Temajet © 2021. Tüm hakları saklıdır.

Sokak Haber

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Güncel
  4. »
  5. Çocukların Terör Eylemlerinde Yargılanma Süreci: Adalet mi, İnsani Yaklaşım mı?

Çocukların Terör Eylemlerinde Yargılanma Süreci: Adalet mi, İnsani Yaklaşım mı?

Haber Merkezi Haber Merkezi - - 5 dk okuma süresi
0

16 Yaşındaki Saldırganın Yargılanmasında Çocuk Statüsü ve Cezai İndirimler

Hürriyet yazarı Fulya Soybaş, İzmir’de iki polisi şehit eden 16 yaşındaki saldırganın yargılanma sürecine dair önemli uzman görüşlerini kaleme aldı. Olayın ardından Türkiye’de çocuk suçlulara uygulanan yasal düzenlemelerin tartışılmasına yol açan bu durum, toplumda büyük bir merak uyandırdı. Türk-Alman Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız, saldırganın “suça sürüklenen çocuk” olarak değerlendirileceğini ve bunun sonucunda cezai indirimlerden yararlanabileceğini ifade etti. Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Halis Dokgöz, çocukların ceza sorumlulukları üzerine bilgi verirken, Avukat Alara Naz Göney ise bu durumun hukuki boyutunu ele aldı.

Çocukların Cezai Sorumluluğu Nedir?

Türk Ceza Kanunu’na göre, 18 yaş altındaki bireyler “çocuk” olarak kabul ediliyor. Bu durum, faillerin ceza sorumluluklarını doğrudan etkiliyor. Prof. Dr. Halis Dokgöz, bu yaş grubu için cezai sorumlulukların nasıl belirlendiğini şu şekilde açıkladı: “Eğer sanık 12 yaşını doldurmamışsa, hiçbir cezai sorumluluğu yoktur. 12 ile 15 yaş arasındaki bireylerin durumu ise daha karmaşık; bu yaş grubundaki çocukların eylemlerinin hukuki anlamda sonuçlarını algılayıp algılayamadıklarına dair bir rapor gereklidir.”

Ayrıca, 16 yaşına basmış ancak 18 yaşına gelmemiş bireyler için de durum yine farklılık gösteriyor. Eğer çocuğun cezai ehliyetini etkileyen bir durum yoksa, cezai müeyyide 18-24 yıl arası uygulanabilmekte. Ancak burada hâkime geniş bir takdir yetkisi veriliyor, dolayısıyla ceza, suçun niteliğine ve koşullarına göre 2/3 oranında indirilebiliyor. Örneğin, 18 yıl ceza alan bir çocuk, bu durumlar göz önünde bulundurularak 10-11 yıl arasında hapis cezası alabilir.

İzmir Saldırısının Yargı Süreci

İzmir’deki olayda 16 yaşındaki saldırganın saldırısı sonucu iki polis şehit olmuş, bir tanesi ise ağır yaralanmıştı. Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız’a göre, eğer bu saldırı bir terör eylemi olarak kabul edilirse, Terörle Mücadele Kanunu’na göre cezai artırımlar uygulanabilir. Ancak, yargı sürecinde saldırganın yaşı dolayısıyla “çocuk” statüsünde değerlendirilmesi ve cezai indirimlerden yararlanması kaçınılmazdır.

Prof. Yıldız, “Saldırganın yaşı, yapılan eylemin terör eylemi olduğuna dair nitelikleri olsa bile dikkate alınacaktır. Yani, bu durumda bile saldırgan ‘Suça Sürüklenen Çocuk’ olarak kabul edilerek, cezai indirimlerden faydalanacaktır,” dedi.

Toplumsal Talep ve Hukuki Değerlendirmeler

Çocuk suçlulara yönelik cezaların artırılması yönünde toplumda bir talep mevcut. Ancak bu durumu ele alan uzmanlar, yalnızca cezaların artırılmasının sorunu çözemeyeceğini savunuyor. Adalet Bakanlığı’nın bu konuda yaptığı çalışmaların yanı sıra, uzmanlar mevcut düzenlemelerin değiştirilmemesi gerektiğini belirtiyor. Prof. Dokgöz, “Cezaların artırılması ya da indirimlerin kaldırılması gibi taleplerin bu sorunu çözmeyeceğini düşünüyorum. Sorunun kökeni daha karmaşık,” ifadelerini kullandı.

Avukat Alara Naz Göney ise bu konuda farklı bir bakış açısına sahip. Göney, suça sürüklenen çocukların yalnızca yaşları küçük olduğu için “mağdur” olarak değerlendirilmemesi gerektiğine vurgu yaparak, “Bu çocuklar, eylemlerinin sonuçlarına katlanmalı. Hukuk, suçlunun yaşını değil, suçun ciddiyetini göz önünde bulundurur,” dedi.

Bu durum, yargı sisteminin çocuk suçlular üzerindeki etkisini ve toplumun bu konudaki algısını tartışmaya açıyor. Uzman görüşleri, hem hukuk alanında hem de sosyal dinamikler açısından derinlemesine bir incelemeyi gerektiriyor. Sonuç olarak, İzmir’deki saldırının yargılanma süreci, hukuk ve toplumsal algı arasındaki karmaşık ilişkiyi gözler önüne seriyor.

İlgili Yazılar