Türkiye’nin tarihe geçecek seyahatine saatler kaldı.
Alper Gezeravcı, ülkemizin birinci beşerli uzay misyonu kapsamında, beraberindeki üç astronot ile birlikte Memleketler arası Uzay İstasyonu’na (UUİ) gidecek.
Uzay tutkunları, 17’yi 18 Ocak’a bağlayan gece TSİ 01.11’de ekranları başında bu tarihi ana tanıklık edecek.
35-40 saatlik yolculuk
Crew Dragon kapsülü, 19 Ocak Cuma günü saat 13.15’te uzay istasyona kenetlenecek. Yaklaşık 35-40 saatlik seyahatin akabinde mürettebat, kapsülden istasyona geçerek burada halihazırdaki astronotlar tarafından karşılanacak.
Gezeravcı’nın 14 günlük uzay yaşamı
Peki 14 gün boyunca UUİ’de yaşayacak olan Gezeravcı’yı, istasyona vardığında neler bekliyor?
Yerden yaklaşık 400 kilometre yükseklikteki yörüngede faaliyet gösteren uzay istasyonu, Dünya etrafında bir tam dönüşünü 90 dakikada tamamlıyor.
Dolayısıyla istasyondaki ve Dünya’daki gece ve gündüz algısı ortasında bariz farklılıklar var.
Benzersiz ve kuvvetli deneyim
Uzay istasyonunda yaşamak, eşsiz bir tecrübe olmasının yanı sıra zorluklarıyla göze çarpıyor.
En dikkate bedel özelliklerden biri mikro yer çekimi ortamı. Astronotlar burada ağırlıksızlığı deneyimliyor. Böylelikle havada süzülme anlarına tanıklık ediyoruz.
Astronotlar dikkatli bir halde planlanmış günlük rutini takip ediyor. İş, antrenman, yemek ve planlanmış boş vakit buna dahil. İstasyon, Koordineli Kozmik Vakit’e (UTC) nazaran çalışıyor.
Farklı disiplinlerde deneyler yapmak mümkün
Yine çeşitli bilimsel deneyler ve araştırma projeleri UUİ’de gerçekleştiriliyor. İstasyon; fizik, biyoloji, astronomi ve öteki birçok alandaki deneylerin yapılabileceği eşsiz bir mikro yer çekimi laboratuvarı olarak hizmet veriyor.
Astronot Alper Gezeravcı, uzayda 13 farklı bilimsel deneye imza atacak.
Astronotların ağırlıksızlıkla mücadeleleri
Uzun müddetli ağırlıksızlığın insan bedeni üzerindeki tesirlerini ortadan kaldırmak için de uğraş gösteren astronotlar, koşu bandı ve sabit bisiklet üzere özel ekipmanlar kullanarak nizamlı olarak idmanlar yapıyor.
Dünya ile irtibat ve uyku rutini
Astronotlar e-posta ve görüntü görüşmeleri yoluyla aileleriyle irtibat kurabiliyor. İstasyon ile Dünya ortasındaki uzaklıktan ötürü ise irtibatta gecikmeler yaşanıyor.
Her astronotun, istasyonun duvarına sabitlenmiş uyku tulumunun bulunduğu küçük bir uyku odası var. Uyku sırasında etrafta süzülmeyi önlemek için kendilerini uyku tulumunun içinde emniyete alıyorlar.
Yiyecekler ihtimamla hazırlanıyor
Bir öbür kıymetli nokta ise beslenme… Yiyecekler, mikro yer çekimi şartlarına uygun olacak biçimde ihtimamla seçilip hazırlanıyor. Yemekler ekseriyetle kurutuluyor ve etrafta uçuşmayı önleyecek formda paketleniyor.
Uzay yürüyüşleri, nefes kesici manzaralar
Astronotlar istasyonun dışında bakım yahut tamirat yapmak için, istasyona bağlı bir formda uzay yürüyüşleri yapabiliyor. Lakin Gezeravcı için bu türlü bir misyon tanımlanmadığı biliniyor.
Uzay istasyonu, tüm bunların yanında nefes kesen Dünya görüntüleri sunuyor. Astronotlar, gün doğumuna ve gün batımına pencerelerden tanıklık edebiliyor.
Uzayda su içme deneyimi
Söz konusu istasyonda su içmek, mikro yer çekimi ortamı nedeniyle Dünya’dakinden biraz farklı bir süreç içeriyor.
Dünya’dan gönderilen materyalleri ve istasyonun Çevresel Denetim ve Ömür Takviye Sistemi’nden (ECLSS) elde edilenler, astronotlar için su kaynaklarını oluşturuyor.
Suyun güvenlik standartlarını karşılamasını sağlamak için gelişmiş filtreleme ve arıtma teknolojileri kullanılıyor.
Su, pipet ve tek istikametli valf ile donatılmış özel, sızdırmaz kaplarda depolanıyor. Astronotlar, suyu istasyon içinde dağılmadan bu kaplardan su yudumlayabiliyor.
