“`html
İnsanoğlunun Doğaya Müdahalesi: Ares’in Trajedisi
İzmir Dikili’de denize girdikten sonra şikayet edilen Ares isimli köpek, barınakta kaptığı virüs nedeniyle hayatını kaybetti. Bu olay, doğaya karşı olan kayıtsızlığımızı ve hayvanların yaşam alanlarına müdahale etme alışkanlığımızı bir kez daha gözler önüne serdi. Gözde Bedeloğlu, yaşanan bu trajediyi kaleme alarak, insanoğlunun doğaya karşı sorumluluklarını sorguladı. “Doğayı kendine hizmetkâr sayıp, beraber yaşamaya yazgılı olduğumuz hayvanların yaşam alanına destursuz giren insanoğlundan daha pisi mi var ki dünyada?” diyor Bedeloğlu.
Hayvanların Hakkı: Ares ve Kazlar Üzerine Düşünceler
Ares’in trajik hikayesi, yalnızca bir köpeğin değil, aynı zamanda insanların doğaya olan müdahalesinin de bir sembolü haline geldi. Barınakta kapatılan Ares, burada “kanlı ishal” hastalığına yakalandı ve yaşamını yitirdi. Bedeloğlu, Ares’in denize girmesinin sadece bir bahane olduğunu belirtiyor. “Başkalarının köpeklerini şikayet etmesi, insanoğlunun doğaya karşı olan kayıtsızlığının bir tezahürü” diyor. İzmir’deki bu olay, insanların doğayı koruma iddialarını sorgulatıyor.
CİMER ve Hayvan Hakları: Bir Çelişki
Belediyeler, CİMER aracılığıyla yapılan şikayetler doğrultusunda hayvanları barınaklara kapatma yolunu tercih ediyor. Balıkesir Erdek’teki kazların denize girmesi üzerine yapılan bir şikayet sonucu, kazların kümese kapatılmasına karar verildi ve bu süreçte sekiz kaz stres ve sıcak nedeniyle hayatını kaybetti. Bedeloğlu, bu tür uygulamaların hayvanların yaşam hakkını ihlal ettiğini vurguluyor. “Kendini doğanın sahibi sayan insanlar, sadece bir şikayetle hayvanların yaşam alanlarını kapatabiliyor” diyor. Bu durum, hayvan hakları açısından ciddi bir sorun teşkil ediyor.
Çevre Kirliliği ve İnsanoğlunun Rolü
Bedeloğlu, doğadaki tahribatın büyük bir kısmının insanoğlunun davranışlarıyla bağlantılı olduğuna dikkat çekiyor. Örneğin, geçtiğimiz yıl Nepal’de Everest Dağı’ndan 11 ton çöp toplandığı bildirildi. Okyanuslardaki plastik kirliliği ise her yıl artarak devam ediyor. “Denize giren Ares değil, onu şikayet edenler plastik kullanıyor” şeklindeki ifadesi, insanların doğaya verdikleri zararın boyutunu gözler önüne seriyor.
İnsanların İkili Standartları
İnsanoğlunun doğa karşısındaki ikili standartları, Ares’in hikayesinde de net bir şekilde ortaya çıkıyor. “Kazlar etrafta çok geziyor” gibi bahanelerle hayvanların yaşam alanlarına yapılan müdahale, insanların doğayı koruma iddialarını sorguluyor. Bedeloğlu, insanların kendi yarattıkları çevre kirliliğini görmezden geldiğini belirtiyor. Tekstil sektörünün doğaya olan zararı, insanların bu konuda kayıtsız kalmasının bir başka örneği.
Sonuç: Doğayı Koruma ve Hayvan Hakları
Ares’in trajedisi, insanoğlunun doğaya karşı olan sorumluluklarını yeniden düşünmeye sevk ediyor. Hayvanların yaşam alanlarına yapılan müdahaleler, sadece hayvanların hayatını değil, aynı zamanda doğanın dengesini de etkiliyor. Bedeloğlu, “İnsanlardan daha pis, daha vahşi, gezegene daha zararlı bir canlı yok elbette” diyerek, insanların doğayı koruma konusundaki çabalarını sorguluyor. Bu olay, doğayı koruma ve hayvan hakları konularında daha fazla farkındalığa ihtiyaç olduğunu gösteriyor.
“`