İşleri Lideri Ali Erbaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik taarruzlarına ait konuştu.
Erbaş, İstanbul Beykoz’daki Hz. Yuşa Mescidi’nde “Mazlumlara Dua, Filistin’e Vefa” Sabah Namazı Buluşması’na katıldı.
“Bizim daha çok güçlenmemiz lazım”
Namaz sonrası cemaate seslenen Erbaş, Gazze’ye hücumların durmasının Müslümanların birlikte hareket etmesine bağlı olduğunu belirtti:
Kanın durması, zulmün durması, katliamın durması bizim gücümüze bağlı. Bizim daha çok güçlenmemiz lazım.
“Birlikte ibadet etmemizin sembolik bir manası vardır”
Erbaş, Allah’ın insanoğlunu yeryüzünde yarattığını, insanı aklıyla baş başa bırakmayarak peygamberler gönderdiğini lisana getirirken şu tabirleri kullandı:
İsrailoğulları’na hakikati göstermek, onları sırat-ı müstakime davet etmek için gönderilen Hazreti Yuşa’nın ismini taşıyan bu mescitte buluşmamızın, birlikte ibadet etmemizin sembolik bir manası vardır.
Çünkü rivayetlerden öğrendiğimize nazaran o Hazreti Musa’nın yanında ona yardımcı olan bir gençtir ve İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerden birisi olduğu iddia edilmektedir.
Erbaş, İsrailoğullarının kimi peygamberleri öldürdüklerini, kimilerine eziyet ettiklerini söyledi.
“Her namazımızda Fatiha Suresi’ni okuyoruz”
Cenabıallah’ın “Hiçbir kavme, hiçbir topluluğa peygamber göndermedikçe azap etmeyiz.” biçiminde buyurduğunu aktararak, şöyle devam etti:
Hazreti Musa ve pek çok peygamber İsrailoğulları’na gönderilmiştir. Onların azgınlıklarına karşı çaba edip Allah’ın yoluna davet etmek için gönderilmişlerdir. Biz her namazımızda Fatiha Suresi’ni okuyoruz. ‘Ya Rabbi bizi sırat-ı müstakime ulaştır.
Nimet verdiğin kimselerin yoluna yani peygamberlerin yoluna nimet verilen kimseler, peygamberler, Allah dostları, Allah’ın yolunda yürümüş, bir ömür geçirmiş, ömrü boyunca hakikati bildiri etmiş kimselerin yoluna bizi ulaştır.’ diye dua ediyoruz. Allah’ın gazabına uğramışların ve azıp sapmışların yoluna değil.
“Dünyanın gözü önünde yapıyorlar”
O gün nasıl zulmedildiyse bugün de Gazze’de temiz insanlara zulmedenin İsrailoğulları ve Museviler olduğuna dikkati çeken Erbaş, şöyle dedi:
Dünyanın gözü önünde bu zalim kavim geçmişte nasıl ki peygamberliğe, nasıl ki âlâ insanlara zulmettilerse, Kur’an-ı Kerim’de bunlar çok açık bir formda yazıyor, bugün de tıpkı şeyi yapıyorlar.
Dünyanın gözü önünde yapıyorlar. Katliam yapıyorlar, soykırım yapıyorlar. Halbuki onlara soykırımı bugün işbirlikçileri olan Siyonist Hristiyanlar yaptı.
Diyanet İşleri Lideri Erbaş, Musevilere karşı soykırımı inkar etmenin Avrupa’da cezaya tabi olduğunu belirtti.
“Yahudilere Osmanlılar, Müslümanlar sahip çıktı”
Haçlılar’ın 1492 yılında Endülüs’te katliam yaptığını aktaran Erbaş, “Oradan, katliamdan kurtulabilen Musevilere kim sahip çıktı, Osmanlılar, Müslümanlar. Onun için işte bu kavmin değeri azgınlık yapmak, peygamberlerine karşı çıkmak, gerekirse katletmek. Suçsuz, bebek demeden bugün gördüğümüz üzere ve dünyanın gördüğü üzere Filistin’de katliam yapmak.” değerlendirmesini yaptı.
Erbaş, Gazze’deki zulmün engellenmesinin Müslümanların birliğine ve beraberliğine bağlı olduğunu lisana getirdi.
“Müslümanlar bir bedenin azaları gibidir”
Mehmet Akif Ersoy’un kurtuluş gayreti devrinde cami kürsülerinde “Safahat” yapıtında yer alan şiirleri okuduğunu anlatan Erbaş, şunları kaydetti:
Bu bir kurtuluş çabasıdır. ‘Bugün Anadolu sonları içerisinde olanlarla ilgilenelim. Onun dışarısında ne olursa olsun’ demek Müslümanca bir yaklaşım değildir. Peygamber Efendimizin Hadis-i Şerifi’ne alışılmamış davranmaktır. Peygamberimiz ne buyuruyor? ‘Müslümanlar bir bedenin azaları üzeredir.’
Vücudun rastgele bir azasında bir acı, sancı olsa bir diken batsa nasıl bütün beden bundan ızdırap duyarsa, dünyanın neresinde olursa olsun, kaldı ki bizim topraklarımızda çok uzak da değil, 10 asır boyunca birlikte olduğumuz, 15 asırdır da İslam toprağı olan Kudüs’te, Filistin’de yapılan bir mezalime duyarsız kalmak mümkün mü? Onun için sesimizi her vakit duyurmaya devam edeceğiz.
Diyanet İşleri Lideri Erbaş konuşmasının akabinde İsrail’in saldırısına uğrayan Gazzeliler için cemaatle birlikte dua etti.
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)
