Hilken Doğaç Boran
Büyük Bir Savunma Adımı: Türkiye’nin 2024’te Duyurduğu Çelik Kubbe Hava Savunma Sistemi’nde Tarihi Gelişmeler!
Türkiye, 27 Ağustos’ta kritik bir dönüm noktasına ulaştığını duyurarak, Çelik Kubbe hava savunma sistemi ile ilgili heyecan verici gelişmeleri kamuoyuna açıkladı. ASELSAN, Gölbaşı Yerleşkesi’nde düzenlenen bir törenle Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) 460 milyon dolar değerinde, yani yaklaşık 19 milyar lira olan 47 unsur teslim etti.
Törene katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yeni sistemin Türkiye’nin hava savunmasında yapacağı dönüşümü vurguladı. Erdoğan, “Artık hava savunmasında farklı bir klasmana çıkıyoruz” diyerek, savunma kabiliyetlerinin önemine dikkat çekti. Ayrıca, “Masada olmakla menüde olmak arasındaki ince çizgiyi belirleyen unsur, hava savunma ve taarruz kabiliyetlerinizdir” şeklinde konuştu.
Çelik Kubbe’nin teslimatları, Türkiye’nin hava savunma sistemlerinde “bir dönüm noktası” olarak nitelendirildi. Erdoğan, yeni sistemlerin Türkiye’nin caydırıcılığını artıracağını da belirtti.
Çelik Kubbe Sistemi Nedir?
Çelik Kubbe, farklı irtifalarda çalışan hava savunma sistemlerinin entegre bir mimarisini ifade ediyor. Savunma Sanayii İcra Komitesi, 6 Ağustos 2024’te Çelik Kubbe projesini onaylayarak, bu sistemin geliştirilmesine yeşil ışık yaktı. İletişim Başkanlığı’nın açıklamalarına göre, Çelik Kubbe, katmanlı hava savunma sistemleri ile tüm algılayıcı ve silahların ağ yapısı altında entegre olarak çalışmasını sağlıyor.
Sistemin “beynini” oluşturan Hakim adlı komuta-kontrol platformu, hassas sensörler ve radarlarla birleşerek hava sahasının gerçek zamanlı analizini yapıyor. Hakim üzerinden farklı savunma sistemleri aynı ağda koordine edilebiliyor. Çelik Kubbe, alçak irtifada karşılaşılan tehditler olan insansız hava araçlarına (İHA) karşı İhtar, Gökberk ve Şahin gibi elektronik harp platformlarıyla korunuyor.
Çelik Kubbe’nin Savunma Katmanları
Çelik Kubbe, alçak ve orta irtifa savunma katmanlarıyla donatılmış durumda. 15 ve 25 kilometre menzil kapasitesine sahip Hisar A+ ve Hisar O+ hava savunma sistemleri bu katmanları oluşturuyor. Yüksek irtifa savunması ise Türkiye’nin uzun menzilli hava savunma ihtiyacını karşılamak için geliştirilen Siper sistemi ile sağlanıyor. Siper, 100 kilometreyi aşkın menzil kapasitesine sahip olmasıyla dikkat çekiyor.
Çelik Kubbe’nin Önemi Nedir?
Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen, Türkiye’nin hava ve füze savunmasına odaklı bir strateji geliştirmesini “doğru bir yaklaşım” olarak değerlendirdi. Ülgen, bu projenin, Türkiye’nin uzun vadeli hava ve füze savunma doktrinini oluşturan bir bütünleşik mimariyi ifade ettiğini belirtti. Türkiye’nin yerli savunma sanayisinin böyle bir projeyi gerçekleştirecek yeterliliğe sahip olduğunu vurguladı.
Çelik Kubbe ve ‘Demir Kubbe’ Benzerliği
Sinan Ülgen, Çelik Kubbe’nin konseptinin dünyada en iyi uygulayan ülkelerin başında yer alan İsrail’in ‘Demir Kubbe’si ile benzerlik gösterdiğini ifade etti. Kendisi, savaş teknolojilerinin geldiği noktayı göz önünde bulundurulduğunda hava ve füze savunmasının öneminin arttığını vurguladı. Ayrıca, Çelik Kubbe’nin farklı tehditlere yanıt vermeyi amaçladığını belirtti.
S-400 Sistemlerinin Rolü Nedir?
Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemleri, Çelik Kubbe projesinin içinde tartışılan bir konu. Sinan Ülgen, S-400’lerin bakımı ve idamesinin Rus uzmanların müdahalesini gerektirdiğini hatırlatırken, tüm sistemlerin birbiriyle uyumlu olmasının önemine dikkat çekti. Böyle bir stratejik silah sisteminin, yerli olarak geliştirilen iletişim ağına entegre edilmesinin risklerini vurguladı.
Güvenilir Bir Sistem Olması Zaman Alacak
Ülgen, Çelik Kubbe’de yer alabilecek bazı sistemlerin sahada kullanıldığını ve Türkiye’nin mevcut hava savunma yöntemlerinden faydalanmaya devam edeceğini belirtti. Ulusal yeteneklere dayalı hava ve füze savunma mimarisinin zamanla şekilleneceğini ifade eden Ülgen, Türkiye’nin NATO’nun füze kalkanı dahilinde de hava ve füze savunmasına sahip olduğunu vurguladı.
Türkiye, Çelik Kubbe projesi ile hava savunma alanında önemli bir adım atmış durumda. Bu sistemin başarıyla devreye alınması, Türkiye’nin düşmanlarına karşı caydırıcılığını artıracak ve güvenliğini pekiştirecektir. Ancak, zamanla birlikte sistemin güvenilirliğinin test edilmesi ve geliştirilmesi gerekecektir.