Küresel ısınma için hükümetlerin en kıymetli taahhüdü, karbon emisyonlarını azaltarak muhakkak bir mühlet sonunda sıfırlamak…
Bu kapsamda Türkiye’de de çalışmalar devam ederken yeni projeler de hayata geçiriliyor.
İklim değişikliğine ahenk aksiyonlarının lokal şartlara nazaran planlanması için hibe takviyeleri planlandı.
Gaziantep’te doğalgaza kavuşma sevinci
Böylelikle 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma gayeleri kapsamında güçlü adımlar atılıyor.
Yeşil kentler planına 2021 yılında katılan kentlerden biri de Gaziantep. Lokal idare, işe kentteki kömür kullanımından başladı.
Sosyal yardımlaşmadan takviye alan yaklaşık bin 500 aile kömürü terk etti ve kullanımına geçti.
Belediye masrafların büyük kısmını karşılıyor
Aileler yalnızca abonman fiyatını ödüyor, geri kalan tüm masraf belediye tarafından karşılanıyor.
Büyükşehir Belediyesi Lideri Fatma Şahin, bahse ait yaptığı açıklamada, “Hedef 2050 yılında sıfır karbon emisyon. Maksat büyük ancak sıkıntı değil.” tabirlerini kullandı.
“Çok önemli göç alan bölgelerde kömür dağıtılıyor”
Şahin, şöyle konuştu:
Şu anda bizim dağıtılan kömür ölçüsüne baktığımız vakit çok önemli göç alan bölgelerde kömür dağıtılıyor. Kömür natürel, havayı kirlettiği için etraf bakanımıza gittik. Yarısı etraf bakanlığı yarısı büyükşehir hibe alarak kömür dağıttığımız yerlere doğalgaz sistemi kurduk. Aile bakanlığının vereceği kömür takviyesini doğalgaza dönüştürecek bir çalışma yaptık.
Aileler çok keyifli. Herkes bir an evvel doğalgaza geçmek istiyor. Biz de yeni hibemizi aldık, bu çalışmayı süratli bir formda devam ettiriyoruz.
“Mutfakta donuyorum”
Çalışmaların sürdüğü kentte, projeden yararlanan vatandaşların niyetleri ise şöyle:
74 yaşındaki Hatice Yumma, hayatında hiç doğalgazlı konutta oturmadı. Önümüzdeki kış ise o çok beklediği doğalgaza kavuşacak.
Yumma, “Gençlikle artık bir olur mu kızım? Gençlikte güçlü oluyorsun, kuvvetli oluyorsun artık kuvvetin de kalmıyor. Cenab-ı Allah hepsini kesiyor. Kovayı getirmekte zorlanıyorum, yak. Duman atıyor, meskenin perdeleri her şey batıyor. Bulaşığı hiç deme. Bulaşıktan aslında çektirdim bunu. Mutfakta donuyorum bu türlü. Su kızdırıyorum, kaçıyorum içeri geliyorum. Yani elimi suya vuramıyorum.”
“Bütün kömür kokularından nefesim kesiliyor”
Mehmet Yumma ise, “Soğuk bizi bayağı etkiliyor. Nefes darlığı oluyor, özellikle da bu mevsimlerde. Çok etkiliyor, özellikle kömür kokusu. Sokağa çıkamıyorum. Sokağa çıktığımda bütün kömür kokularından nefesim kesiliyor.
Sobanın yaktığımız vakit altını kapattığımız vakit bu türlü poff diye bu türlü bir duman altı çabucak hanıma diyorum ki pencereyi pencereyi aç, boğuldum diyorum. Hanım da gidip pencereyi açıyor, içerisi simsiyah oluyor. Şu anda tesisatını çekiyorlar, kombisini bağlıyorlar. Petekleri bağlıyorlar. Doğalgaz olursa gazı yok kömürü yoktur, kokusu yoktur, dumanı yoktur, isi yoktur. Ondan sonra açacaksın kombiyi, petekler ısınacak rahat edeceksin.”
“Çocuklarım daima üşüyüp hasta oluyordu”
42 yaşındaki Leyla Polat:
“Soba zati benim için bir faciaydı. Çok zorlanıyordum. Sabah kalktığımda sabahın soğuğunda çocuklar okula giderken çok üşüyerek giyinme sürecinde çok üşüyerek şey yapardı. Hani ben erkenden kalkıp o sobayı yakmak zorundaydım. Külünü boşaltmalıyım, sobayı tekrar doldurmalıyım. Onları yaparken çocuklarım daima üşüyüp hasta oluyordu.
Doğalgazı belediye yaptırdı, Fatma Şahin’in aracılığıyla yapıldı. Birinci evvel çekildi, kalorifer çekildi. Yalnızca sayaç parasını ödedik, abone parasını. Geri kalan bütün masrafları ödedi.
