Dünyada Kırmızı Bülten ile aranırken İstanbul’a yerleşen Yeni Zelandalı uyuşturucu baronu, Pakistanlıların Türkiye’ye yerleşmesi için faaliyet yürüttü. Timur Soykan, bugün BirGün’de yayınlanan yazısında Komançero çetesinin başkanlarının Türkiye’den vatandaşlık aldıklarını ve kırmızı bültenle aranırken dünyanın uyuşturucuğu trafiğine yerleştikleri İstanbul’dan yönettiğini yazdı.
Yazının bir kısmı şöyle:
“Komançero Motosiklet Çetesi, 1968 yılında Avustralya’da kuruldu. Askeri bir disiplindeki bu örgütü Yüksek Kumandan yönetiyordu. Çok sayıda şiddet olayı, hatta cinayetlere karıştılar.
2000’li yıllara gelindiğinde Komançero Çetesi, global çapta bir uyuşturucu kaçakçılığı şebekesine dönüştü.
2010 yılında Avustralya Federal Polisi’nin kuşattığı çetenin önderlerinden Yeni Zelandalı Duax Ngakuru ve Avustralya’da doğan Türk asıllı Hakan Ayık kaçtı.
Hakan Ayık ve Ngakuru.
KIRMIZI BÜLTENLE ARANIYORLARDI
Hakan Ayık Avustralya tarafından ‘Uyuşturucu Ticareti’ ve ‘Kara Para Aklama’ cürümlerinden Kırmızı Bülten ile aranıyordu.
İkisi de Türkiye’ye yerleşti ve yıllarca bâtın bir el tarafından korundular. Bu sırada dünyayı sarmış bir uyuşturucu ağını yönetiyorlardı.
Latin Amerika’dan temin ettikleri kokaini Güney Afrika ve Güney Kore güzergahlarını kullanarak Avustralya, Hong Kong ve Hollanda’ya ulaştırıyorlardı. Ortadoğu’da da ortaklar bulmuşlar ve burada faaliyetlere başlamışlardı. Ayrıyeten metamfetamin kaçakçılığı yapıyorlardı.
FBI’DAN GÖRÜLMEMİŞ OPERASYON FİKRİ
2018 yılında dünyada daha evvel görülmemiş bir operasyon fikri ortaya çıktı. ABD federal soruşturma ofisi FBI ve Avustralya Federal Polisi, ANOM ismini verdikleri şifreli bir haberleşme sistemi kurdular. Komançero Çetesi’nin içindeki FBI casusları, Hakan Ayık’a ANOM sistemini verdi ve onu bu uygulamayla haberleşmenin asla izlenemeyeceğine ikna etti. Hakan Ayık ve tuzak kurulan öteki kabahat örgütü önderleri sayesinde ANOM, 300 cürüm örgütü ve 12 bin cürümlünün kullandığı bir iletileşme sistemine dönüştü.
Ama nedense Türkiye bu global operasyona katılan ülkeler ortasında yoktu. Haziran 2021’de 16 ülkede yüzlerce adrese baskın yapıldı. 800 kişi tutuklandı, 250 silah ve 8 ton kokain ele geçirildi. Yalnızca Avustralya’da 224 kişi tutuklanmıştı. Lakin çeteyi yönetenler İstanbul’da olduğu için yakayı kurtarmıştı.
TÜRKİYE’YE YABANCI ASILLI ŞAHISLARI YERLEŞTİRMİŞLER!
İşte bu ANOM bildirilerinde Komançero Çetesi’nin Yeni Zelandalı Yüksek Kumandanı Ngakuru’nun Türkiye’ye yabancı asıllı bireyleri yerleştirmekle uğraştığı da ortaya çıktı. ANOM’da ‘Big Chef’ kod ismini kullanan Ngakuru, Mayıs 2021’deki bir bildirisinde birkaç Pakistanlının Türkiye’ye yerleşmesine yardım ediyordu. Hatta bir öteki bildirisinde Türkiye’de dokunulmaz olduklarını, güçlü tanıdıkları sayesinde korunduklarını yazmıştı.
Rezaletin büyüklüğünü anlatacak söz yok.
Ama bu kadar değil.
ÇETE BAŞKANI TÜRKİYE’DE OTURUM VE ÇALIŞMA MÜSAADESİ ALDI, AİLESİNİ GETİRDİ
Daux Ngakuru, oturum ve çalışma müsaadesi bile almıştı. Üstelik Türkiye’ye getirdiği iki çocuğu ve eşine de oturum müsaadesi alabilmişti.
Duax Ngakuru, yabancılara oturum müsaadesi ve vatandaşlık hizmeti veren Visal Danışmanlık Hizmetleri Şirketi’nin sigortalı çalışanı görünüyormuş. Üstelik serveti yaklaşık 100 milyon dolar olan bu adamın SGK’daki iş tarifi: ‘Pazarlama Danışmanı.’ Yani yalnızca Pakistanlıların Türkiye’ye yerleşmesini sağlamamış. Kırmızı Bülten ile dünyada aranan uyuşturucu baronu, Türk vatandaşlığını, oturum müsaadesini pazarlamış.”
