Balıkesir’de Deprem Alarmı: Uzmanlar Uyarıyor!
Son günlerde Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen depremler, uzmanların dikkatini çekiyor. Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, bölgedeki durum hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Ercan, “M4-M5 büyüklüğündeki artçı depremler yaşandı. Bu, yıkıcı bir depremin beklentisinin artması anlamına geliyor,” şeklinde konuştu.
Sındırgı’da Yapı Sorunları ve Deprem Riski
Prof. Dr. Ercan, Sındırgı’daki yapıların durumu hakkında da çarpıcı tespitlerde bulundu. “Bölgedeki binaların yükseklikleri düzensiz, kimi yerlerde bir katlı yapılarla beş katlı yapılar yan yana duruyor. Bu, binaların birbirine zarar verme riski taşıdığı anlamına geliyor,” diyerek tehlikeye dikkat çekti. Ayrıca, bölgede çadırlarla oluşturulan geçici yaşam alanlarının da sorunlu olduğunu belirtti.
Belediye Başkanı ve Çadır Dağıtımı Üzerine Tartışmalar
Ercan, belediye başkanının deprem sonrası dışarıdan temin ettiği sahra çadırlarını yerleştirdiğini ve bunun üzerine vali tarafından çadırların kaldırılmasının istendiğini duyurdu. “Bu durum deprem sonrasında siyaset yapılmasını düşündürüyor. Halkın ihtiyacını karşılamak yerine böyle bir politika izlenmesi üzücü,” dedi. Başkan Serkan Sak’ın zor durumda kalan halka gizli bir şekilde kamp çadırı dağıttığını da vurguladı.
Yıkılacak Yapılar ve Acil Durum
Bölgedeki yapıların büyük bir bölümünün ağır hasar aldığı ve yıkılacak sayısının 600’e ulaştığı bilgisi Ercan tarafından paylaşıldı. “Bu yapıların konut eşdeğeri yaklaşık 980 civarında. Bu durum, yerel yönetimlerin acilen önlem alması gerektiğini gösteriyor,” diyerek durumu eleştirdi.
Tarihsel ve Mimari Zenginlikler
Sındırgı’nın tarihi yapılarına da değinen Ercan, bölgedeki mimari çeşitliliği ve geçmişten gelen yapıları gözler önüne serdi. “Kent göbeğinde kalan bazı yapılar, tarihi değer taşıyor. Ancak bu yapılar da deprem riski altında,” dedi. Ayrıca, şehir merkezindeki eski cami ve diğer yapılar ile ilgili de yorumlarda bulundu.
Toplumun Korkusu ve Gelecek Beklentileri
Son depremlerin ardından halkın tedirgin olduğunu belirten Ercan, “Her depremde insanlar dışarı fırlıyor. Bu durum, toplumun deprem korkusunu artırıyor,” dedi. Beklenen artçı depremler ile ilgili olarak, halkın endişelerinin daha da büyüdüğünü ifade etti. Deprem merkezinin Sındırgı’nın yaklaşık 5 km batısında olduğunu aktaran Ercan, “Bölgedeki zemin yapısının depreme duyarlı olduğu biliniyor,” şeklinde konuştu.
Sonuç Olarak: Bilim ve Teknoloji ile Önlem Alınmalı
Prof. Dr. Ercan, Türkiye’deki depremlerin önlenemeyeceğini ancak bilim ve teknolojinin desteği ile zararların azaltılabileceğini vurguladı. “Depremlerin bir kader değil, bilimsel bir olgu olarak ele alınması gerekiyor. Toplumun bilinçlendirilmesi ve yapıların güçlendirilmesi şart,” diyerek konunun önemine dikkat çekti.
Son olarak, Ercan, “Ülkemiz basınının, depremle ilgili spekülasyonlar ve yanlış bilgiler yerine, bilimsel verilerle hareket etmesi gerektiğini” belirtti. Bu tür olayların toplumda daha fazla kaygıya neden olmaması için doğru bilgilendirme yapılması gerektiğini vurguladı.