Bursa’da, arkadaşı Recep Özaslan’ı (47) gözlerinin önünde öldüren sevgilisi İlyas Sarıkaya’nın (49) silahlı atağında ağır yaralanan ve yaralı haldeyken 21 gün boyunca cinsel hücuma uğrayan F.O. (43), yaşadığı kabus dolu günleri anlattı.
Kadın şöyle konuştu:
“Bildiğiniz cehennemi yaşadım. Nedenini bilmiyorum lakin evvel arkadaşını vurdu. 3 tane mermiyle öldü esasen arkadaşı. 2 tane daha ‘Garanti olsun’ dedi, üstüne sıktı. Onu daha süratli vurdu, benimle bayağı kedinin fareyle oynadığı üzere oynadı. Bir saat sürdü beni vurması, 8 mermi sıktı. 1’i çıktı bedenimden, 1’ini hastanede aldılar. 6 tane mermi hala bedenimde onunla yaşıyorum. Yaşamaya çalışıyorum yaşamaksa. Gece uyudu aslında, sabah kalktığında yani hiçbir unsur falan da kullanmamıştı. Çok ağır uyuşturucular kullanıyordu lakin unsur de kullanmamıştı. Pek başı açıktı, ayıktı. Uykudan kalktı. Direkt aslında kapıları yokladı, denetim etti. Sonra arkadaşına, hiçbir nedensiz, ‘Siz terane mi çeviriyorsunuz, benim ardımda terane mi var? Çabuk bana zulayı çıkar’ deyip onu vurdu. Sonra bana geldi sıra. Kuzu kuzu bekledim sıramı. En son söylediğim şey, Rabbim duyan sensin, bilen sensin, beni evladıma kavuştur dedim, birinci mermiyi yediğimde. Bana da ‘Bu meskende 7 tane kapalı kamera var biliyorum. Kameraları çıkar, seni vurmayacağım. Açacağım kapıyı gideceksin. Çıkaramazsan yiyeceksin mermiyi’ dedi. Alışılmış o denli bir şey olmadığı için çıkarma talihim yok. ‘Yok o denli bir şeyi nereden bulayım ben kamerayı’ deyince, başladı ateş etmeye.”
‘KAFAMIN ÜSTÜNDEN SIKTI, SİLAH TUTUKLUK YAPTI’
İlyas Sarıkaya’nın en son silahı başına dayadığını, tetiğe bastığında ise silahın tutukluk yaptığını söyleyen F.O., “8 taneden sonra ben meyyit taklidi yaptım. Zira 5 tane arkadaşına, 8 tane bana sıktı, 13. 14’üncüyü tam bu başımın üstünden sıktı. Fakat silah tutuklu yaptı. Hani o son mermiyi bana sıkmasın diye haziran ayında hava geç kararıyor yani sabah 10.30-11.00 civarıydı ateş etmeye başladığında, hava kararana kadar meyyit taklidi yaptım. Polis gelecek diye meyyit taklidi yaptım, o canımın acısıyla kan kaybederken. Sonra anladı nefes aldığımı. Sonra, ‘Ölmedin mi sen’ deyince artık mecburen gözlerimi açmak zorunda kaldım, ölmedim diye. Korktu. Ben dedi, ‘Vallahi 8 mermiyle can almadım, canını alamam’ dedi. Korktu. Ben bayağı rahatladım o vakit. İşte o son mermiyi tekrar sıkmayacak diye. Sonrasında kabus başladı” dedi.
‘TELEFONUNU ÇALIP İLETİ ATTIM’
Sarıkaya uyuşturucu husus tesirinde uyurken, annesine bildiri attığını belirten F.O., “21 gün, azap etti, tecavüz etti. Elinden kurtulabilmek için her türlü şeyi denedim. Fakat işte 21 gün sonra uyuşturucudan sızınca anneme ileti atabildim, telefonunu çalıp. Ayağa kalkmam mümkün değildi. Bacağımda iki kırık varmış, sonradan öğrendim. Kolum da kırık. Kalkıp bir yere gidebilme bahtım yoktu. Oturduğum yerden bastonla çektim sehpayı. Sehpanın üstünden telefonunu aldım. Anneme bildiri attım 21 gün sonra. Bu ortada ben gençlik dönemlerimde ilaç firmalarında mümessillik yaptığım için, annesi vardı meskende Alzheimer hastası. Eczaneye ve bakkala kadar gidebiliyordu. Annesine eline yazdım gereken ilaçları, kendi kendimi tedavi ettim orada. Kanamamı durdurdum pansumanlarımı yaptım. Yani bir biçimde yaşamaya çalıştım. Hala nasıl yaşadığımı ben de bilmiyorum” diye konuştu.
