“`html
CHP’li Bülbül’den Siber Güvenlik Kanunu’na Sert Eleştiriler
CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu üyesi olan Süleyman Bülbül, yakın zamanda görüşmeleri tamamlanan Siber Güvenlik Kanunu Teklifi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bülbül, bu teklifin Türkiye’de ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, konut dokunulmazlığı ve özel yaşamın gizliliği üzerinde ciddi tehditler barındırdığını savundu. Bülbül, AKP’nin bu yasayla birlikte, toplumun temel hak ve özgürlüklerini hedef aldığını iddia etti.
Siber Güvenlik Başkanı’na Geniş Yetkiler
Cumhuriyet gazetesinden Doğa Öztürk’ün haberine göre, Bülbül, yasa teklifinin 16. maddesine işaret ederek, bu düzenlemenin Siber Güvenlik Kurulu Başkanlığı’na geniş yetkiler sağladığını belirtti. Bu yetkiler arasında, siber güvenlik başkanlığının istediği yerde hakim kararı olmaksızın arama yapabilme, dijital materyallere el koyabilme ve kopyalama yapabilme yetkisi bulunuyor. Bülbül, bu durumun ifade özgürlüğü ve özel yaşamın gizliliği üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu vurguladı.
Orwell’in Distopyasında Bile Görülmeyecek Uygulamalar
Bülbül, bu yasayla getirilen uygulamaların George Orwell’ın ünlü eseri 1984’te bile yer bulamayacak kadar baskıcı olduğunu ifade etti. Başkanın yazılı emriyle, konutlarda, iş yerlerinde ve kamuya kapalı mekanlarda arama, el koyma ve kopyalama yetkisi verildiğini söyleyen Bülbül, bu yetkinin hangi hallerde ve kime karşı kullanılacağına dair hiçbir netlik olmadığını belirtti. “Bu düzenleme, tüm yurttaşların hedef alınabileceği bir ortam yaratıyor” dedi.
Veri Sızıntısı Yasağı ve Olası Cezalar
Teklifin içeriğinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngören veri sızıntısı maddesi ile ilgili de endişelerini dile getiren Bülbül, “Bu sızıntının olmadığı neye göre belirlenecek? Kim karar verecek?” gibi soruların yanıtlarının belirsiz olduğunu ifade etti. Bülbül, bu durumun otosansürü teşvik eden bir yapı oluşturduğunu ve gazetecilerin, sosyal medya kullanıcılarının düşüncelerini açıklamalarını engelleyen bir düzenleme olarak öne çıktığını vurguladı.
Demokrasi mi, Baskı Rejimi mi?
Bülbül, bu düzenlemenin demokrasi ile hiçbir ilgisi olmadığını, aksine bir baskı rejiminin işaretlerini barındırdığını ifade etti. “Bu durum, sadece gazetecilerin değil, sıradan yurttaşların da düşüncelerini serbestçe ifade etmesini engelliyor. Biz buna izin vermeyeceğiz ve itirazımızı sürdüreceğiz” dedi. CHP’li milletvekili, bu tür düzenlemelerin toplumda yaygın bir korku iklimi oluşturacağını ve bireylerin düşüncelerini özgürce ifade etmelerini engelleyeceğini belirtti.
Sonuç olarak
CHP’li Bülbül’ün açıklamaları, Siber Güvenlik Kanunu Teklifi’nin getirdiği düzenlemelerin sadece bireylerin temel haklarını ihlal etmekle kalmayıp, aynı zamanda Türkiye’de demokrasi anlayışını da tehdit ettiğini ortaya koyuyor. Bu süreçte, toplumun her kesiminden gelen tepkilerin ve itirazların dikkate alınması, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü açısından büyük önem taşıyor. Türkiye’de siber güvenliğin sağlanması elbette önemli, ancak bu süreçte bireylerin haklarının ihlal edilmemesi gerektiği unutulmamalıdır.
“`