Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize’de Sivil Toplum Kuruluşları ve Sektör Temsilcileri Buluşması’nda önemli açıklamalarda bulundu. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın Türkiye’ye davet edilmesine rağmen gelmemesi konusunda sert ifadeler kullandı. Erdoğan, “Davet ettiğimiz halde gelmeyen Sayın Abbas, kusura bakmasın önce bizden ayrıca özür dilemesi lazım. Davet ettik gelmedi. Bekliyoruz bakalım gelebilecek mi?” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başlarına bakacak olursak, Ayder Yaylası’nı doğal koruma projesiyle eski ihtişamına kavuşturduklarını ve 2 milyar 667 milyon liralık yatırımla Ayder’i güzelliğine kavuşturduklarını belirtti. Ayrıca Türkiye’nin yakın çevresinde yaşanan olaylara da değindi. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın 2,5 yıldır devam ettiğini ve on binlerce insanın öldüğünü, şehirlerin yıkıldığını ve çocukların yetim kaldığını vurguladı. Bu savaşın sonlandırılması için Türkiye’nin barış ve istikrarın tesisine yönelik mücadele ettiğini ve dengeli politikalar izlediğini belirtti.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına da değinen Erdoğan, Türkiye’nin zulme karşı durarak insanlığın vicdanı olduğunu ifade etti. Gazze’ye en fazla yardım malzemesi gönderen ülkenin Türkiye olduğunu belirten Erdoğan, İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamları uluslararası platformlarda gündeme getirdiklerini söyledi. Batı dünyasının bu süreçte kötü bir sınav verdiğini belirten Erdoğan, İsrail’in yanında yer almanın savundukları değerleri çiğnemek anlamına geldiğini vurguladı.
Netanyahu’nun ABD Kongresi’nde alkışlanmasına da sert eleştirilerde bulunan Erdoğan, Netanyahu gibi birine kırmızı halı sermek ve yalanlarını alkışlamak şeklindeki tutumların akıl tutulması olduğunu belirtti. Ayrıca Filistin Devlet Başkanı Abbas’ın Türkiye’ye davet edilmesi konusunda da açıklamalarda bulundu. Davet ettikleri halde gelmeyen Abbas’ın özür dilemesi gerektiğini belirten Erdoğan, vicdansızlığın meşrulaştırılamayacağını ifade etti.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rize’de yaptığı açıklamalar, Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası konulardaki tutumunu ve insan haklarına verdiği önemi gözler önüne seriyor. Türkiye, barış ve adaletin tesisi için mücadele ederken, zulme karşı durmaya devam ediyor ve insan haklarına saygıyı esas alıyor.
