İzmir’de bulunan bir apartmanda yaşanan gizli ayıplar nedeniyle mülk sahipleri, müteahhit firmaya karşı dava açarak 420 bin lira tazminat kazandı. Güzelbahçe ilçesinde yer alan apartmanda yaşayan vatandaşlar, dairelerinde çeşitli sorunlarla karşılaşmaları üzerine müteahhit firmayla iletişime geçtiler. Ancak firma, talepleri karşılamayarak mülk sahiplerini mağdur etti. Bunun üzerine ev sahipleri, gizli ayıpların giderilmesi için hukuki yollara başvurdu.
Mahkeme sürecinde müteahhit firmayı temsil eden avukat, kat maliklerinin bağımsız bölümleri inşaat aşamasında teslim aldıklarını ve dava konusu olan bağımsız bölümlere ilişkin oturma ruhsatının 2016 yılında alındığını savundu. Firma avukatı, dış cephe mantolaması, sıva ve boya çatlaklarının yanlış uygulamalardan kaynaklandığını belirterek sorumluluklarının olmadığını iddia etti. Ayrıca şikayetler üzerine yapılan incelemelerde, ev sahiplerinin de bazı hatalar yaptığı ve bu hataların sorunlara yol açtığı öne sürüldü.
Uzman bilirkişilerin yaptığı keşif sonucunda, binanın çeşitli bölgelerinde çatlama, kabarma ve dökülmelerin tespit edildiği belirtildi. Yargılama sürecinde alınan kararda, deformasyonların çatı izolasyonu ve dış cephe uygulamasındaki hatalardan kaynaklandığı vurgulandı. Ayrıca, balkonlardaki zemin seramik kaplamalarının suyun tahliyesini sağlayacak şekilde yapılmadığı ve rögarların yetersiz olduğu ifade edildi.
Kararın ardından mülk sahiplerinin avukatı Güney Çağatay Öz, ayıplı mallar konusunda mağdur tarafların haklarını aramaları gerektiğini vurgulayarak, müvekkillerinin detaylı bir şekilde ayıplı bölümleri mahkemeye sunduklarını ve hak ettikleri tazminatı aldıklarını belirtti. Toplamda 420 bin lira tazminat kazanan ev sahipleri, mahkemenin verdiği kararla hak ettikleri bedeli almanın mutluluğunu yaşadılar.
Bu dava, tüketicilerin haklarını korumak adına önemli bir örnek teşkil etmektedir. Gizli ayıplarla karşılaşan vatandaşlar, hukuki süreçlerle haklarını arayarak mağduriyetlerini giderme yolunda önemli bir adım atmışlardır. Müteahhit firmaların, yapım sürecinde gerekli özeni göstererek tüketicilere sağlıklı ve güvenli konutlar sunmaları gerektiği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu tür davalarda tüketicilerin haklarını savunmaları ve adaletin yerini bulmasını sağlamaları önemlidir.