‘CESEDİN EVVEL GÖZLERİ AKTI’
Recep Özaslan’ın cesedi ile birebir yerde yaşadığını ve İlyas Sarıkaya’nın cesedi fırın kutusuna koyduğunu anlatan, F.O., her şeyin birdenbire geliştiğini ve Sarıkaya’nın arkadaşını neden öldürdüğünü bilmediğini söyleyerek şöyle konuştu:
“Cesedinin yanında çürümesini izledim. Cesedin evvel gözleri aktı. Sonra üstüne bir örtü örttü. Bacaklarını görebiliyordum. Şişti, morardı, deri döküldü, kurtlandı. O kurtlar bana gelmesin diye, Alzheimer hastası anne kurtları süpürüyordu o tarafa yanlışsız. Sonra polislere şikayet olmuş koku var diye mahallede. Polisler gelecek diye cesedi kendi kirece bastı, her yerini. Sonra onları streç sinemaya sardı. Bu ankastre fırınların köpükleri, onun kutularının, köpük kutunun içine koydu öbür odayı götürdü. Hepsini izledim orada. O koku hala çıkmıyor burnumdan. Bir anda oldu, hiç sahiden ben de anlayamadım ne olduğunu. Bir anda kalktığı üzere odadan çıktı, tabanca elinde. Bir anda rehin aldı. Yani hiçbir şey yoktu. Hiçbir şey yoktu. Ben de anlayamadım. Ya ne olduğunu ben de çözemedim. Ne geldi aklına, neden o denli yaptı. Biz gittik bir şey yoktu akşam. O uyudu, ben oturdum odada. Arkadaşı da bir haftadır onda kalıyordu. Arkadaşı eşinden ayrılmış. Bildiğim kadarıyla eşi gitmiş memleketine. Bir haftadır adam sokaktaymış. Bir gece evvel de yağmur yağıyor. İşte yağmurda ıslanmış. Arkadaşına da diyor ki, bunu ben kendim duydum, ‘Al şu 5 bin lirayı, uyuşturucu al. Bir arada takılırız. Konuttan nasıl olsa kimse yok, sokakta kalma’ diye. Adamı resmen vefatına çağırdı. O da koşa koşa gitti, aldı geldi. 1 haftadır adam konuttaydı aslında. Yani çok her şey olağandı. Gece de ben onun yanında kaldım. Sabah kaldırdım, uyku sersemi İlyas kalktı. Ben salona çıktım, arttan o çıktı salona. Bilmiyorum artık ne geldi aklına, ne geçti aklından, bir şey mi düşündü, ateş etmeye başladı. Evvel Recep’i vurdu. Yani direkt çıktığı üzere zati ben cam tarafına köşeye sıkıştım. Kapıya yaklaşamıyordum. Hiçbir tarafa gitme bahtım yok. Köşedeydim. O kapının önündeydi. Daire kapısının önündeydi. Direkt ona dediği şey, ‘Çabuk söyle ne terane çeviriyorsun gerimden açıkla. Zula nerede? Zula mı çıkar’ dedi ateş etmeye başladı. Onu aslında 3-4 dakika sürmedi öldürmesi. Sonra benimle çok uğraştı. 1 saate yakın benimle uğraştı, ateş etti. Geldi gitti ateş etti, geldi gitti. 1 saat civarı benimle oynadı resmen oynadı.”
‘‘ALLAH’IN ÖLDÜRMEDİĞİNİ BEN ÖLDÜREMEM’ DEDİ’
Sarıkaya’nın Özaslan’ı öldürüp kendisini yaraladığında, uyuşturucu husus tesirinde olmadığına dikkat çeken F.O., “Uyuşturucu husus tesirinde değildi, zira bütün gece boyunca uyumuştu, sabah uyandığında, kalktığında bunu yaptı. Pek ayıktı. Daima gövdemi nişan aldı. Birinci mermiyi sıktığında ben gözlerimle nişan aldığını gördüm. Bacağımı çektim kendimi gövdeme hakikat, birinci mermiyi bacağıma yedim. Sonra kolumla muhafazaya çalıştım kendimi, sol kolumla. İkinciyi koluma yedim artık sol tarafım niyet kalan mermilerin hepsi sırayla gövdemde. Kalbimin 1 santim altında, biri omurgamda. 1 santimle, 1 milimle mucize üzere yaşıyorum şu anda. Çok vahim bir acı. Acı yalnızca acı. Hiçbir şeye benzemeyen bir acı bu. Yani hiçbir ağrıya benzemiyor mermi acısı. Gündüz 11 civarı başladı ateş etmeye. Hava kararmıştı, benim meyyit taklidi yaptığımı anladığında, ‘Sen mucizesin. Allah’ın mucizesisin. Allah’ın öldürmediğini ben öldüremem. Mermi sıkamam’ dedi, silahı elinden bıraktı. Bir oh çektim lakin doğal sonrasındaki 21 gün boyunca çektim azabın başlangıcıymış o yalnızca. Cesetle birebir meskenin içinde, 3 metre ortamızda. Cesetle birebir meskenin içinde cinsel taarruza uğrayarak, 21 gün daha yaşadım. 8 mermiden sonra, ‘Sen nasıl yaşıyorsun, biyonik misin, kablolar mı var içinde’ dedi.”
‘VÜCUDUMDA 6 MERMİYLE YAŞIYORUM’
Vücudundaki 6 mermiyle yaşamaya devam ettiğimi söyleyen F.O., “6 tane mermiyle hala yaşıyorum, bedenimde. Ben de inanamıyorum nasıl yaşadığıma. Nasıl bir mucize olduğuma. Bildiğin bir mucize bu yani. Allah’ın mucizesi. 21 gün boyunca bildiğiniz bir ruhsal savaş verdim orada onunla. Hem bedenen savaş verdim. Cinsel istismara uğruyordum. Hem ruhsal azap gördüm. Kızım için yaşadım. Bir biçimde yaşadım” sözlerini kullandı.
