Bandırma ilçesinde yaşayan Sema Tekin, 130 kilograma çıktı.
Göbek bölgesindeki yağlar sarkan ve bacaklarına kadar inen Tekin, günlük hayatını sürdüremez hale geldi.
Adım atmakta zorlanan Tekin, Balıkesir Üniversitesi Fakültesi Plastik Cerrahi Ana Bilim Kolu’na başvurdu.
Vücudundan, 9 saat süren ameliyatta 25 kilogram tartısında doku alınan Tekin, geçen müddette 100 kilograma kadar indi.
Düştüğü vakit yerinden kalkamayacak halde hastaneye geldiğini söyleyen Tekin, “Fazlalık göbek yağım vardı. O şikayetle geldim. Yürüyemiyordum. Hakikat, düzgün hiçbir hareketim yoktu. 6 adımdan fazlasını atamıyordum. Operasyondan sonra hiçbir rahatsızlık olmadı. Artık gezebiliyorum. 2 kilometreye kadar rahatlıkla yürüyebiliyorum. Sıhhatime kavuşmanın memnunluğunu yaşıyorum” dedi.
‘HASTANIN HAYAT KALİTESİ ÇOK DÜŞÜKTÜ’
Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi Ana Bilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül Gözel, hastanın oturup kalkarken bile zorlandığını ve yürüyemez halde olduğunu söyledi. Prof. Dr. Gözel, “Hastanın hayat kalitesi çok düşüktü. Artık bedenden ameliyatla yaklaşık 25 kilogram yağ aldık. Bu kadar büyük hacimde yağların alınması, ameliyat sırasında ve sonraki periyotta hastanın hayatını tehdit edecek riskler oluşturabilir. Hasta geldiğinde bunları anlattık. Hayatını kaybedebileceğini, bu ameliyatların çok riskli ameliyatlar olduğunu belirttik. Lakin hasta esasen bu biçimde yaşamak istemediğini, bu ameliyat için bu risklerin hepsini göze aldığını söyledi. Gerekli anestezi hazırlıklarını da yapıp, ameliyat sırasında ve sonrasında nasıl bir yol izleyeceğimizi planlayarak hastayı ameliyata aldık” sözlerini kullandı.
‘DİKKATLE ÇALIŞILDI’
Damarlardaki genişleme nedeniyle riskli bir ameliyat oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Gözel, ufak bir damar kesiğinin dahi önemli kanamalara yol açabilecek olması nedeniyle, az kan kaybı için yavaş ve dikkatli çalıştıklarını belirtti. 9 saat sonunda ameliyatı tamamladıklarını kaydeden Prof. Dr. Gözel, “Tartıya koyduğumuzda hastadan çıkardığımız toplam yük 25 kilogramdı. Hastayı ağır bakımda 1 gece takip ettik ve servise aldık. Yara uygunlaşması de meselesiz bir formda tamamlandıktan sonra taburcu ettik. Karın germe ameliyatları ya da bedenden yağ alınma ameliyatı epey sık uygulanıyor. Lakin bunlar 3-5 kiloyu geçmeyen ya da 10 kiloya kadar çıkarılır. Fakat benim bildiğim tıp literatüründe 40 kiloyu aşan bir doku çıkarılmasına dair bir makale yok. O nedenle Türkiye’de ve dünyada da epey az yapılan ameliyatlardan. Rutin karın germe ameliyatlarından farkı riskli olmasına karşın çok çok yüksek hacimlerde bir yağ dokusunun çıkarılmış olması” dedi.
‘KÜTLE ÖLÇÜSÜ ARTTIKÇA RİSK ARTIYOR’
Prof. Dr. Gözel, ameliyata dair, “Her ameliyatın, cerrahi bir riski ve ameliyatın anestezisinin de getirdiği ekstra riskleri bulunuyor. Çok uygun bir planlamayla ameliyat öncesinde ve sırasında hastayı birkaç sefer riske etmemek için tek seferde yaptık. Bedenden 5 kilo, 10 kilo çıkarmak ile 25 kilo doku çıkarmak farklı. Bunu yalnızca ağır bir dokunun uzaklaştırılması olarak görmemek lazım. Zira eş vakitli hücrelerin içinde su var. O suyu da o oranda bedenden almış oluyorsunuz ve birden kalp ve hastanın sirkülasyon sistemi ona ayak uydurmak zorunda kalıyor. Kanın apansız ağırlaşması nedeniyle dokuların çıkarıldığı anda bir pıhtı atabilir. Zira “plazma” dediğimiz, kana serum veren kısmı azalıyor ya da hastanın hemodinamisi, yani nabız, tansiyon üzere pahalar ansızın düşerek organlara kan akışını azaltabilir ve organ yetmezliklerine birdenbire yol açabilir. Bu nedenle çıkardığınız dokunun ne kadar hacmi yüksek olursa buna eşlik eden riskler de bu oran da yüksek oluyor” diye konuştu.
