Toygun ATİLLA
TÜRKİYE “KARDEŞ ÜLKENİN” YANINDA
Mehmet Büyükekşi, bu konuşmayı yaptığında tarih 13 Kasım 2023’tü.
Suudi’ler futbolda atılım yapmış, tüm dünyanın gözü bu ülkedeydi. 2034’te yapılacak Dünya kupasının konut sahipliğine de adaylardı.
Türkiye’de “kardeş ülke” Suudi Arabistan’ın yanındaydı.
Ayrıca, Suudi Arabistan ile 5 yıllık Üstün Kupa maçlarını dörtlü bir format olarak yapmak üzere bir gayeleri vardı.
Öyle ya,
İtalyanlar ve İspanyollar Kral kupası ve Üstün Kupası maçlarını bu ülkede yapıyorlardı. Türkiye’de bunu yapabilirdi.
Gel gelelim, konuttaki hesap çarşıya uymadı.
Nur topu üzere yeni bir krizimiz daha ortaya çıktı.
100.YIL KUTLAMALARI İÇİN NEDEN SUUDİ ARABİSTAN SEÇİLDİ
“Süper Kupa’nın dünyada birçok televizyon kanalında gösterilmesini sağlayarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 100.yıl kutlamaları tüm dünyada göstermiş olmayı hedefliyoruz”
Bu cümleyi duyduğumda ve okuduğumda aklıma birinci olarak “Türkiye’nin 100.yıl kutlamalarını tüm dünyaya Suudi Arabistan’dan dünyaya göstermekte de ne ? ” diye aklımdan geçti.
Dünyada öbür rastgele bir ülke kalmamış mıydı da, Türkiye 100.yıl kutlamalarını Suudi Arabistan’dan yapacaktı ?
GEREKSİZ MİSYON
Halbuki ki,
Herkes biliyor ki, bu maçın Suudi Arabistan’da oynanmasına karar vermek hem federasyona hem de kulüplere bir gelir modeli sağlamaktan öte bir şey değildi.
Katar’ın dünya kupasına konut sahipliği yapmasından sonra kendi ülkesinde dünya kupasına mesken sahipliği yapmak için çalışmalara başlayan Prens Salman’ın lobi ve PR faaliyetlerinden öbür bir şey değildi aslında tüm bunlar…
Bunun ekonomik karşılığını alan ülkelerde, muhteşem kupa maçlarını bu ülkede yapıyorlardı.
Aslında olan biten bundan öbür bir şey değildi.
O vakit böylesine bir niyetin içine, 100.yıl kutlamalarını yapmak ve dünyaya göstermek üzere bir misyon neden yüklenmişti ki ?
ŞAŞI BAKIŞ
“Türkiye Cumhuriyeti’nin 100.yıl kutlamaları tüm dünyada göstermiş olmayı hedefliyoruz” cümlesini kurduğunuz anda iş diğer bir boyuta evrilecekti.
Bunu görmemek için dünyaya ve Türkiye’ye şaşı bakmaktan öbür bir şey değildi.
BOŞ SÖZLER
Ali Koç, son dakikada protokola farklı unsurlar koymuş, Galatasaray Lideri Dursun Özbek, pankartla çıkmak istemiş.
Suud idaresi bunu istememiş.
Yok, Ali Koç tüm bunları bilerek yapmış. Zati maça çıkmak üzere bir niyeti yokmuş.
Hepsi boş…
HAMASET SOSLU UYDURMA KAHRAMANLIK ÖYKÜLERİ
Sen, 100. yıl kutlamalarını Suudi Arabistan’da yapacağını ve tüm dünyaya bunu bu ülkeden göstermeyi duyurduğun andan itibaren artık büyük bir yükümlülük altına girmişsin demektir.
Bu saatten sonra da bu kutlamaların layıkıyla yapılması için çalışmaları yapıp, ona nazaran Suud idaresi ile yaptığın protokole hususlar yazacaksın.
Kulüpler ile yaptığınız kontratları de buna nazaran düzenleyeceksiniz, bağlayıcı müeyyideler koyacaksınız.
Tüm bunları yapmadığınızda/yapamadığınızda bol hamaset soslu, geçersiz kahramanlık hikayelerinin bir modülü olmanın ötesine geçemezsiniz, son dakika krizlerini yönetemezsiniz.
Böyle vakitlerde Victor Hugo’nun o eşsiz cümlesini anımsarım: “Kimse senin dalgalarla nasıl boğuşup boğuşmadığına bakmaz. Gemiyi limana nasıl getirip getirmediğine bakar.”
patronlardunyasi.com
