Savaşı’nın en büyük katliamlardan biri olan ve ülkeye tarafından milletlerarası müdahale yapılması konusunda dönüm noktası olarak kabul edilen 15 Ocak 1999’daki “Reçak Katliamı”nın 25. yılı münasebetiyle anma merasimi düzenlendi.
45 sivil zalimce katledildi
45 Kosovalı Arnavut, Ştimle Belediyesine bağlı Reçak köyünde, “Kosova Kurtuluş Ordusuna (UÇK) yardım ettikleri” gerekçesiyle Sırp ordu ve paramiliter birliklerince vahşice katledildi. Bunlardan 24 erkek toplu halde “Gropa e Bebushit” olarak bilinen mevkide yakın aradan kurşuna dizilerek öldürüldü.
Katliamda yeğenini ve 4 akrabasını kaybeden 71 yaşındaki Aziz Beqiri, yaşadıklarını AA muhabirlerine anlattı.
Katliamın ramazan ayında tam olarak Kadir Gecesi’nde yapıldığını belirten Beqiri, kurbanları gördükten sonra yaşadığı ağır duygusal durum nedeniyle iki gece uyuyamadığını söyledi.
Beqiri, taarruza çocuklarıyla meskende yakalandıklarını, olayları gözlemlemek için ablukadan kurtularak dağa çıktığını belirtti.
“Çocuklar, yaşlılar ve bayanlar parçalanmıştı”
Bedenleri ve uzuvları parçalanmış kurbanları gördüğünde mahvolduğunu lisana getiren Beqiri, şu sözleri kullandı:
Öldürülenler ve katledilenler ortasında çocuklar, yaşlılar ve bayanlar da vardı. Avluda bir bayan vardı, kocası ve iki kayınbiraderi öldürülmüştü. Kocası ve kayınbiraderlerinin peşine düştüğü sırada düşmanların pususuna girdi ve onu da öldürdüler. Genç değil yaşlıydı. Her şeyin notlarını aldık.
Beqiri, bir küme gönüllüyle cesetleri topladıklarını ve onları zorla almak isteyen Sırp birliklerinin gayesi olduklarını belirterek cesetleri fakat 12 Şubat’ta Sırp güçlerinin denetiminde defnedebildiklerini kaydetti.
“Reçak Katliamı” kitabı
Dönemin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Kosova Misyon Şefi William Walker, birçok medya temsilcisiyle katliamdan bir gün sonra köyü ziyaret ettiği sırada gördüklerini “Hayatımdaki en üzücü olay” olarak nitelendirmiş, “Gördüğüm kadarıyla bir katliam ve insanlık kabahatiyle karşı karşıya olduğumuz aşikardır.” tabirlerini kullanmıştı.
Walker’in Reçak’ta yaptığı açıklamalar, dünya basınında geniş yankı uyandırmış ve katliamdan yaklaşık 2 ay sonra Mart 1999’da NATO’nun ve Kosova’daki Sırp birliklerine yönelik havadan ve karadan müdahalesi başlamıştı.
Walker, şu sıralarda Kosova hükümetinin dayanağıyla Reçak Katliamı’nın şahidi olarak kendi tabiriyle “Öteki dünyaya gitmeden önce” katliamda gördükleriyle ilgili bir kitap hazırlıyor.
Katliamın üzerinden 24 yıl geçmesine karşın Birleşmiş Milletler Kosova Misyonu (UNMİK) yargıçlarınca olayla ilgili yalnızca Sırp polis memuru Zoran Stojanoviç, 15 yıl mahpus cezasına mahkum edilmişti.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Reçak Katliamı’nı “kurgu” olarak nitelendiriyor.
Kosova’daki savaşın yaşandığı 1998-1999 devrinde çoğunlukla Arnavut olmak üzere 10 binden fazla Kosovalı öldürüldü ve 1 milyonunun üzerinde farklı etnik kümelerden Kosovalı meskenlerini terk etmek zorunda kaldı.
17 Şubat 2008’de bağımsızlığını ilan eden Kosova’yı 100 civarında ülke “bağımsız bir devlet” olarak tanırken; Sırbistan, Kosova’yı hala kendi toprağı olarak görmeye devam ediyor.
İki ülke ortasındaki münasebetleri olağanlaştırmak üzere AB’nin arabuluculuğunda başlatılan diyalog süreci ise sık sık yaşanan krizler nedeniyle şimdi somut bir sonuç veremedi.
