Türkiye, güçte dışa bağımlılığına son vermek için karada ve denizde var gücü ileçalışıyor.
Karadeniz’de bulunan tarihi doğalgaz rezervinden sonra petrol için harekete geçen yetkililer terörden temizlenen Gabar’da da rezer tespiti yaptı.
Mayıs ayında bulunan günlük 100 bin varillik rezervin çıkarılmasına kısa müddette başlanırken bu alanda kapasite her geçen gün artırılıyor.
Başkent Millet Bahçesi’ndeki Altın Yer Kütüphanesi’nde Ankaralı gençlerle bir ortaya gelen Güç ve Olağan Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Karadeniz doğal gazından Gabar petrolüne ve nükleer güce kadar pek çok hususta gençlerin sorularını yanıtladı.
Bayraktar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Yüzyılı gayesinin tam bağımsızlık gayreti olduğuna işaret ederek, “Büyük ve güçlü Türkiye olmak için önümüzdeki en büyük pürüzlerden biri Türkiye’nin güçteki dışa bağımlılığıdır. Münasebetiyle bizim güçte mutlak bir amacımız var. Türkiye’yi, Türkiye Yüzyılı’nda, inşallah önümüzdeki 30 yıl içerisinde güçte tam bağımsız kılabilmek ve ithalat belasından kurtarabilmek.” tabirlerini kullandı.
Günlük üretimde 30 bin varil geçildi
Enerjide bağımsızlığın Türkiye’nin bağımsızlığı manasına geldiğinin ve güç güvenliğinin, Türkiye’nin ulusal güvenliğiyle eş kıymette bir bahis olduğunun altını çizen Bayraktar, şunları kaydetti:
Kendi gemilerimizle, kendi mühendislerimizle, kendi imkan kabiliyetlerimiz çerçevesinde bu aramaları biz yapalım dedik. 21 Ağustos 2020’de tam pandeminin ortasında, Cumhurbaşkanı’mız milletimize bir müjde olarak Sakarya gaz alanındaki keşfi bildirdi.
Cumhuriyet tarihinin en büyük keşfi. Tam üretime geçtiğinde, Türkiye’nin gereksiniminin tahminen yüzde 25-30’unu karşılayabileceğimiz yahut hane halkının yani konutlardaki doğal gazın tamamının gereksinimini karşılayabileceğimiz büyük keşif yaptık.
Biz Gabar’da petrolü bulduk, Gabar’da petrolü çıkarıyoruz. Bugün günlük üretimde 30 bin varili geçtik. Gabar üzere tahminen doğal gazda da kendi kara hudutlarımızda daha farklı alanlar keşfederek Türkiye’nin bu alanındaki dışa bağımlılığını inşallah bitireceğiz.
“İnşallah geleceğimiz kardan aydınlık olacak”
Bayraktar, programa Türkiye’nin arabası TOGG T10X ile geldiğini belirterek, “Hemen her şeyin elektrikli olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Onun için biz elektriği ondan üretmeyelim, bundan üretmeyelim, nükleerden üretmeyelim. Nükleer güç olmazsa Türkiye daha sağlam bir ülke olur mu? Nükleer olursa daha muteber olur.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin güç siyasetinin özünde nükleerin olduğunu Birleşmiş Milletler İklim Konferansı’nda ABD’nin başını çektiği 22 ülkenin 2050’ye kadar toplam nükleer gücünün üç katına artırılması konusunda fikir birliğine vardığına işaret eden Bayraktar, şöyle devam etti:
Yani yeni nükleerler yapmak istiyorlar. Şu anda dünyada devam eden 50’nin üzerinde yeni nükleer santral var. Hasebiyle hal böyleyken onlara bunları yapmak helal, her şey onlar için mübah. Türkiye bunu yapmak isteyince Türkiye bunu yapmasın. Bu ne demek? Türkiye gelişmesin. Türkiye bize dışa bağımlı olmaya devam etsin.
Dolayısıyla bizim kendi doğal gazımızı, petrolümüzü bulmaktan, yenilenebilir kaynaklarımızı, güneşi, rüzgarı, jeotermali devreye almaktan, kendi yerli kömürümüzü kullanmaktan ve nükleeri yakmaktan alıkonmamız asla kabul edilebilir bir şey değildir.
Bayraktar, gençlere güvendiğini vurgulayarak, “İnşallah geleceğimiz kardan aydınlık olacak. Biz size güveniyoruz. Gençler bizim en büyük varlığımız. Genç nüfusumuz ülkenin büyük bir zenginliği. Lakin gençliğin de sizler üzere şuurlu olması ve geleceğe umutla bakması lazım. Ben sizleri gördükçe geleceğe büyük bir ümitle bakıyorum. Bana büyük bir umut verdiniz bu akşam.” sözlerini kullandı.
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)
