Araban Sarımsağı AB Tarafından Koruma Altına Alındı
Avrupa Birliği (AB) tarafından korumalı menşe adı (PDO) olarak tescillenen Araban sarımsağı, Türk sarımsakları arasında önemli bir yere sahip oldu. Gaziantep baklavasından sonra Gaziantep ilinin AB tarafından tanınan ikinci ürünü olan Araban sarımsağı, Taşköprü sarımsağı ile birlikte Türk ürünlerinin Avrupa’da tanınmasına katkı sağlayacak.
Araban sarımsağı, Gaziantep ilinin Araban ilçesine bağlı tüm köylerde özel bir şekilde yetiştiriliyor. Bölgenin iklim ve toprak yapısı, bu sarımsağın benzersiz özelliklerini oluştururken, ürün çeşidi, tat ve aroma gibi özellikleriyle de dikkat çekiyor. Sarımsağın beyaz dış kabuğu ve sakız renginde diş eti, iri ve oval şekilli soğanıyla diğer sarımsak çeşitlerinden ayrılıyor.
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer-Landrut, Araban sarımsağının PDO tescilinin tanınırlığını artıracağını belirtiyor. Tüketiciler, PDO logosunu gördüklerinde gerçek Araban sarımsağı aldıklarını anlayacaklar. Bu tescil için başvuru sürecini Araban Ziraat Odası adına Gaziantep Büyükşehir Belediyesi yürüttü. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, bu başarının ardından sarımsak tozu ve siyah sarımsak üzerine çalışmalar yapacaklarını ifade ediyor.
Araban Ziraat Odası Tarım Danışmanı Atilla Turan da, Araban sarımsağının yüksek kalitesi ile gurur duyduklarını belirtiyor. AB logosunun ürünlerinin tanıtımına katkı sağlayacağını ve ihracat olasılığını artıracağını düşünüyor. Gaziantepli üreticiler de bu tescili olumlu karşılıyor ve ürünlerinin Avrupa’da da tanınmasını bekliyor.
AB’nin Türkiye’de tanıdığı diğer ürünler arasında Antep baklavası, Malatya kayısısı, Taşköprü sarımsağı, Aydın İnciri gibi birçok ürün bulunuyor. Bu ürünlerin PDO ve PGI statüsü ile koruma altına alınması, Türk ürünlerinin Avrupa pazarında daha çok tercih edilmesini sağlıyor.
Sonuç olarak, Araban sarımsağının AB tarafından koruma altına alınması, Türk tarım ürünlerinin uluslararası alanda daha fazla tanınmasına ve değer görmesine olanak sağlayacak. Bu tescil, üreticilere ve tüketicilere güvence sağlarken, Türk mutfağının zenginliklerinin korunmasına da katkı sağlayacak.