Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi’nde bilhassa Erdek Körfezi’nde tespit ettikleri varlıklı pina popülasyonunun korunması davetinde bulundu.
Prof. Dr. Sarı, gazetecilere yaptığı açıklamada, büyük midyeler olarak tanımlanan ve deniz yosunlarının ortasında yaşayan pinaların, denizi temizleyen en kıymetli canlılar olduğuna dikkati çekti.
Bir pinanın, saatte 6 litre suyu filtre ettiğini belirten Sarı, şöyle dedi:
“Pinalar, deniz yosunları ile bütünleşik yaşıyor. 2016-2019 yıllarında, Çanakkale Boğazı ile Cebelitarık Boğazı ortasındaki tüm pinalar yok oldu. Hala yalnız Marmara Denizi ve bilhassa Erdek Körfezi’nde güçlü pina popülasyonu var. Bunları kesinlikle korumak zorundayız. Üniversitemiz, pinalar konusunda kamuoyunu bilinçlendirmek için lokomotif misyonunu yürütüyor. Bu bahisteki şuur daima yükseliyor. Bu şuuru caretta carettalar seviyesine yükseltmeliyiz. Pinaları dünyada bilinir seviyeye getirmeliyiz.”
Sarı, farkındalık için 2024 yılında pinalar ve deniz çayırları konusunda projeleri hayata geçireceklerini, kurdukları “Pina elçileri” oluşumuyla okullara afişler ve tabelalar asmanın, seminerler düzenlemenin de bunların ortasında yer alacağını aktardı.
“ŞUBATTA HAMSİ AVININ YASAKLANMASI FAYDALI OLDU”
Denizlerde avlanma döneminin 1 Eylül’de başladığını anımsatan Sarı, geçen yıl bol olan palamutun bu yıl bekleneni vermediğini lisana getirdi.
Toriğin eylül sonundan itibaren ekimde Marmaralı balıkçıların yüzünü güldürdüğünü, dönemin birinci gününden itibaren ağır formda hamsi avcılığı olduğunu aktaran Sarı, “Sonra hamsinin yanında istavrit ve sardalya da çıkmaya başladı. Azıcık sardalya avcılığı oldu.” dedi.
Sarı, balıkçılığın sürdürülebilir olması için Türkiye’nin av filosunun azaltılmasını, büyük filoların Marmara, Ege ve Akdeniz’den çekilerek okyanuslara yönlendirilmesini ve ekosistem nizamlı balıkçılığa geçilmesini tavsiye etti.
Şubat ayında hamsiye getirilen avlanma yasağının faydalı olduğunu vurgulayan Sarı, şunları kaydetti:
“Yasak sayesinde, avlanmayan küçük uzunluk hamsiler büyüdü ve bu yıl, o hamsiler avlandı lakin artık Karadeniz’de yeniden küçük uzunluk hamsilerin avlandığını görüyoruz. Bu küçük hamsilerin değerli kısmı Karadeniz’deki balık unu fabrikalarına gidiyor. Hamsi avı konusunda yeni bir yasak düşünülmeli. Bu ortada Karadeniz, Ege ve Marmara denizlerinde, yedek tekne uygulanmasına son verilmeli. Marmara Denizi’nde, Gemlik ve Kapıdağ, Tekirdağ açıklarında ne yazık ki yasa dışı ışıkla avlanmalar sürüyor. Bu yasak avlanmalar çok sıkı formda denetlenmeli.”
