Temajet © 2021. Tüm hakları saklıdır.

Sokak Haber

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Güncel
  4. »
  5. Alain Delon’un Kalbini Kim Çalardı Daha Çok: Kadınlar mı, Erkekler mi?

Alain Delon’un Kalbini Kim Çalardı Daha Çok: Kadınlar mı, Erkekler mi?

admin admin - - 4 dk okuma süresi
41 0

Alain Delon’un vefatını öğrendiğimde, Instagram’da paylaştığım ilk cümle, “Tanrının yarattığı en güzel erkek öldü” oldu. Bu paylaşımın olumlu geri bildirimler aldığını gördüm. Ancak bir yorum dikkatimi çekti: “Yine abartmışsın.” Şahsen, bu cümle benim hislerimi en doğru şekilde ifade ediyordu. Alain Delon’a duyduğum hayranlığı ancak abartarak ifade edebiliyorum çünkü abartı, güçlü hislerin en samimi ifadesidir. Alain Delon ile ilgili yazıma böyle bir cümleyle başlamam gerektiğini düşündüm.

Paris’e ilk adım attığımda, Jean-Claude Brialy ve Alain Delon gibi sinema efsaneleriyle karşılaştım. Brialy, Fransız sinemasının Rock Hudson’ı olarak tanımlanabilirken, Delon ise benim için o günün en büyük şoku oldu. Onunla karşılaşmam, onun hakkında düşüncelerimi şekillendirmeme neden oldu.

Alain Delon’u kadınlar mı, yoksa erkekler mi daha çok seviyordu sorusuna cevabım her zaman erkekler olmuştur. Bu iddialı bir soru olabilir ancak bazı erkekleri rahatsız etse de sormaktan çekinmiyorum. Alain Delon’un hayranlarına imza verirkenki görüntüsü bile bu soruyu akıllara getiriyor.

Luchino Visconti’nin Alain Delon’u ilk gördüğü anı “İşte bu” diyerek tarif ettiği biliniyor. Visconti için bu an, sinema tarihine geçecek bir cümle olmuştu. Alain Delon’un sadece bir yüz olmadığı, birçok insanın zihnindeki imajı şekillendiren bir karakter olduğunu biliyoruz.

Alain Delon’un sinema kariyeri, Paris’in Saint Germain des Pres bölgesinde başladı. Hitchcock’un “Hırsızlar Kralı” filminde Brigitte Auber ile çalıştı. Cannes Festivali’nde tanıştığı Jean Claude Brialy ile kaderi bir kez daha kesişti. Bu tanışma, Delon’un sinema yolculuğunda dönüm noktası oldu.

Alain Delon’un filmografisine baktığımızda, her sahnede fırça yeme pahasına Godard’la çalıştığını görüyoruz. Clement, Melville, ve Deray gibi büyük yönetmenlerle çalışmanın yanı sıra Proust’un “Swan’ın Aşkı” filminde de yer aldı. Ancak benim için o, 1960’ların olağanüstü filmlerinin kahramanı olarak kaldı.

Alain Delon’un cenazesi Saint Sulpice Kilisesi’nde düzenlenecek özel bir törenle kaldırılacak. Davetliler arasında birçok ünlü isim yer alacak. Alain Delon’un ölümü, birçok insan için muğlak bir güzellik bırakarak gerçekleşti.

Son yıllarında bir mülakatta kendisine “Senin için ölüm nedir?” sorulduğunda verdiği cevap, “Aile” oldu. Bu cevabı, annesini ve babasını ilk defa orada birlikte göreceği anlamına geliyordu.

Alain Delon’un hayatı ve sinema kariyeri, birçok insan için unutulmaz bir iz bıraktı. O, sinema dünyasının en büyük isimlerinden biri olarak hatırlanmaya devam edecek. Tanrının yarattığı en güzel erkek olarak anılan Delon, her sahnede fark yaratan bir oyuncu olarak kalbimizde yaşamaya devam edecek.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın