Fırtına Gibi Gelen Yangın: Gölpazarı’ndaki Felaketin Boyutları!
Sakarya’dan başlayıp Bilecik’e sıçrayan büyük orman yangını, tarihi Gölpazarı ilçesinde yer alan Köprücek köyünü adeta kül etti. Köy sakinlerinden birinin ifadesiyle, “Hayatımda gördüğüm en büyük dramlardan biriydi. Uçan bir kuşun yanarak düştüğünü gördüm.” diyerek, yaşanan dehşetin boyutlarına dikkat çekti. Bu felaket, hem yerel halkı hem de tüm Türkiye’yi derinden sarstı.
Bilecik’in Tarihî Köyünde Yangın Felaketi
Osmanlı dönemine ait en eski yerleşim yerlerinden biri olan Bilecik’in Gölpazarı ilçesine bağlı Köprücek köyünde, yangının etkisiyle 12 evden 10’u tamamen yanarak kullanılamaz hale geldi. Yangın, başlangıcından itibaren geniş bir alana yayılarak köyü tehdit etti. Yangın sırasında köylüler, komşu yerleşimlerden gelen yardımlarla yangını kontrol altına almaya çalıştı. Ancak güçlü rüzgar, müdahaleleri oldukça zorlaştırdı.
Köy Sakinlerinin Dramatik Anları
Yangın başladığı andan itibaren köydeki herkes büyük bir panik ve korku içinde hareket etti. Köy sakinlerinden Solmaz Ünver, yangının tarihî bir köyü nasıl yok ettiğini gözler önüne serdi. “Bu köy, Osmanlı döneminde çok kullanılan bir yer. Maalesef bu yangın burayı da kül etti.” diyerek, yaşanan kaybın büyüklüğünü vurguladı. Yangının büyüklüğü nedeniyle, köylüler yalnızca tanker ve traktörlerle su taşımakla yetinmek zorunda kaldı.
Hayvanların Kurtarılması İçin Gösterilen Çaba
Köprücek köyünde can kaybı yaşanmaması, köylüler için tek bir teselli oldu. Yangın sırasında hayvanlarını kurtarmak için büyük çaba gösteren köylüler, çevre köylerden gelen yardımlarla hayvanları güvenli bölgelere taşıdı. Ünver, “Burada Gölpazarı’ndan duyarlı vatandaşlar arabalarla geldi, hayvanları taşıdık, civar köylere yerleştirdik.” diyerek, yaşanan dayanışmanın önemine dikkat çekti.
Yangının Bıraktığı Yıkım ve Acı Manzaralar
Yangının ardından köyde yaşanan yıkım ve acı manzaralar, köylüler için unutulmaz bir deneyim oldu. Ünver, “Birçok canlının yandığını gördük. Uçan bir kuşun yanarak düştüğünü gördüm.” diyerek, felaketin doğa üzerindeki etkilerini gözler önüne serdi. Yangının yarattığı zararın sadece maddi kayıplarla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda doğal yaşam üzerinde derin etkiler bıraktığını da belirtti.
Yangınla Mücadele Devam Ediyor
Köyde yangın sonrası soğutma çalışmaları devam ediyor. Yerel yönetim, kaymakamlık ve güvenlik güçleri, yangının etkilerini minimize etmek için sürekli olarak bölgede aktif olarak çalışıyor. Ünver, “Elimizden gelen bunlar şu an.” diyerek, yapılan çalışmaların önemine vurgu yaptı. Yangınla mücadele esnasında yaşanan zorluklar ve toplumsal dayanışma, bu tür felaketlerin üstesinden gelinmesi açısından kritik bir öneme sahip.
Sonuç: Doğaya ve Hayata Dönüş İçin Birlikte Mücadele
Sonuç olarak, Gölpazarı’ndaki yangın felaketi, hem yerel halkı hem de Türkiye’yi derinden sarsan bir olay oldu. Tarihi bir köyün yok oluşu, doğanın tahrip edilmesi ve birçok canlının hayatını kaybetmesi, bu tür felaketlerde doğaya karşı daha duyarlı olmamız gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Unutulmamalıdır ki, doğanın dengesini korumak ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak, hepimizin ortak sorumluluğudur.