## Antalya’daki Rüşvet Soruşturması: Muhittin Böcek’in Mektubu Şok Etti!
Antalya’da yaşanan rüşvet soruşturması, yerel siyaseti sarsarken, tutuklanan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’ten çarpıcı bir mektup geldi. Cezaevinde bulunan Böcek, mektubunda kendisinin nasıl bir baskı ve hedef haline getirildiğini anlatırken, Türkiye’deki toplumsal durumu da ele aldı. 27 gündür cezaevinde tutulan Böcek, özgürlüğünden mahrum bırakılmasının nedeninin “isim dahi geçmeyen bir iddia” olduğunu belirtti.
Böcek’in mektubunda dikkat çeken ifadeler vardı. “Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarına yönelik sistematik itibarsızlaştırma girişimleri kapsamında ben de hedef haline getirildim” diyen Böcek, cezaevi koşullarının sağlık durumunu olumsuz etkilediğini dile getirdi. “Burada nefes almak zor ama nefesi daralan yalnızca ben değilim” diyerek toplumdaki genel sıkıntılara da dikkat çekti.
## “Sağlık Sorunlarım Giderek Artıyor”
Böcek’in durumunu aktaran Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, mektubu okuyucularla paylaştı. Mektubunda, “Sağlığım her geçen gün biraz daha bozulmakta ve durumum, artık sadece hukuki değil aynı zamanda hayati bir meseleye de dönüşmüş durumda” ifadelerini kullanan Böcek, Covid-19 sürecinde yaşadığı sağlık sorunlarının izlerini hala taşıdığını belirtti.
Mektubunda, yoğun bakımda geçirdiği günlerin ardından akciğerlerinde meydana gelen tahribat nedeniyle kapalı alanlarda nefes almakta zorluk yaşadığını aktaran Böcek, zaman zaman oksijen tüpü kullanmak zorunda kaldığını ifade etti. “Uzun süredir şeker ve tansiyon hastasıyım; son değerlerimde böbrek değerlerim yüksek çıktı. Prostat ve kolesterol sorunlarım da var” diyerek sağlık durumunu detaylandırdı.
Böcek, cezaevi koşullarında fizik tedavi imkanından mahrum kalmasının yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini belirtirken, “Günde 14 ilaç kullanıyorum. Covid’in ardından ciddi kas kaybına uğradım” dedi.
## Ekonomik Kriz ve Toplumsal Nefes Alamama
Böcek, cezaevindeki sağlığının kötüleşmesinin yanı sıra, toplumun genel durumuyla da derin bir empati kurdu. “Evet, vatandaş Muhittin Böcek olarak sıcak havada daha da ağırlaşan cezaevi şartları nedeniyle tansiyonum yükseliyor, zorlanıyorum ama ülkemizde tansiyonun yükseldiğini görünce daha çok üzülüyorum” diyerek, kendisinin yaşadığı sıkıntıların daha geniş bir çerçevedeki sorunların bir yansıması olduğunu ifade etti.
“Muhittin Böcek olarak burada nefes almakta zorlanıyorum ama ülkemin çocukları, gençleri, anne babaları, emeklileri de bu zor süreçten geçiyor” diyerek toplumsal sorunlara dikkat çeken Böcek, umudunu kaybetmediğini de vurguladı. “Asla ümitsiz değilim. Ülkece daha derin nefes alacağımız günlerin çok yakında olduğunu biliyorum” sözleriyle, umudunu koruduğunu ifade etti.
## Sonuç Olarak
Muhittin Böcek’in mektubu, sadece bir kişisel dram değil, aynı zamanda Türkiye’deki sağlık, ekonomik ve sosyal sorunların bir yansıması olarak öne çıkıyor. Cezaevindeki sağlık sorunları, onun bireysel durumu kadar, toplumun genel durumunu da etkileyen bir mesele haline gelmiş durumda.
Halkın temsilcisi olarak görev yapan bir belediye başkanının yaşadığı zorluklar, toplumsal olarak birçok bireyin karşılaştığı sorunları gözler önüne seriyor. Böcek’in mektubu, hem siyasi bir mesaj taşıyor hem de insan sağlığının, yaşam kalitesinin ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatıyor. Bu olay, Türkiye’deki adalet ve sağlık sisteminin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
