S.Y, “Mesaj ve manzaraların cürüm olduğunu bilmiyordum. Bilsem çabucak silerdim” dedi.
Bursa’da, özel bir okulda yabancı lisan öğretmenliği yapan S.Y., imtihanından 100 puan alan öğrencilerine, ödül olarak kahve ısmarlama kelamı verdi. Bunun üzerine S.Y., 16 Haziran’da imtihanından tam puan alıp verdiği kelamı hatırlatan kız öğrencisi Ö.K.’yi, meskenine davet etti.
Eşinden boşanan öğretmen S.Y., birlikte kahve ve şarap içtiği öğrencisine cinsel istismarda bulundu. Öğretmen ile kendisinden 24 yaş küçük olan öğrencisi ortasındaki bağlantı daha sonra cep telefonu ile cinsel içerikli bildiri, fotoğraf ve kamera imajlarının gönderilmesiyle devam etti.
AİLESİ CEP TELEFONUNDA FOTOĞRAFLARINI GÖRDÜ
Kızının hareketlerinden şüphelenen ailesi, cep telefonunu alıp konuştuğu bireyleri ve telefonunun fotoğraf galerisini inceledi. Aile, kızlarının öğretmeni S.Y. ile ilgisi olduğunu, birbirlerine cinsel içerikli fotoğraflar gönderdiğini belirledi. Ö.K.’nin telefonundan S.Y.’ye bildiri atan aile fertleri, bir kafede buluşma istedi. Belirlenen kafeye kızlarıyla giden aile burada bekleyen öğretmen ile evvel tartıştı sonra hengame etti. Yaşanan arbedenin akabinde aile bireyleri öğretmenin arabasının camlarını kırıp lastiklerini patlattı.
‘BANA YAŞINI SÖYLEMEDİ’
Ailenin şikayeti üzerine gözaltına alınan S.Y., tutuklanarak cezaevine gönderildi. Savcılık soruşturması sonunda hakkında, Bursa 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde, ‘çocuğu müstehcen yayınları okumaya ve seyretmeye teşvik’, ‘kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’ ve ‘çocuğun cinsel istismarı’ cürümlerinden 9,5 yıl ile 22 sene ortasında mahpus cezası istemiyle dava açılan S.Y., savunmasında, “Olayların bu noktaya geleceğini düşünmedim. Çok büyük yanılgı yaptım. Pişmanım. Ayrıyeten kendisinin 15 yaşından büyük 16 yaşlarında olduğunu sanmıştım. Bana yaşıyla ilgili hiçbir şey söylememişti” dedi.
S.Y.’nin avukatı Sedat Gülen de müvekkilinin, öğrencisinin yaşını bilmesinin mümkün olmadığını belirtip, “Müvekkilim, Ö.K.’nin yaşı konusunda kusura düşmüştür. 16 yaşında olduğunu bilerek hareket etmiştir. 14 yaş 11 aylık olan Ö.K’nİn, öğretmenine göndermiş olduğu fotoğraflarda 15 yaşından büyük gösterdiği açıktır Ayrıyeten bu bağlantıda zorlama yoktur. Müvekkilim yalnızca bir aylık bir mühletle ilgili olarak yüklenen hatadan yargılanmaktadır. Şayet bu bir aylık müddet de geçmiş olsaydı istek da olduğundan ortada cürüm olmayacaktı” diyerek beraatini talep etti.
TUTUKSUZ YARGILANMA TALEBİ
Yargılanmasına devam edilen S.Y. hakkında, savcılıkça, cep telefonunda bulunan cinsel içerikli bildiri, fotoğraf ve imgelerle ilgili olarak başlatılan soruşturma da tamamlandı. Soruşturma sonunda, cep telefonunda kız öğrencisine ilişkin cinsel içerikli ileti, imaj ve fotoğraflar bulunan tutuklu sanık hakkında, genel ahlaka karşı kabahatler kapsamındaki ‘müstehcenlik’ kabahatinden 2,5 yıla kadar mahpus cezası istemiyle de dava açıldı.
Dosya, Bursa 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davayla birleştirilirken, ikinci duruşmada savunma yapan S.Y., “Bana bu fotoğrafları kendisi gönderdi. Ben bu imajların cep telefonunda kayıtlı kalmasının hata olduğunu bilmiyordum. Bilsem silerdim. Ben, meskende daima olarak bayılan hasta annem ve babama bakmak zorundayım. Çok üzülüyorum. Bu nedenle tutuksuz olarak yargılanmamı talep ediyorum” diye konuştu.
‘KENDİ İSTEĞİYLE GÖNDERDİ’
Sanık avukatı Sedat Gülen de müvekkilinin, öğrencisine ilişkin manzara ve fotoğraflarını, cep telefonunda tutmasının kabahat olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını belirterek, ayrıyeten bu fotoğraf ve manzaraları öğrencisinin kendi isteğiyle gönderdiğine dikkat çekti.
Duruşmada mütalaa veren savcı, tutuklu sanık S.Y.’nin, ‘çocuğu müstehcen yayınları okumaya ve seyretmeye teşvik’, ‘kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’, ‘çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘müstehcenlik’ kabahatlerinden toplam 25 yıla kadar mahpusla cezalandırılmasını isterken, tutuklu sanığın tahliye talebini reddeden mahkeme heyeti, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
