“`html

İzmir’de Çalışan İşçiler, Grevle Haklarını Arıyor!

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraklerinde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin sonuçsuz kalması nedeniyle greve gitme kararı aldı. İzmir’in sembolik alanlarından biri olan Kültürpark’ta bir araya gelen işçiler, seslerini yükseltmek için sloganlar attı. Bu hareket, sadece işçilerin hak arayışını değil, aynı zamanda İzmir halkının da dikkatini çekiyor.

Sendika Temsilcileri Basına Açıklamalarda Bulundu

Greve çıkan işçilerin bağlı olduğu sendikanın, Genel-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal, basın açıklaması yaparak durumu net bir şekilde dile getirdi. Topal, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası ile yapılan görüşmelerde ilerleme kaydedilememesi nedeniyle bu basın toplantısını düzenleme gereği duyduklarını ifade etti. Topal, “Biz, bu grevle 23 bin işçinin, dolayısıyla 120 bin insanın geleceğini ilgilendiren bir toplu sözleşme sürecinde yer alıyoruz” dedi.

Topal: “Haklarımızı Alıncaya Kadar Mücadele Edeceğiz!”

Engin Topal, işçilerin haklarını almak için verdikleri mücadelede kararlılıklarını vurgulayarak, “Ne kadar daha susacağız? Seçim dönemlerinde halkın yanında olanlar, toplu iş sözleşmeleri sırasında işçileri bir kenara itiyorlar. Bu adalet değil!” şeklinde konuştu. Grev sürecinin sadece bir ekonomik talep değil, toplumsal bir adalet arayışı olduğunu belirtti.

Basın toplantısında haklı taleplerinin yanı sıra sosyal medya üzerinden paylaşımlarda bulunduklarını da hatırlatan Topal, “Yüzde 65 gibi büyük bir zam talep ettiğimiz doğru değil. Biz devrim yaratacak bir zam istemiyoruz, sadece hak ettiğimiz ücretleri talep ediyoruz” dedi.

Yarınki Eylem İçin Davet

Topal, tüm işçileri ve ailelerini yarın Konak Pier önünde saat 10.00’da gerçekleştirilecek eyleme katılmaya davet etti. “Oyun oynamıyoruz, bu bir mücadele. Herkes çocuklarını alarak alana gelecek ve İzmir halkına haklı olduğumuzu göstereceğiz” dedi. Topal, bu sürecin sadece işçilerin değil, tüm İzmir halkının meselesi olduğunu vurguladı.

Birlik ve Dayanışma Vurgusu

Sendika şube başkanları Ercan Gül, Sedat Kenar ve Serap Yılmaz da yapılan açıklamalara katılarak, işçilerin hak ettiği ücreti alana kadar direnişin devam edeceğini belirttiler. Bu birliktelik, işçilerin sesinin daha da gür çıkmasını sağlıyor. Gül, “Haklarımızı almak için bir aradayız ve bu mücadeleye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

İzmir Halkı İçin Önemli Bir Mücadele

İzmir’deki bu grev, sadece işçilerin ekonomik taleplerini dile getirmiyor, aynı zamanda toplumsal adalet arayışını da simgeliyor. İşçi sınıfının dayanışması, bu tür eylemlerle daha güçlü hale geliyor. İzmir halkının da bu süreçte işçilere destek vermesi, kentteki sosyal adaletin sağlanması açısından büyük önem taşıyor. İşçilerin hakları için verdikleri bu mücadele, toplumsal bilinçlenmenin artmasına da katkı sağlayacak.

Sonuç olarak, İzmir’deki işçiler bu grevle sadece kendi haklarını değil, tüm toplumun haklarını da savunuyorlar. İzmir halkının işçilerin yanlarında olması, bu mücadelenin daha da güçlenmesine yardımcı olacaktır. Grev, sadece bir işçi hareketi değil, aynı zamanda toplumsal bir direnişin ifadesidir.

“`