Şanlıurfa’da yaşanan bir elektrik tartışması, mahkemeye taşınan bir davayı ve Yargıtay’ın verdiği çarpıcı kararı gündeme taşıdı. Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ), bir vatandaşa kaçak elektrik kullanımı nedeniyle 20 bin TL’lik bir borç çıkardı. Ancak vatandaş, bu borcun haksız olduğunu savunarak mahkemeye başvurdu. Mahkeme süreci, adalet arayışının nasıl bir yola girdiğini ve nihayetinde Yargıtay’ın bu konudaki duruşunu sorguluyor.
Kaçak Elektrik İddiası ve Mahkeme Süreci
Viranşehir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, vatandaş DEDAŞ tarafından kendisine kesilen kaçak elektrik faturasını haksız buldu. Mahkeme, karşılıklı uzlaşma sonucu borcun bir kısmının indirimli olarak ödendiğini belirtti. Ancak, bu uzlaşma sonrasında mahkeme, davanın reddine karar verdi. Bu durum, vatandaşın mahkemede hak arayışının sonlanması anlamına gelmiyordu. Zira borcun tamamının talep edilmesi, sürecin daha da karmaşık hale gelmesine yol açtı.
Adalet Bakanlığı’nın Müdahalesi
Mahkemenin verdiği red kararının ardından Adalet Bakanlığı devreye girdi. Bakanlık, yerel mahkemenin kararını “kanun yararına temyiz” yoluyla Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, borcun ispat yükümlülüğünün vatandaşa değil, elektrik şirketine ait olduğuna dikkat çekti. Bu durum, bir emsal niteliği taşıyor ve benzer davalarda vatandaşların haklarını koruma bağlamında önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Yargıtay’ın Dikkat Çekici Tespitleri
Yargıtay, kararında kaçak elektrik kullanımının tespitinde kullanılan bilirkişi raporları ve ilgili mevzuatın yetersiz incelendiğini vurguladı. Bu durum, yerel mahkemenin verdiği kararın usule ve yasaya aykırı olduğu şeklinde değerlendirildi. Yargıtay, dosyanın yeniden incelenmesi ve daha fazla delilin değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Sonuç: Dosya Yeniden Mahkemeye Gönderildi
Yargıtay, bu kararıyla birlikte dosyanın tekrar incelenmesi amacıyla mahkemeye geri gönderilmesine ve yerel mahkemenin kararının geçersiz sayılmasına karar verdi. Bu gelişme, kaçak elektrik iddiaları üzerine açılan davalarda, vatandaşların haklarını korumak adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Elektrik şirketlerinin, iddialarını ispatlama yükümlülüğünün altını çizen Yargıtay, adaletin sağlanması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.
Bu olay, yalnızca bir bireyin hukuk mücadelesi değil, aynı zamanda kaçak elektrik kullanımı ve buna bağlı hukuki süreçlerin karmaşıklığını gözler önüne seriyor. Yargıtay’ın aldığı bu karar, benzer sorunlarla karşılaşan birçok vatandaş için umut kaynağı oldu. Elektrik dağıtım şirketlerinin, iddialarını destekleyecek yeterli delilleri sunma yükümlülüğü, gelecekteki davalarda önemli bir kriter haline gelecektir.
