OMÜ Ziraat Fakültesi Ziraî Yapılar ve Sulama Kısım Lideri Prof. Dr. Yusuf Demir, sonbahar aylarının Türkiye’de beklentilerin bilakis kurak geçtiğini tabir etti.

Geçen 4 aylık dönemde yağış ölçüsünde azalma olduğunu, son periyotta görülen yağışların kara dönüşmemesinin kış ayları için kaygı verici olduğunu belirten Prof. Dr. Demir, geçen kasım ayının sıcaklık ortalamasının, son 30 yılın bilgilerine nazaran 1,5 ila 2 derece artış gösterdiğini söyledi.

Yağış rejiminde yaşanan değişim ve kaymaların, kış sebzelerinin randımanını de etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Demir, “Yağışların düzensizliğinden eserler ve randımanları de etkileniyor. Şu an bunun vatandaşa önemli yansımasını görmedik. Yağış rejimi tertibe girerse kış eserlerindeki risk minimuma inebilir. Önümüzdeki süreç gösteriyor ki kış sebzelerinde belirli ölçüde beklediğimiz oranda bir arzın gerçekleşmesinde riskler olduğunu görüyoruz” dedi.

‘TOPLAM YAĞIŞ ÖLÇÜSÜNDE AZALMA VAR’

Türkiye’de yaz aylarının başından beri görülen yağışların değişkenlik gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Demir, “Zaman vakit makul dönemlerde kuraklığı yaşıyoruz, vakit zaman ani ve bölgesel şiddetli yağışlar alıyoruz. Son 3-4 aya baktığımızda önemli bir formda toplam yağış ölçüsünde azalma olduğunu görüyoruz. Sonbahar kuraklığının da beklediğimizin ötesinde kurak geçtiğini söylemek yanlış olmaz. Son 1 hafta, 10 gündür ülkemizin kimi bölgeleri yağış alıyor. Bu yağış ölçüleri bizleri bir modül umutlandırdı. Fakat kış ayına girmiş olmasına karşın bu yağışların hala kara dönüşmemiş olması ve ülkemizin birçok yerinin kar yağışı almaması da telaşlarımızı devam ettiriyor. Önümüzdeki 15 günlük süreçte de bölgesel yağışlar dışında çok önemli bir kar yağışı beklenmiyor. Elimizdeki bilgilerin kış kuraklığı ve tehdidini bize gösteriyor. Aralık ayı sonu ve ocak ayının başlarında kar yağışı alabilirsek, elbette yağışın ölçüsü kıymetli lakin bu yağışın dağılımı da önemli” diye konuştu.

‘EKİM VE DİKİM DÖNEMLERİNDE KAYMALAR VAR’

Geçen kasım ayının son 30 yıldan 1,5 ila 2 derece daha sıcak geçtiğini belirten Prof. Dr. Demir, şöyle konuştu:

“Bizim bilhassa taban suyumuzu, yer altı suyumuzu, göllerimizi, baraj ve akarsularımızı besleyecek olan en kıymetli yağış kar yağışıdır. Süreç bu türlü devam ederse, önümüzdeki yaz ve kış aylarında da elimizdeki mevcut su kaynaklarının toplam doluluk oranlarında riskler devam edecek demektir. Sonbahar mevsimi bilhassa de kasım ayı incelendiğinde sıcaklık ortalamasının, son 30 yılın sıcaklık ortalamasının üzerinde gerçekleştiğini görüyoruz. Bütün dünyada olduğu üzere, Türkiye’de de bu halde gerçekleşti. Bu da global iklimin tesiriyle mevsim kayması, ısınma, yağış ve rejimindeki kayma ve değişimi de söz etme açısından değerli bir bilgidir. Yaklaşık 1,5-2 derecelik bir ortalamada yükselme kelam konusu. Bu sayı son 30 yılın ortalamasını üzerinde. Kış sebzelerinde randıman ve randıman açısından hala istenilen düzeye gelemediğimizi görüyoruz. Ekim-dikim dönemlerinde değişimler ve kaymalar olmaya başladı. Bunun sonucunda randıman de etkileniyor, elde ettiğiniz eserler de etkileniyor. Eserlerin yetiştiriciliği ve piyasaya arzı noktasında kaymalar var. Bu da önümüzdeki 2-3 aylık dönemle gerçek orantılı bir süreç.”