Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Toplumsal Pediatri Bilim Kolu Lideri Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Ayçiçek Dinçer, bayanın hayat döngüsünde geçtiği en şiddetli yollardan birinin, gebelik ve doğum sonrasındaki devir olduğuna işaret etti.
Postpartum (doğum sonrası dönem) depresyonun çok fazla gözden kaçırılan bir mevzu olduğuna dikkati çeken Dinçer, “Doğum sonrasında bebeğe odaklanarak ebeveynleri gözden kaçırıyoruz. Bu durum bebeğin gelişimini, bebek ve ebeveynler ortasındaki ilişkiyi olumsuz etkileyen bir durumdur. Bu yüzden doğum sonrasını hafife almadan denetimlerin yapılmasını öneriyoruz.” dedi.
Doğum sonrasında bayanlarda ruhsal dalgalanmalar gözlemlenebileceğinin altını çizen Dinçer, şöyle devam etti:
“Anne, doğum sonrasında heyecan ve mutluluğun yanında büyük oranda dert duyabiliyor. Her 7 bayandan 1’i postpartum depresyon yaşıyor. Bunun enteresan tarafı, doğum sonrası annelerle birlikte babalar da depresyon yaşayabiliyor. Bilgilere nazaran her 10 babadan 1’i doğum sonrası depresyon yaşıyor. Toplumsal pediatristler olarak çocuğu yalnızca biyolojik varlık olarak değil, ruhsal ve sosyolojik olarak da kıymetlendiririz.”
Çocukların birinci olarak anne ve babasıyla sosyalleştiğinin altını çizen Dinçer, “Bu yüzden ebeveynlerin ruhsal durumunun âlâ olması, çocuğun büyüme ve gelişmesinde büyük rol oynuyor. Bebekler ve çocuklar, annelerinin aynalarıdır. Anne ile çocuk ortasında büyük bir duygusal bağ var. Babanın da tıpkı halde doğum sonrasında heyecanlandığı, şaşırdığı ve bunaldığı anlar olabilir. Ekonomik problemler, eşler ortasındaki uyumsuzluk, babalarda depresyonu daha çok tetikliyor. Bu yüzden çocuk sıhhati izlemine geldiklerinde yalnızca bebeği değil, ebeveynleri de denetim etmekte yarar var.” diye konuştu.
“AİLECE VAKİT GEÇİRİLMESİ DEPRESYONU ÖNLEYEBİLİR”
Dinçer, depresyonun bilinen keyifsizlik, sakinlik, isteksizlik, hayattan zevk alamama, güç kaybı, uyku bozukluğu üzere belirtileri bulunduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
“Bebeğin dünyaya geldikten sonra içgüdüsel olarak birinci temasta olduğu kişi annedir. Postpartum depresyon, bebeğin hem dokunmanın azalması hem de emzirememe nedeniyle bu ilgi ve muhtaçlığının karşılanamamasına neden olur. Bu depresyonlarda daha ağır seyreden psikoz, tekrarlayan intihar kanısı, kendine ve bebeğe ziyan verme durumu ise her bin anneden 1’inde görülüyor. Bu çok yüksek bir sayı. Doğum sonrasında depresyon varsa ve daha ağır seyrederse hiç vakit geçirmeden kesinlikle psikiyatri doktoruna başvurmalıdır.”
Depresyondan korunmak için Omega 3 önerdiklerini lisana getiren Dinçer, “Uzman doktorlara başvurarak ilaç tedavisi alabilirler. Bu ilaçlar emzirme uyumlu olduğundan, anneler gönül rahatlığıyla emzirmeye devam edebilir. Depresyondan korunmak için idman de öneriliyor. Doğum sonrasında ebeveynler ve bebek dışarı çıkarak hoş aktiviteler yapabilir. Ailece vakit geçirilmesi depresyonu önleyebilir. Bu sayede aile bağları daha da güçlenecektir.” kelamlarına yer verdi.
