“`html
ABD Göçmenlik Sistemi Altüst Oldu: Rümeysa Öztürk’ün Duruşmasında Neler Yaşandı?
25 Mart’ta ABD’de gözaltına alınan Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün yargılanacağı eyaletle ilgili önemli gelişmeler yaşandı. Massachusetts eyaletinde gözaltına alınan Öztürk, yargılama sürecinin Vermont eyaletinde devam etmesi için avukatları tarafından talepte bulunuldu. Bu süreçte bir hakim, bu talebi onayladı, ancak ABD hükümetinin itirazı sonrası temyiz mahkemesi, Öztürk’ün Vermont’a naklini geçici olarak durdurdu. Duruşmanın 6 Mayıs’ta yapılmasına karar verildi. Öztürk’ün avukatı, müvekkiline yöneltilen suçlamalarla ilgili herhangi bir kanıt sunulmadığını vurguladı.
Hükümetin Suçlamaları ve Öztürk’ün Durumu
Öztürk’ün gözaltına alınmasının ardından avukatı Mahsa Khanbabai, ABD yönetiminin müvekkiline yönelik suçlamalarının siyasi bir hedef olduğunu savundu. Khanbabai, Öztürk’ün 9 Mayıs’ta Vermont’ta hakim karşısına çıkması gerektiğini belirtti. Öztürk’ün, federal mahkemede görülen davasında serbest bırakılması talep ediliyor. Ayrıca, göç mahkemesindeki davasının ise 21 Mayıs’ta Louisiana’da görülmesi planlanıyor. Bu davada, ABD yönetimi, Öztürk’ün vizesinin iptal edilmesini ve sınır dışı edilmesini talep ediyor.
Türk Dışişleri Bakanlığı’nın Açıklaması ve Takip Süreci
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Öztürk’ün hukuki sürecinin yakından takip edildiğini duyurdu. Bakanlık, “bu sürecin, vatandaşımızın ve ailesinin tercihleri doğrultusunda yürütüldüğünü” belirtti. Avukatı, tutuklu kalmanın on yıllara dayanan ABD göç hukukuna aykırı olduğunu ifade etti. Öztürk’ün, astım rahatsızlığının kötüleşmesi nedeniyle sağlık durumunun giderek kötüye gittiği kaydedildi. Öztürk, gözaltında bulunduğu süre zarfında 11 astım atağı geçirdi ve sağlığıyla ilgili ciddi endişeler var.
Rümeysa Öztürk’ün Suçlamalarının Arka Planı
ABD yetkilileri, Rümeysa Öztürk’ü “Hamas’ı desteklemek”le suçluyor. Ancak, avukatı Khanbabai, müvekkiline karşı yöneltilen suçlamaların dayanağının olmadığını ve bunun açıkça siyasi bir hedef olduğunu belirtiyor. Rümeysa Öztürk, Boston’daki Tufts Üniversitesi’nde çocuk gelişimi üzerine doktora yapıyor ve gözaltına alınmasından önce, üniversitenin İsrail politikalarını eleştiren bir yazıda imzası bulunmuştu. Söz konusu yazıda, İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonlarının “soykırım” olarak nitelendirildiği ve üniversiteden İsrail ile ilişkisini kesmesi talep edildiği ifade ediliyordu.
Öztürk’ün Sağlık Durumu ve Gözetim Altındaki Koşulları
Öztürk’ün avukatı, müvekkilinin 24 kadınla aynı odada tutulduğunu ve ortak alanların olumsuz etkilediğini belirtti. Avukatı, “Bu durum, astım ataklarının kötüleşmesine neden oluyor” dedi. Rümeysa Öztürk, 25 Mart’ta gözaltına alındığı günden bu yana astım atağı geçirdiği açıklanırken, sağlık durumunun kötüleşmesinin derin endişe yarattığı ifade ediliyor. Khanbabai, Öztürk’ün serbest bırakılması için hukuk mücadelesine devam edeceklerini ve seslerini yükselterek, insan haklarının ayaklar altına alınamayacağını vurguladı.
Öztürk’ün Gözaltı Süreci ve Siyasi Tartışmalar
Öztürk’ün gözaltına alınması, ABD’de önemli bir tartışma konusu haline geldi. Temsilciler Meclisi üyesi Ayanna Pressley, Rümeysa Öztürk’ü ziyaret ettiğinde ruh halinin iyi olduğunu söyledi. Pressley, Öztürk’ün hiçbir suçtan hüküm giymediğini ve anayasal haklarının ihlal edildiğini belirtti. Bu durum, Trump yönetiminin üniversite öğrencilerine yönelik politikalarının sert bir eleştirisini beraberinde getirdi. Pressley, “Bu tür uygulamalar, muhalif sesleri susturmaya çalışan bir diktatörün faaliyetleridir” dedi.
Sonuç ve Beklentiler
Rümeysa Öztürk’ün durumu, ABD göçmenlik ve hukuk sisteminin karmaşıklığını gözler önüne seriyor. Sürecin nasıl sonuçlanacağı merakla beklenirken, Öztürk’ün avukatı ve destekçileri, müvekkillerinin haklarını korumak için mücadele etmeye devam edeceklerini belirtiyor. Uluslararası kamuoyunun ve insan hakları savunucularının dikkatini çeken bu dava, gelecekteki benzer durumlar için de önemli bir örnek teşkil edebilir.
“`