Deli Dana Hastalığı Korkusu: Türkiye’de Gerçek Durum Ne?
Ankara ve Bolu’da ortaya çıkan Deli Dana (Creutzfeldt-Jakob) hastalığına dair iddialar, halk arasında büyük bir paniğe yol açtı. Ancak uzmanlar, bu hastalığın Türkiye’de resmi olarak doğrulanmış bir vakasının bulunmadığını vurgulayarak, endişelerin yersiz olduğunu belirtiyor. Veteriner Hekimler Derneği Başkanı Dr. Gülay Ertürk, durumu aydınlatmak için önemli açıklamalarda bulundu.
Ankara Hastanesinde Deli Dana İddiaları ve Resmi Açıklama
Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde bir hastaya “Deli Dana” tanısı konduğu yönündeki haberler, halk arasında büyük bir panik yarattı. Ancak hastane yönetimi ve Sağlık Bakanlığı, bu tanının kesinleşmediğini ve yapılan klinik değerlendirmeler sonucunda Creutzfeldt-Jakob hastalığı yönünde net bir bulguya rastlanmadığını duyurdu. Hastane, hastanın durumuyla ilgili açıklamalarında, spekülasyonların doğru olmadığını ve genel olarak halkın endişeye kapılmaması gerektiğini ifade etti.
Deli Dana Hastalığı Nedir ve Nasıl Bulaşır?
Veteriner Hekimler Derneği Başkanı Dr. Gülay Ertürk, Deli Dana hastalığının sığırlarda görülen, merkezi sinir sistemini etkileyen ve ölümcül sonuçlar doğurabilen bir prion hastalığı olduğuna dikkat çekti. Ertürk, “Bu hastalığın etkeni bir bakteri veya virüs değil, yanlış katlanmış bir proteindir,” diyerek, bu nedenle geleneksel dezenfeksiyon ve pişirme yöntemlerinin bu patojeni yok edemeyeceğini vurguladı.
Deli Dana hastalığı, sığırlara enfekte hayvan dokularının karıştığı et-kemik unu içeren yemlerle, insanlara ise enfekte hayvanın beyin veya omurilik dokularının gıdaya karışmasıyla bulaşabiliyor. Dr. Ertürk, bu konuda dikkatli olunması gerektiğini belirtirken, Türkiye’de bu tür durumların önlenmesi için sıkı yasakların uygulandığını da ekledi.
Tarihi Bir Kriz: 1986 İngiltere Salgını
Deli Dana hastalığının ilk kez 1986 yılında İngiltere’de ortaya çıktığını ve 1990’lı yıllarda küresel bir krize dönüştüğünü hatırlatan Dr. Ertürk, o dönemde 180 binden fazla sığırın hastalığa yakalandığını ve milyonlarca sığırın bu nedenle imha edildiğini söyledi. 1996 yılında insanlarda görülen variant Creutzfeldt-Jakob hastalığının, bu salgınla bağlantılı olduğunun bilimsel olarak kanıtlandığını belirten uzman, o dönemde yaşanan olayların, hayvansal ürünlerin güvenliği konusunda dünya genelinde önemli değişikliklere neden olduğunu dile getirdi.
Türkiye’de Sıkı Denetimler ve Önlemler
Dr. Ertürk, günümüzde Türkiye’de hayvansal proteinlerin yemlerde kullanılmasına yönelik sıkı yasakların uygulandığını ve bu konuda Avrupa Birliği ülkeleriyle benzer politikaların yürütüldüğünü belirtti. “2000’li yılların başından beri hayvansal kökenli yemlerin ruminantlara verilmesi yasaktır. Ülkemizde bugüne kadar hayvanlarda doğrulanmış bir Deli Dana vakası bulunmamaktadır,” diyen Ertürk, halkın bu konuda rahat olabileceğini belirtti.
Deli Dana hastalığıyla ilgili son gelişmeler, kamuoyunda büyük bir endişe yaratmış olsa da uzmanlar, Türkiye’deki sıkı denetimler ve yasaklarla bu hastalığın yayılmasının önüne geçildiğini vurguluyor. Halkın bu konuda bilinçlenmesi ve spekülasyonlardan uzak durması büyük önem taşıyor.

