İsrail ordusu, Gazze’nin güney bölümünde yer alan Han Yunus’taki Nasır Hastanesi’ni hedef alarak, bölge için tahliye emri çıkarma girişiminde bulundu. Bu durum, hastanenin hizmet vermesinin engellenmesi amacıyla gerçekleştirilen bir strateji olarak değerlendiriliyor.
Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, bu tahliye emrinin hem hastalar hem de siviller arasında büyük bir korku ve panik yarattığını duyurdu. Ordu, çevredeki yerleşim alanlarını hedef alarak, sakinleri bölgeden göç etmeye zorlayarak hastaneyi işlevsiz hale getirme çabalarına hız verdiği ifade ediliyor.
İnsani Felaketin Eşiğinde: Yüzlerce Hasta Tehlikede!
Nasır Hastanesi, Gazze’nin güneyinde diyaliz, yoğun bakım ve yenidoğan üniteleri ile ameliyathaneleri barındıran tek hastane olma özelliği taşıyor. Eğer hastane hizmet dışı kalırsa, yüzlerce hasta hayatını kaybedebilir ve bu durum, bölgedeki insani durumu daha da kötüleştirecek bir felakete yol açabilir.
Bu olay, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde sağlık sistemini çökertmesinin ardından, güneydeki sağlık altyapısını da hedef aldığına dair endişeleri artırıyor. Sağlık Bakanlığı’nın açıklamalarına göre, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana İsrail, Gazze’deki hastaneleri ve sağlık sistemini hedef alarak büyük bir kısmını işlevsiz hale getirdi.
Gazze’deki Sağlık Sisteminin Çöküşü
Gazze’deki toplamda 38 hastaneden yalnızca 16’sının kısmen faaliyette olduğu belirtiliyor. Bu hastanelerin 5’i devlet, 11’i ise özel hastane statüsünde. Ayrıca, bölgede 8 sahra hastanesi de bulunmakta. Tüm bu veriler, Gazze’nin sağlık sisteminin büyük bir kriz içerisinde olduğunu ve hastaların hayati tedavi süreçlerinin ciddi tehlike altında olduğunu gösteriyor.
Olayların bu noktaya gelmesi, sadece sağlık hizmetlerini değil, aynı zamanda bölgedeki sivil hayatı da olumsuz etkiliyor. Savaş ve çatışmaların yarattığı korku ve belirsizlik, insanların günlük yaşamlarını büyük ölçüde zorlaştırıyor. Sağlık sisteminin çöküşü, Gazze halkının geleceğini daha da belirsiz hale getiriyor.
Uluslararası Tepkiler ve Çözüm Arayışları
Uluslararası toplum, bu tür durumlara karşı daha önce çeşitli tepkiler göstermiş olsa da, Gazze’de yaşanan insani kriz karşısında etkili bir çözüm üretilmesi gerektiği bir gerçek. Birçok insan hakları kuruluşu, İsrail’in sağlık sistemine yönelik saldırılarını kınayarak, bu durumun derhal son bulması gerektiğini vurguluyor.
Gelecek günlerde, bu durumun nasıl gelişeceği ve uluslararası toplumun bu krize nasıl müdahale edeceği merakla bekleniyor. Her ne kadar sağlık sisteminin durumu umutsuz görünse de, bölgedeki halkın yaşam mücadelesi, uluslararası dayanışmanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Özetlemek gerekirse, Gazze’deki Nasır Hastanesi’nin durumu ve İsrail ordusunun uyguladığı tahliye emri, sadece bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda bir insani kriz. Bu durum, yüzlerce hastanın hayatını tehdit etmekte ve bölgedeki sağlık sisteminin çökmesi ile birleştiğinde, uluslararası toplumun acil bir çözüm bulmasını gerektiren bir durum haline gelmektedir.
