Temajet © 2021. Tüm hakları saklıdır.

Sokak Haber

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Güncel
  4. »
  5. Valiliğin Yasaklaması Anayasa’ya İsyan mı?

Valiliğin Yasaklaması Anayasa’ya İsyan mı?

Haber Merkezi Haber Merkezi - - 5 dk okuma süresi
0

İstanbul’da Gerginlik: CHP İl Başkanlığı’na Polis Ablukası!

İstanbul Barosu, CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın polis tarafından çevrelenmesine ilişkin sert bir açıklama yaptı. Baro, Valilik tarafından alınan yasaklama kararını, Anayasa’nın güvence altına aldığı hakların açık bir ihlali olarak nitelendirdi. Peki, bu olayın ardındaki sebepler neler? Ve toplumda nasıl bir yankı buldu? İşte tüm detaylar…

Valiliğin Yasaklama Kararı ve Tepkiler

CHP İstanbul İl Başkanlığı, İstanbul Valiliği’nin 7-10 Eylül tarihleri arasında Beşiktaş, Beyoğlu, Eyüpsultan, Kağıthane, Sarıyer ve Şişli ilçelerinde her türlü toplantı, gösteri ve basın açıklamasını yasaklama kararını sert bir dille eleştirdi. İstanbul Barosu, bu yasaklamanın “örgütlenme özgürlüğü, seyahat özgürlüğü ve ifade özgürlüğü” gibi temel hakların ihlali olduğunu belirtti. Baro’nun açıklamasında, “Bu karar, demokrasinin en temel unsurlarından biri olan siyasi partilerin işleyişine zarar vermektedir” denildi.

Polis ablukası sonrası, CHP İstanbul İl Başkanlığı çevresinde yoğun bir güvenlik önlemi alındığı görüldü. Parti binasına giriş çıkışlar engellendi ve yollar kapatıldı. Bu duruma tepki gösteren CHP, üyeleri ve destekçilerini saat 23:00’te İl Başkanlığı binasına çağırdı. Bu çağrının ardından polis ile vatandaşlar arasında yer yer arbede yaşandı.

CHP’nin Çağrısı ve Yerel Tepkiler

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bütün CHP’lileri İstanbul’daki baba ocağına, Atatürk’ün evine sahip çıkmaya davet ediyorum” diyerek bir çağrı yaptı. Özel, “Baba evimizi polis kuşatması altına alanlara, yazıklar olsun” şeklinde sert ifadeler kullandı. Özel, mahkeme kararıyla kayyım olarak atanan Gürsel Tekin’e de seslenerek, “Bu hatadan dönün” dedi.

İstanbul Valisi Davut Gül ise, “Vatandaşlarımızı yasa dışı toplantı ve gösterilere davet etmek yasal olarak suç teşkil etmektedir” diyerek CHP’nin çağrısını eleştirdi. Bu açıklamalar, gerilimi daha da artırdı. Özellikle CHP’li kadınlar, partinin il binasında oturma eylemi başlatarak tepkilerini dile getirdi. Diğer yandan, çevre binalarda oturan vatandaşlar da tencere ve tavalarla protesto gösterilerine katıldı.

Hukukun Üstünlüğü ve Siyasi İfade Özgürlüğü

İstanbul Barosu, hukukun üstünlüğü ilkesinden taviz vermeyeceklerini vurguladı. Baro, “Yurttaşların anayasal hak ve özgürlüklerini kullanabilmesinin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla bildiririz” diyerek sürecin takipçisi olacaklarını ifade etti. Siyasi partilerin demokratik yaşamın vazgeçilmez unsurları olduğuna dikkat çeken Baro, bu tür yasakların demokrasiyi tehdit ettiğini kaydetti.

Bu olay, toplumda geniş yankı buldu ve pek çok kişi, temel hakların ihlaline karşı duyarlılık göstermeye başladı. Sosyal medyada yapılan paylaşımlar ve yorumlar, olayı daha da gündeme taşıdı. “Demokratik toplumlarda bu tür yasaklamalar kabul edilemez” diyen birçok vatandaş, olayın takipçisi olacaklarını belirtti.

Sonuç ve Gelecek

İstanbul’da yaşanan bu olay, sadece yerel değil, ulusal düzeyde de önemli bir tartışma başlattı. Siyasi partilerin, demokratik süreçlerin ve ifade özgürlüğünün korunması gerektiği vurgusu, bu tür gerginliklerin önüne geçilmesi açısından son derece önemli. CHP ve İstanbul Barosu’nun bu süreçteki tavırları, hukukun üstünlüğünün sağlanması adına büyük bir önem taşıyor.

İlerleyen günlerde, bu gerginliğin nasıl bir sonuç doğuracağı ve toplumda nasıl bir etki yaratacağı merakla bekleniyor. Siyasi aktörlerin ve kamuoyunun bu durumu nasıl yorumlayacağı, Türkiye’nin demokrasi mücadelesi açısından belirleyici olabilir.

İlgili Yazılar