Bolu Kartalkaya Grand Kartal Otel Yangın Faciası ve Görgü Tanıklığının Detayları
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de 21 Ocak’ta çıkan ve 78 kişinin hayatını kaybettiği yangın faciası, hala devam eden bir soruşturma konusu olmaya devam ediyor. Yangından sonra ailesinin İzmir’in Selçuk ilçesindeki evine dönen 26 yaşındaki Mustafa Serbest, yangın gecesi yaşadıklarını detaylı bir şekilde anlattı.
Mustafa Serbest’in Yangın Gecesi Yaşadıkları
Mustafa Serbest, Grand Kartal Otel’de 3 yıldır kış sezonunda aşçılık yaptığını ve bu nedenle bölgeyi ve oteli iyi bildiğini belirtti. Oteldeki odasının ikinci katta olduğunu aktaran Serbest, gece sese uyandığını ve arkadaşının kendisini uyandırdığını söyledi. Saat yaklaşık 02.45-03.00 civarında yaşanan olayda “Yangın var” diye bağırışlar duyulduğunu belirten Serbest, odadan çıktıklarında her yerin dumanla kaplı olduğunu ve panikle ne yapacaklarını şaşırdıklarını dile getirdi. Özellikle nefes almanın zor olduğu ve görüş mesafesinin çok kısıtlı olduğu bir ortamda garaja doğru ilerlediklerini ve garaj kapısını kaldırmaya çalıştıklarını anlattı. Dışarıya attıkları kediye kadar her detayı titizlikle hatırlayan Serbest, yangın faciasının vahşetini gözler önüne serdi.
Yangın Faciasının Acı Gerçekleri
Mustafa Serbest, dışarıya çıktığında otelin alevler içinde olduğunu ve insanların odaların camlarından yardım istediğini gördüğünü belirtti. Ayrıca itfaiyenin olay yerine yaklaşık bir saat sonra gelmesi nedeniyle oteldekilerin kendi imkanlarıyla kurtulmaya çalıştığını ve bazılarının pencelerden atladığını gözlemlediğini ifade etti. Yangın esnasında otelde yeteri kadar yangın önlemi bulunmadığını savunan Serbest, yangın dedektörünün çalışmadığını, yangın tüpünün görülmediğini ve sulama sisteminin olmadığını belirtti. Ayrıca, yangın merdivenlerinin kapısının tahtadan yapıldığını ve uyarı levhalarının ışıklandırmasının yetersiz olduğunu vurguladı.
Serbest, Kartalkaya’ya bir daha gitmek istemediğini ve o gece yaşanan acı olayların izlerini asla unutamayacağını dile getirdi. Kendini kurtardığı için pişmanlık duyduğunu ve o çığlıkları duyan herkesin yaşadığı travmanın büyüklüğünü vurgulayarak, facianın can pazarına dönüştüğünü ve yardım edememenin verdiği çaresizliği yaşadığını söyledi.