80’li yılların sevilen yapımlarından biri olan “Interspace”, aklımda yıllarca yer etti. Bu filmde, Martin Short ve Dennis Quaid gibi ünlü isimler rol alıyordu. Film, bir test pilotunun uçağının kazara mikroskobik bir boyuta küçültülmesi ve bir şırıngayla insan vücuduna enjekte edilmesini konu alıyordu. Bu süreçte izleyiciler, insan vücudunun içindeki heyecan verici maceralara tanıklık ediyordu.
Geçtiğimiz salı, L’Oreal’in Paris’teki ofisinde ben de benzer bir yolculuğa çıktım. Kendimi adeta minyatürleştirip, derimin altına indim ve bu muhteşem organımın içinde bir serüven yaşadım.
Rehberim: Bilimin Parlak Yüzü
Bu sıradışı deneyimde bana, son derece yetenekli bir bilim insanı rehberlik etti. Kendisi Guive Balooch adını taşıyor. Kaliforniya’da doğan ve İran kökenli olan Balooch, oldukça sağlam bir eğitim geçmişine sahip. Berkeley Üniversitesi’nde “Moleküler ve Hücre Biyolojisi” alanında lisans diploması aldıktan sonra UC San Francisco’da biyomateryaller üzerine doktora yapmış. Stanford Üniversitesi’nde de doktora sonrası çalışmalara devam etmiş. Şimdi ise L’Oreal’de cilt bakımı alanında araştırmalar yapıyor.
Deri Cazibesi ile Tanışıyorum
Balooch’un yanında, derinin cazibesinin onu bu alana çektiğini öğreniyorum. “Bir güzellik ve cilt bakımı şirketinde çalışmanın hiç aklımdan geçmediğini söyleyen Balooch, araştırma sonuçlarının hızla uygulamaya geçtiği bir sektörde çalışmanın heyecan verici olduğunu belirtiyor.
Derinin Altına Yolculuk Hazırlıkları
Yolculuğuma başlamak için hazırlandığımda, ilk sorum hemen aklıma geliyor: “İnsanı yaşlandıran nedir?” Balooch, bu sorunun yanıtını vermeden önce derimin altına bir yolculuk yapmam gerektiğini söylüyor. Bina içinde yukarı katlara çıkıyoruz ve masaj koltuklarını andıran bir dizi koltuğun yer aldığı bir odaya giriyoruz. “Kabine hoşgeldiniz” yazılı bir pankart, bizi karşılıyor.
Artırılmış Gerçeklik ile Derimin Derinliklerine İnmek
Başımda bir artırılmış gerçeklik gözlüğü takılıyor ve derimin altına inme yolculuğum başlıyor. Önümde açılan renkli simülasyon dünyasında, ilk olarak epidermis tabakasını gözlemliyorum. Bu tabakanın üst kısmında ölü hücreler dolaşıyor. Kenetli hücreler, şekilleri ile dikkat çekiyor ve dış etkenlere karşı bizi koruma görevini üstleniyor.
Enerjinin Kaynağı: Mitokondrial Hücreler
Bir süre sonra, karşımıza mitokondrial hücreler çıkıyor. L’Oreal’in uzmanları, bu hücrelerin enerji üreten temel yapı taşları olduğunu vurguluyor. “Yaşlılık, enerjinin azalmasıyla ilişkilidir,” diyorlar. L’Oreal, şu anda 4000 araştırmacıyla birlikte bu hücrelerin sırlarını çözmeye çalışıyor.
Derinin Altında Milyonlarca Belirleyici Var
Yolculuğum sırasında derinin üç katmanında milyonlarca markör olduğunu anlıyorum. Ancak bunların sırlarını çözmek hiç de kolay değil; bu konuda hala çok yol kat etmemiz gerektiği vurgulanıyor.
Tanrının Başyapıtı: DNA
Yolculuğumun sonunda, karşıma büyük bir DNA görüntüsü çıkıyor. Bu görüntü, Tanrının başyapıtı gibi görünüyor. Artırılmış gerçeklikteki bu detaylı DNA sarmalı, James Cameron’un “Abyss” filmindeki deniz altındaki yaratıklar gibi gözümü kamaştırıyor. Bu deneyim, beni derin düşüncelere sevk ediyor.
Yaşlanmanın Bilimi Üzerine Düşünceler
Balooch ile sohbetimize devam ediyoruz. İlk sorum, yaşlanmanın ne olduğu ve bu süreçte Mick Jagger gibi sanatçıların nasıl genç kaldığı üzerine oluyor. Balooch, yaşlanmanın hücrelerin çoğalmasının yavaşlaması ile ilişkili olduğunu belirtiyor.
Genetik ve Çevresel Etkiler
Yaşlanmamız, genetik ve çevresel faktörler ile şekilleniyor. “Yüzde 60-70 genetik, yüzde 30 alışkanlıklarımıza ve çevre koşullarına bağlı,” diyor. Ancak bu yüzde 30, yaşam kalitemizi etkileyen önemli bir paya sahip. Balooch, bu bölümdeki olumsuz etkenleri değiştirmek için çalışmalar yapıldığını belirtiyor.
Güneşin Yaşlanma Üzerindeki Rolü
Derimizin yaşlanmasında en büyük etkenin güneş ışığı olduğunu belirtiyor. “Yaşlanmanın yüzde 80’i güneşten kaynaklanıyor,” diyor. Bu bilgi, cilt bakımında güneş koruyucu kullanmanın önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
Longevity: Uzun Sağlıklı Bir Hayat
L’Oreal’in araştırmacıları, “Longevity” ile sadece yaşam süresini değil, sağlıklı yaşam süresini uzatmayı hedeflediklerini belirtiyorlar. “Yaş almak doğal, güzel olmak ise zamansızdır” diyorlar. Özellikle 60 yaş üstü bireylerin güzellik harcamalarının gençlerden iki kat fazla olduğu göz önüne alındığında, bu konunun önemi daha da artıyor.
Biyolojik Yaş: Yeni Gerçeklik
Uzun yaşam yolculuğumdan aldığım ders ise, artık “biyolojik yaşın” bizleri daha iyi tanımladığıdır. “Biyolojik yaş, yeni gerçektir” sloganı ile bu değişimi kabul etmemiz gerektiğini anlıyorum. L’Oreal’in geliştirdiği yapay zeka ile cilt haritalamanın, kişisel yaşımızı belirlemede önemli rol oynayacağı vurgulanıyor.
Yeni Yaşımızı Öğrenmek
Sonuç olarak, L’Oreal’in sunduğu bu yeniliklerle, biyolojik yaşımızı öğrenmek artık beş dakika içinde mümkün hale geliyor. Bu, hem sağlık hem de estetik alanında daha sağlıklı bir yaşam sürmemizi sağlayabilir.
Yeni Bir Başlangıç
İki günlük deriye ve yaşa yolculuğumun sonunda, artık yaşımın ne olduğunu bilemiyorum. Ancak, devletin verdiği yaşın ötesinde, yeni bir gerçeklikle karşı karşıyayım. Kendimi daha iyi tanımak ve yaşama dair daha bilinçli adımlar atmak için artık biyolojik yaşımı önemsemeye karar verdim.