Ankara: Türkiye’nin Başkent Olma Yolunda Tarihi Bir Adım
9 Ekim 1923, Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olarak kaydedilir. Bu tarihte, Dışişleri Bakanı İsmet Paşa, “Türkiye devletinin makarrı idaresi Ankara şehridir” ifadesinin yer aldığı bir yasa tasarısını Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunmuştur. Bu tek maddelik yasa tasarısı, Ankara’nın Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti olma yönündeki ilk resmi adım olarak kabul edilmektedir.
Bir gün sonra, yani 10 Ekim 1923 tarihinde, İkdam gazetesinde yer alan habere göre, TBMM’de yapılan toplantıda, İsmet Paşa ve ekibinin hazırladığı genelge doğrultusunda, Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’na Ankara’nın başkent olarak kabul edilmesine dair maddenin eklenmesi önerisi gündeme gelmiştir. Bu önemli maddenin kabulü, Meclis’in genel toplantısında yeniden tartışılacağı ve kanun niteliğinin savunulacağı duyurulmuştur.
Gazi Mustafa Kemal’in Sessizliği ve Tarihi Anlar
Aynı tarihte Tanin gazetesinde yayınlanan bir diğer haberde ise, Ankara’ya Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın adının verilmesi önerisinin fırka toplantısında gündeme dahi alınmadığı belirtilmiştir. Bu durum, Mustafa Kemal Paşa’nın bu kritik karar alma sürecinde ne kadar dikkatli ve stratejik davrandığını göstermektedir. 10 Ekim günü hazırlanan bu yasa tasarısı, hızlı bir şekilde Layiha Komisyonu ve Anayasa Komisyonu’ndan geçerek 13 Ekim 1923’te TBMM Genel Kurulu’na gelmiştir.
Oylama Süreci ve Sonuçlar
Oylama sırasında, tasarının kabul edilmesi için yapılan tartışmalar oldukça dikkat çekicidir. Oturum Başkanı Ali Fuat Paşa’nın “oy çokluğuyla” ifadesine, bazı milletvekillerinin “oy birliğiyle” itiraz etmesi üzerine, Ali Fuat Paşa’nın verdiği yanıt da tarihi bir anlam taşımaktadır: “Efendim kalkmayan el vardır. Oy birliğiyle diyemem, gördüm, büyük çoğunlukla kabul edilmiştir.” Bu olay, meclisteki tartışmaların ne denli hararetli geçtiğini göstermektedir.
Yasa teklifi olarak gündeme gelen bu madde, uzun tartışmalardan sonra “Ankara şehrinin Türkiye devletinin başkenti olmasına ilişkin Malatya Milletvekili İsmet Paşa’nın önerisi üzerine, Anayasa Komisyonunca düzenlenen 10.10.1923 tarihli mazbatanın TBMM’nin 13.10.1923 tarihli 35. birleşiminin 2. oturumunda okunarak kabul edilmesi” şeklinde karara dönüşmüştür. Böylece, Ankara’nın başkent olma kararı büyük bir oy çoğunluğu ile verilmiştir.
Başkentlik Sıfatının Kazanılması
Bu karar, Ankara’nın, Gazi Mustafa Kemal ve Heyet-i Temsiliye’nin kente gelişinden itibaren fiili olarak sürdürdüğü merkezi olma özelliğini, başkent sıfatıyla taçlandırmıştır. Bu süreçte, Ankara’nın başkent ilan edilmesi, Türkiye’nin modernleşme ve yeniden yapılanma sürecinin önemli bir parçası olmuştur. Kuşkusuz, bu karar sadece bir coğrafi değişiklik değil, aynı zamanda bir zihniyet değişiminin de ifadesidir.
Ayrıca, kabul edilen bu karar, bir kanun değil, TBMM kararı olarak kabul edilmiştir. Ancak, sonradan yapılan düzenlemelerle birlikte bu karar, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda yer almış ve resmi bir statü kazanmıştır. Ankara’nın başkent olarak belirlenmesi, Türkiye’nin geleceği açısından kritik bir adım olmuş ve ülkenin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimine büyük katkılar sağlamıştır.
Sonuç olarak, 9 Ekim 1923 tarihi, sadece bir yasa tasarısının sunulması değil, aynı zamanda bir ulusun yeniden doğuşunun simgesidir. Ankara’nın başkent olarak kabulü, milletin iradesinin ve kararlılığının en önemli göstergelerinden biri olmuştur.