İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener, 18 Ocak Perşembe günü Sivas’ta söylediği “Geçmişte siyasi cinayetlere şahit olduk lakin mertçeydi” kelamlarıyla ilgili soruya karşılık verdi. Akşener, hakkında ‘linç kampanyası’ başlatıldığını argüman ederek, DEM Partililerin bundan rahatsız olmasında ‘bir sakınca görmediğini’ söyledi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) eş genel liderlerinin da reaksiyonlarına gönderme yapan Akşener, “mertçe cinayet” kelamları hakkında şunları söyledi:
“Ben dün Sinan Ateş’in katledilmesiyle ilgili ‘mertlik’ ve ‘cinayet’ kelamını kullandım, suikast değil. Orada da dedim ki, ‘Bizim geçmişimizde.’ Geçmiş dediğiniz vakit hangi yıllar akla gelir, bizim öğrencilik yıllarımız, 1970’li yıllar gelir. O vakit bu tıp işler oldu, cinayet makûs bir şey, onu övmek mümkün değil. Cinayet acı bir şey, onun yanında durmak mümkün değil ancak dedim ki ‘O günlerde yapılırdı’, acı bir şey lakin, ‘mertlik vardı’ ve sonuç itibariyle korkmazdık.”
HRANT DİNK CİNAYETİNE VURGU YAPTI
Bakın asıl sorun bu, korkmazdık. Bugün Sinan Ateş’in kızı bu derece korkuyorsa, bugün Türkiye’de yaşayan beşerler, Hrant Dink’te olduğu üzere sırtından vurulabiliyorsa, failleri de hür kalabiliyorsa, hasebiyle namertlik kol geziyor demektir. Hrant Dink’in hem katledildiği günden itibaren, hem katilinin özgür bırakıldığı andan itibaren bu cinayetin, bu katlin son derece yakışıksız, hatta iğrenç bir hareket olduğunu söyledim. Sonuç itibariyle katleden şahsın, katilinin de bırakılmasının yanlış olduğunu, o cezasını bir formda çekmesinin vatandaşın inancı, kurumlara, hukuka, adalete inancı açısından kıymetli olduğunu söyleyen bir şahsım ve birebir yerde duruyorum.
LİNÇ BAŞLATILDI
Enteresan bir şey oldu. Türkiye’nin namertliği sistem haline getirmiş bir terör örgütüyle karşı karşıya olduğunu biliyoruz. Namertliği huy edinmiş, namertliği yol edinmişler topa girdi, aniden büyük bir linç başlatıldı, daha enteresanı Avrupa’dan bile devam etti bu iş. Artık buradan soru sormak isterim, namert bunlar, Naz bebeğin, Aybüke öğretmenin, Fethi Sekin’in katli, Fırat Çakıroğlu’nun, Yasin Börü’nün katli namertliktir. Türk’üyle, Kürt’üyle, ses duyurmak için katledilen her bir birey namertçe katledilmiştir.
‘RAHATSIZ OLMALARINDA SAKINCA YOK’
‘Bas müminin kısmına, gör ondaki imanı’ derler. Hasebiyle benim Sinan Ateş’in katillerinin bulunamaması, onu katledenlerin torbacılar olması, siyasi bir cinayet üzere lanse edilip siyasi bir sistem konulamaması ve o çocuğun annesini de öldürecekler diye tir tir titremesini gündeme getirmemin bu terör örgütünün muhibbilerini (sevenlerini) rahatsız etmesinden daha doğal bir şey olamaz. Elbette rahatsız olacaklar, rahatsız olmalarında da benim açımdan bir sakınca yoktur. Ancak çok ayıp şeyler oluyor, vahim şeyler oluyor. Meclis’te bebek katiline sayın diyorlar, tecritinin kaldırılmasını istiyorlar, bir devlet adamı, büyük bilge kişi üzere konuşuyorlar, herkes gökyüzüne bakıp ıslık çalıyor. Münasebetiyle bütün bunlara baktığınız vakit, birileri de bunu ‘demokrasi eylemi’ haline getiriyor. Çok farklı, namert bir demokrasi ekosistemi var Türkiye’de. Meral Akşener’sem ben, onların yüzüne ayna tutmaya devam edeceğim.”
