korku ve panik içinde evden kaçmayı başardığını ifade etti.
Olayın ardından yaşadığı travmanın etkisiyle hukuk mücadelesi başlatan Yağmur Ş., “Beni yaralayan, ölümle tehdit eden ve cebir kullanarak hürriyetimden yoksun bırakan eşimden davacı ve şikayetçiyim. Can güvenliğim kalmadı. Kendisi hakkında derhal soruşturma başlatılmasını ve adalet önünde hesap vermesini talep ediyorum,” diyerek hukuk yolunda kararlılığını vurguladı.
Şiddete Karşı Sesini Yükselten Kadınlar
Yağmur Ş.’nin yaşadığı bu olay, maalesef Türkiye’de sıklıkla karşılaşılan aile içi şiddet vakalarından yalnızca birisi. Ülkemizde kadınların maruz kaldığı şiddet ve taciz olayları, her geçen gün artarak devam ediyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddetle mücadele konularındaki farkındalık artırılmadıkça, bu tür olayların önüne geçmek oldukça zor görünüyor.
Kadınlar, yaşadıkları bu tür durumlarda yalnız olmadıklarını bilmeli ve hukuk yollarını kullanmaktan çekinmemelidir. Yağmur Ş. gibi cesur kadınların, şiddeti kabul etmeyerek hukuki süreçlere başvurmaları, bu tür olayların azalmasına yardımcı olabilir. Unutmamak gerekir ki, her kadının can güvenliği en önemli haktır.
Sonuç ve Beklentiler
Yağmur Ş.’nin davası, Türkiye’deki kadınların şiddet karşısında seslerini yükseltmeleri açısından önemli bir örnek teşkil ediyor. Bu tür olayların son bulması için, toplumsal bilinçlenmenin artırılması ve cezai yaptırımların caydırıcılığının sağlanması büyük bir önem arz ediyor.
Kadınların maruz kaldığı şiddet olaylarının önlenmesi için, hem devletin hem de toplumun el birliği ile çalışması gerekmektedir. Yağmur Ş. gibi cesur kadınların hikayeleri, diğer kadınlara umut olabilir ve seslerini duyurmaları için bir cesaret kaynağı teşkil edebilir.